Translation of "Tedavi" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Tedavi" in a sentence and their spanish translations:

Tedavi yok.

No hay cura.

tedavi ölümcül olabilir.

el tratamiento podría ser mortal.

Tedavi alsan bile,

Y si reciben el tratamiento,

Tom tedavi görüyor.

Tom está recibiendo tratamiento.

Hastanede tedavi alıyorum.

Estoy recibiendo tratamiento en el hospital.

Burası bizim tedavi odamız.

Esta es nuestra sala de tratamiento.

Tom özel tedavi aldı.

Tom recibió un tratamiento especial.

O tamamen tedavi edilemez.

No puede ser completamente curado.

Ne tür tedavi alacağım?

¿Qué clase de tratamientos recibiré?

Bu hastalık tedavi edilemez.

Esa enfermedad es incurable.

Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.

El alcoholismo es incurable.

Tedavi başarılı olarak gidiyor.

El tratamiento está siendo exitoso.

Tom tedavi edildi mi?

¿Está Tom curado?

Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.

Los médicos estuvieron curando a los heridos.

Ben hastanede tedavi ediliyorum.

Estoy recibiendo tratamiento en el hospital.

Kendi kendilerini tedavi etmeye çalışıyorlardı.

luego recurrían a los atidepresivos,

Tedavi yönüne müdahil olduktan sonra

Al haber estado implicada en el proceso de recuperación,

Ve tedavi olmaya ikna etmeliyiz

y tenemos que persuadir para que nos traten

Doktor onun hastalığını tedavi etti.

El doctor lo curó de su enfermedad.

Daha iyi tedavi hakkına sahiptir.

Él tiene derecho a un mejor tratamiento.

Onlar hipotermi nedeniyle tedavi edildiler.

Fueron tratados de hipotermia.

Tom bir hastayı tedavi ediyor.

Tom está atendiendo a un paciente.

Tedavi edilemez bir hastalığı var.

Él tiene una enfermedad incurable.

Kabuslar için hiçbir tedavi yoktur.

No hay cura para las pesadillas.

O, onun yarasını tedavi etti.

Ella trató su herida.

Bazı kanser türlerini tedavi edebiliriz.

Podemos curar algunos tipos de cáncer.

Tıbbi tedavi olmasaydı hasta ölebilirdi.

Si no hubiera sido por el tratamiento médico, este paciente pudo haber muerto.

Bu ilaç onu tedavi edebilir.

Este remedio puede curarlo.

Bütün ülkedeki madde kulanım tedavi programları

Y me enfurece que nuestros programas de abuso de sustancias

Ve altı aydır ona tedavi uyguluyordum.

lo estuve tratando durante seis meses.

İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.

Una vida donde hemos creado una cura a través de la colaboración.

Hastalığa yakalananları nerede tedavi altına alacağız

¿Dónde trataremos a los que se enferman?

- Ben sizi tedavi edeceğim.
- Size ısmarlayacağım.

Te invitaré.

Doktor kanseriyle ilgili onu tedavi etti.

El doctor le curó el cáncer.

Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.

Ningún remedio puede curar esta enfermedad.

Aptallık için bir tedavi var mı?

¿Existe cura para la estupidez?

O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.

Él se contrajo una enfermedad incurable.

Önceden psikolojik bir tedavi gördünüz mü?

¿Usted ya ha recibido tratamiento psicológico?

Antidepresan ve psikoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığı

y la depresión se reducía mucho más

Kronik hastalık olarak tedavi etseydik - ki öyledir -

como la enfermedad crónica que es,

Ve kişilerin sadece yüzde onu tedavi alıyor.

y solo el 10 % recibe tratamiento?

Çünkü tedavi edilmek, iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.

Porque estar curado no es donde termina el trabajo de curación.

Hastalığımız varsa tabii ki de tedavi olalım

Si tenemos la enfermedad, por supuesto, seamos tratados

Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.

El hombre estaba acostumbrado a tratar esta clase de heridas.

Güvenli ve etkili bir tedavi mevcut değil.

No hay un tratamiento seguro y efectivo.

Bu benim kedimi tedavi eden Doktor Dupont.

