Translation of "Edilemez" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Edilemez" in a sentence and their spanish translations:

Hayal edilemez!

- ¡Es increíble!
- ¡Increíble!

- O kabul edilemez.
- Bu kabul edilemez.

Eso es inaceptable.

Ondan şüphe edilemez.

Él está fuera de sospecha.

Bu kontrol edilemez.

Esto está fuera de control.

Buna tahammül edilemez!

- ¡Esto es intolerable!
- ¡Esto es inadmisible!

O kabul edilemez.

Eso es inaceptable.

Bu kabul edilemez.

Esto es inaceptable.

Gerçek inkar edilemez.

La verdad es innegable.

Tom ikna edilemez.

Con Tom no se puede razonar.

O tamamen tedavi edilemez.

No puede ser completamente curado.

Bu hastalık tedavi edilemez.

Esa enfermedad es incurable.

İkizler birbirinden ayırt edilemez.

Los gemelos son indistinguibles entre sí.

O gerçek inkar edilemez.

Ese hecho no puede ser negado.

Tarif edilemez bir durumdaydı.

Era una situación indescriptible.

Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.

El alcoholismo es incurable.

Evrenin boyutu hayal edilemez.

La inmensidad del universo es inimaginable.

O kesinlikle kabul edilemez.

Eso es totalmente inaceptable.

Bu tamamen kabul edilemez.

Esto es totalmente inaceptable.

Ancak gelişme asla garanti edilemez.

Pero el progreso no está garantizado.

Onun zeki olduğu inkar edilemez.

No se puede negar que es inteligente.

İyi tavsiye anlaşılmazsa takip edilemez.

Uno no puede seguir un buen consejo si no lo entiende.

Sigaranın zararlı etkileri inkar edilemez.

No se pueden negar los efectos dañinos de fumar.

Tedavi edilemez bir hastalığı var.

Él tiene una enfermedad incurable.

Bir çocuğu kaybetmenin acısı tarif edilemez.

Es indescriptible el dolor de perder un hijo.

O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.

Él se contrajo una enfermedad incurable.

O öldüğünden beri, o teselli edilemez.

Desde que él murió, ella está inconsolable.

Lütfen kanalı değiştir; o müziğe tahammül edilemez.

Cambia de cadena, por favor; esa música es insoportable.

Ama ikincisi çoğu zaman hayal bile edilemez

pero la segunda es casi inimaginable.

Doktor onun hastalığının tedavi edilemez olduğunu söyledi.

El médico dijo que su enfermedad es incurable.

Cerrahi yöntemle alınamaz veya tedavi edilemez hale gelmesidir.

donde se hace no receptivo o intratable.

O kadar kötü bir tat ki kelimelerle tarif edilemez

El sabor es tan terrible que no lo puedo describir con palabras,

- Bu, kelimelerle ifade edilemez.
- Onu kelimelere dökemezsin.
- Onu dillendiremezsin.

Esto no se puede poner en palabras.

Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

Nadie será privado arbitrariamente de su propiedad.

- Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
- Kalıtsal hastalıkların genelde tedavisi yoktur.

Las enfermedades genéticas son en su mayoría, irremediables.

Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.

Incluso hoy en día, su teoría se mantiene prácticamente irrefutable.

Bu kesinlikle kabul edilemez bir şeydi. Toplum bir kere bunu istemiyordu zaten

Esto era absolutamente inaceptable. La sociedad no lo quiso ni una vez

Neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğu arasında ince bir çizgi vardır.

Hay una fina línea entre lo aceptable y lo inaceptable.