Translation of "Yük" in Spanish

0.014 sec.

Examples of using "Yük" in a sentence and their spanish translations:

Yük.

Equipaje.

Devlete yük oldunuz

Eres una carga para el estado

O hala bir yük millet, hala bir yük.

Aún es equipaje, gente, aún es equipaje.

Bir yük olmak istemedim.

No quería ser una carga.

Sana yük olmak istemiyorum.

No quiero ser una carga para ti.

Ailesine yük olmak istemiyordu çünkü

No quería ser una carga para su familia porque

Artık ebeveynlerime yük olmak istemiyorum.

No quiero ser una carga más para mis padres.

Bu kaldırılamayacak kadar ağır bir yük;

Es una carga demasiado pesada.

Onun üstünde mali bir yük değildi.

Él no era una carga financiera para ella.

Bir yük olmayı ne zaman durduracağım?

¿Cuándo dejaré de ser una carga?

Bu araba 4 ton yük taşıyabilir.

Este coche puede llevar una carga de 4 toneladas.

Sıcaklık arttığından beri, ceketim bir yük oldu.

Como la temperatura había aumentado, mi abrigo se ha convertido en una carga.

Ben herkes için bir yük gibi hissediyorum.

Siento que soy una carga para todos.

Bu katır daha ağır bir yük taşıyamaz.

- Este mulo no puede llevar más carga.
- Esta mula no puede ir más cargada.

Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.

Una avioneta que transportaba una carga valiosa cayó en el desierto.

Bazen etrafımdaki insanlar üzerinde bir yük gibi hissediyorum.

A veces siento que soy una carga para las personas que me rodean.

Bir yük olduğumu biliyorum; bunu tekrarlamana gerek yok.

Sé que soy una carga, no tienes que andar repitiéndolo.

Bir yük olduğumu biliyorum; bunu tekrarlamak zorunda değilsin.

Sé que soy una carga, no tienes que repetirlo.

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

Un buque de carga, con rumbo a Atenas, se hundió en el Mediterráneo sin dejar rastro.

Bu kamyon en fazla 5 ton yük taşıma kapasitesine sahip.

Este camión admite una carga máxima de 5 toneladas.

Birisi öldüğünde, anında bedeninden tam olarak 21 gram kadar yük gider.

Cuando alguien muere, el cuerpo instantáneamente pierde exactamente 21 gramos.

Ve aşırı yaz sıcağında uzun yürüyüşler adamlarına ağır bir yük vermeye devam etti.

Y las largas marchas en el calor extremo del verano, continuaron afectando a sus hombres.

Birine söylemek isteyip de söyleyemediğin ve içinde yük olan en büyük şey ne?

¿Qué es lo que quisiste decirle a alguien pero no se lo dijiste y se convirtió en tu mayor carga?