Translation of "Ağır" in Chinese

0.014 sec.

Examples of using "Ağır" in a sentence and their chinese translations:

Oldukça ağır.

它真重。

Bu kutular ağır.

这些箱子是重的。

Bu masa ağır.

这张桌子很重。

Ben ağır başlıyım.

我很清醒。

Kitabım çok ağır.

我的书很重。

Bu televizyon çok ağır.

这台电视很重。

Harry ağır hasta oldu.

哈利病重。

Taksi şoförü ağır yaralanmadı.

出租车司机没有受重伤。

Benim babam ağır sigara tiryakisi.

我爸爸吸烟很厉害。

Kutu taşınılmayacak kadar çok ağır.

這個箱子太重了無法攜帶。

Onlar sahneyi ağır çekimle gösterdiler.

他們用慢動作把那一幕播了出來。

Tom kafasından ağır bir darbe aldı.

汤姆的头部受了重重的一击。

Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.

让我来帮你吧。你的包看起来很重。

Bu sabah ağır bir don vardı.

- 今天早上下厚霜了。
- 今天早上天氣嚴寒。

Bu taş kaldırmak için çok ağır.

這塊石頭太重了無法抬起來。

Benim ahşap yatağım aslında oldukça ağır.

我的木床实在很笨重。

O eskisinden çok daha fazla ağır geliyor.

他比以前重得多。

- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.

他慢慢地走。

Onu acilen hastaneye götürmeliyiz, o ağır yaralı!

我们要赶紧把他送去医院,他伤得很严重!

30 kilodan daha ağır bir valizi kaldıramam.

我没法举起超过30千克的箱子。

Bu makine benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.

這台機器太重了,我拿不動。

Bu sabah kalktığımda ağır biçimde yağmur yağıyordu.

我今天早上起来的时候雨下得很大。

İngilizce ağır biçimde Latinleşmiş bir Cermen dilidir.

英语是一种高度拉丁化的日耳曼语。

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?

哪個比較重,鉛還是黃金?

- Bavulun ne kadar ağır?
- Evrak çantanın ağırlığı nedir?

您的行李箱有多重?

- Şimdi iyi, ne çok ağır ne de çok hafif.
- Artık iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.

现在正好,不重也不轻。

Çocuklar neden bu kadar ağır bir çanta taşımak zorundalar?

為什麼小朋友得背這麼重的書包呢?

Jane'in bu raketi benim dün aldığımdan biraz daha ağır.

珍的這個球拍比我昨天買的那個重了一點點。

Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.

一方面我们虽然蒙受了损失,但另一方面我们从这次经验中学到了很多。

- Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

日本發生規模8.9的強烈地震, 引發強大海嘯。