Translation of "Hastalık" in Finnish

Hastalık iznindeyim.

Olen ollut sairaslomalla.

Hastalık cüzdanı boşaltır.

Sairaus tyhjentää lompakon.

Ateş hastalık gösterir.

Kuume on sairauden merkki.

Tom hastalık izninde.

- Tom on sairauslomalla.
- Tom on sairaslomalla.

O, hastalık bahanesiyle gelmedi.

Hän ei tullut käyttäen sairautta tekosyynä.

Hastalık dışarı çıkmamı engelledi.

Sairaus esti minua menemästä ulos.

Hastalık nedeniyle okulda yoktum.

Olin poissa koulusta sairauden takia.

Bu hastalık nasıl yayılır?

Miten tämä sairaus tarttuu?

Bir hastalık gibi ele almalıyız.

sitä pitää hoitaa sairautena.

Hastalık çoğunlukla çok yemekten kaynaklanır.

Sairaus usein johtuu liiasta syömisestä.

"Hastalık Güney Çin'de aylardır ilerlemekteydi"

Sairaus on levinnyt kuukausia Etelä-Kiinassa.

Hastalık beni okula gelmekten alıkoydu.

Sairaus esti minut tulemasta kouluun.

Hastalık onun partiye katılmasını engelledi.

Sairaus esti häntä osallistumasta juhlaan.

Hastalık onun geziye çıkmasını engelledi.

Sairaus esti häntä matkustamasta.

Hiç ciddi bir hastalık geçirdiniz mi?

Onko sinulla koskaan ollut mitään vakavaa sairautta?

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.

Ruton aikana kuoli tuhansia ihmisiä.

Hastalık, onun toplantıya katılmasına mâni oldu.

Hänen sairautensa esti häntä osallistumasta kokoukseen.

Hastalık benim onun konserine gitmemi engelledi.

Sairaus esti minut menemästä hänen konserttiinsa.

Peki, Covid-19, koronavirüsün neden olduğu hastalık?

Ja koronaviruksen aiheuttama COVID-19?

- Tom bir hastalık hastası.
- Tom bir akıl hastası.

- Tom on luulosairas.
- Tom on luulotautinen.

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

Luonnonmullistus tai sairaus voi - tuhota koko populaation nopeasti.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

Yhdysvaltain tautikeskus suosittelee vähintään 60% alkoholia sisältäviä käsihuuhteita.

Durumu iyileştirmek için on yıllardır devam eden uluslararası çabalara rağmen, savaş, hastalık ve kıtlık yoksulluk çeken ülkeyi yok etmeye devam ediyor.

Sota, sairaudet ja nälkä aiheuttavat yhä hävitystä rutiköyhässä maassa, vaikka kansainvälisellä panostuksella on yritetty parantaa tilannetta vuosikymmenien ajan.