Translation of "Sormayı" in Spanish

Sormayı düşünüyor.

para que revise la orden.

Ona sormayı unuttum.

Me olvidé de preguntárselo.

Çok soru sormayı bırak.

Dejá de hacer tantas preguntas.

Neden soru sormayı bırakmıyorsun?

¿Por qué no paras de preguntar?

Sana bir şey sormayı istiyordum.

He estado queriendo preguntarte algo.

- Tom'a onun hakkında kendim sormak istiyorum.
- Tom'a bunu kişisel olarak sormayı isterim.
- Tom'a bunu şahsen sormayı isterim.
- Tom'a bunu bizzat sormayı isterim.

Me gustaría preguntar a Tom sobre eso personalmente.

Sana Tom hakkında bazı sorular sormayı istiyordum.

Yo quería hacerles varias preguntas sobre Tom.

Sormayı planladığım bir soru daha vardı, ama unuttum.

Tenía otra pregunta más que quería hacer, pero se me olvidó.

Tom John'un ona sormasını istediği soruyu Mary'ye sormayı unuttu.

A Tom se le olvidó preguntarle a Mary la pregunta que John le había pedido que le hiciera.

Eğer Bay Long'u görürsen, lütfen ona karısının nasıl olduğunu sormayı unutma.

Si ves al Sr. Long, no te olvides de preguntarle por el estado de su señora, por favor.