Translation of "Bizzat" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Bizzat" in a sentence and their arabic translations:

O bizzat geldi.

لقد أتى بنفسه

Başından beri bizzat gördüm,

تابعت الأمر وكنت جزءًا منه.

Kendimiz bizzat etkilenmeden umursamıyoruz.

لا نهتم حتى نتأثر نحن شخصيًا؟

Bizzat Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na,

أردت الذهاب بنفسي إلى مؤتمر الأمم المتحدة بخصوص المناخ،

Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?

قذيفة قذفت من زيوس نفسه؟

O sahne bizzat gerçek oldu

هذا المشهد تحقق

Çünkü şimdi, bu istatistikleri bizzat yaşıyorum.

لأنني الآن أعيش تلك الإحصائيات.

çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi

لأنهم إما شعروا به بأنفسهم،

Bu hareketin ismini bizzat gençler koydu.

ولقد سماها الشباب أنفسهم.

Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.

يجب علينا القدوم للحصول على وثائق الهُوية،

Washington Anıtı bizzat kendim, binlerce kez gördüm

لقد رأيت نصب واشنطن آلاف المرات،

Baybars bizzat adamlarını önden yöneterek ülkelerini işgalciye karşı

قاد بيبرس شخصيا وحدته من الجبهة، وحث رجاله على الدفاع

Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,

وهؤلاء مدافعون شغوفون ومخلصون من المجتمعات المحلية،

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

هذه التقنية تتحكم بها الحكومةُ بنفسها كليّاً.