Translation of "Bizzat" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Bizzat" in a sentence and their portuguese translations:

Bizzat gitmelisin.

Você deveria ir pessoalmente.

O bizzat geldi.

- Ele veio em pessoa.
- Ele veio pessoalmente.

Sanırım bizzat gitmelisin.

Eu acho que você precisa ir pessoalmente.

Bizzat Tom'a söyle.

Conte ao Tom pessoalmente.

Onunla bizzat konuşmalısın.

Você deve falar com ela em pessoa.

Bizzat gitsen iyi olur.

- Você deveria ir pessoalmente.
- É melhor você ir pessoalmente.

O oraya bizzat gitti.

Ele foi lá em pessoa.

O sahne bizzat gerçek oldu

essa cena se tornou realidade

Tom beni bizzat davet etti.

Tom me convidou pessoalmente.

Her zaman bizzat özür dilemelisin.

Você deve sempre se desculpar pessoalmente.

Bir prenses bizzat ona geldi.

Uma princesa veio em pessoa a ele.

Tom'la bizzat konuşabilip konuşamayacağımı merak ediyorum.

Eu gostaria de saber se posso falar com Tom pessoalmente.

Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.

A melhor maneira de conhecer um país é indo lá você mesmo.

- Seninle kişisel olarak hiç tanışmadım.
- Sizinle bizzat tanışmadım.
- Seninle hiç yüz yüze görüşmedim.

- Nunca te conheci pessoalmente.
- Eu nunca te conheci pessoalmente.

- Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim.
- Sadece kendi öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanların etini yerim.

- Eu só como carne de animais que eu mesmo tenha matado e tratado.
- Eu só como carne de animais que eu mesma tenha matado e tratado.

- Tom'a onun hakkında kendim sormak istiyorum.
- Tom'a bunu kişisel olarak sormayı isterim.
- Tom'a bunu şahsen sormayı isterim.
- Tom'a bunu bizzat sormayı isterim.

Eu gostaria de perguntar a Tom sobre isso pessoalmente.