Es el doctor Dupont el que ha curado tan bien a mi gato.

Bu ilaç senin karın ağrını tedavi edecek.

Este medicamente te curará el dolor de estómago.

- Doktor, beni tedavi et.
- İyileştir beni doktor.

Doctor, cúreme.

Onlar bu hastalık için bir tedavi buldular.

Ellos crearon una cura para esta enfermedad.

Bu ilaç senin cilt rahatsızlığını tedavi edecek.

Este remedio curará tu enfermedad de la piel.

Neyse ki tedavi zararlı yerine sadece etkisizdi.

Por suerte, el tratamiento fue solo ineficaz y no peligroso.

Doktor onun hastalığının tedavi edilemez olduğunu söyledi.

El médico dijo que su enfermedad es incurable.

Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü

Después de tratamiento médico de emergencia, Richard Fitzpatrick creyó haberse recuperado por completo,

Onu bir daha yakalayamayız, bunu tedavi ettirmem gerek.

No podremos atraparla. Necesito tratamiento.

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

En el 400 a. C. se erigieron templos de sanación

"Eeee, psikiyatrist tarafından daha önce tedavi edildiniz mi?"

"Señor, ¿ha tratado con un psiquiatra antes?"

Ve çok önemli bir hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir

Y es una enfermedad muy importante. Necesita ser tratado

Fakat tedavi olmazsak, uygun şartları sağlamazsak zatürre'ye çevirebilir

pero si no recibimos tratamiento, si no cumplimos con las condiciones adecuadas, puede convertirse en neumonía

Cerrahi yöntemle alınamaz veya tedavi edilemez hale gelmesidir.

donde se hace no receptivo o intratable.

Bir gün sosyal anksiyetemin tedavi olacağını umut ediyorum.

Espero un día curar mi ansiedad social.

En son ne zaman bir hastayı tedavi ettin?

¿Cuándo fue la última vez que trataste a un paciente?

Parkinson hastalığını tedavi için derin beyin uyarımını kullanan

Convencí a algunos colegas de Europa

Babasıyla birlikte onu birkaç tedavi ve iyileşme programına koyduk

Su padre y yo la llevamos a diversos programas de tratamiento y recuperación

28-30 gün, bağımlılığı olan birinin tedavi almada geçirdiği

28 o 30 días es el tiempo normal para que alguien con una adicción

Bu yeni tedavi, birinci ya da üçüncü dünya ülkelerinde

Este nuevo tratamiento tendrá la misma calidad y eficiencia

Geleneksel tıpta baş ağrısından kansere her şeyi tedavi eden,

se ofrecen como un elixir mágico en medicinas tradicionales.

- Böyle tedavi edilmeye itirazım var.
- Böyle davranılmaya itirazım var.

Me opongo a ser tratado de esa manera.

O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.

Era extranjera y como tal se le trató.

Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.

Actualmente es medicinalmente imposible curar esta enfermedad.

Verilen büyük bilimsel çabalara rağmen kesin bir tedavi yöntemi bulamadık.

Y a pesar de grandes logros científicos, aún no encontramos una cura definitiva.

Herkes akıl sağlığı durumlarını tedavi etmek için ilaç almak istemeyebilir.

y no todos quieren tomar drogas para tratar afecciones de salud mental.

Onun aldığı ilaç onun acı çektiği kötü öksürüğünü tedavi etti.

La medicina que tomó ella la curó de la tos de la que había estado sufriendo.

- Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
- Kalıtsal hastalıkların genelde tedavisi yoktur.

Las enfermedades genéticas son en su mayoría, irremediables.

öyle bir şüpheyle tedavi edildi ki, karısının Bavyera'daki aile mülküne gitti.

lo trató con tanta sospecha que se fue a la finca familiar de su esposa en Baviera.

Küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir

Puede ser algo pequeño, si no se proporcionan las condiciones y el tratamiento adecuados, puede durar hasta la muerte.

Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.

Existe una necesidad urgente de encontrar un método más efectivo para tratar esta enfermedad.

Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.

Cerca de un tercio de estas enfermedades pueden ser curadas, pero las otras pueden ser serias, o incluso fatales.