Translation of "Verebilecek" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Verebilecek" in a sentence and their spanish translations:

Tom kendi kararlarını verebilecek kadar büyük.

Tom tiene edad suficiente para decidir por sí mismo.

Sonrasında olacaklara karar verebilecek dört ilk adım.

cuatro primeros pasos que deciden acerca de todo lo que puede suceder después.

Davanıza zarar verebilecek bir şey söylemenizi istemiyorum."

no quiero que diga nada que perjudique su caso".

- Kendi kararlarımı verebilecek yaştayım.
- Kendi kararlarımı alacak kadar büyüdüm.

Soy bastante mayor para tomar mis propias decisiones.

Dima " Bekle," "Ben, bana biraz borç verebilecek birini biliyorum." dedi.

- Espere un momento, -dijo Dima sacando su teléfono- conozco a alguien que podría prestarme algo de dinero.

Kan, çaba, gözyaşı ve terden başka verebilecek hiçbir şeyim yok.

No puedo ofrecer nada aparte de sangre, esfuerzo, sudor y lágrimas.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.

El folclorista Jonathan Young dice que lo único que puede lastimarlo era un arma fijada con saliva humana.