Translation of "Mutluydu" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Mutluydu" in a sentence and their spanish translations:

Mutluydu.

Era feliz.

çocuklar mutluydu.

estos niños eran felices.

Tony mutluydu.

Tony era feliz.

Tom mutluydu.

- Tom estaba feliz.
- Tom era feliz.
- Tom fue feliz.

Herkes mutluydu.

- Todos estaban felices.
- Todos eran felices.

Çocuklar mutluydu.

Los niños eran felices.

Onlar çok mutluydu.

- Ellos estaban muy felices.
- Eran muy felices.

Tom gerçekten mutluydu.

Tom era muy feliz.

O çok mutluydu.

- Él era muy feliz.
- Ella estaba muy feliz.

- Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.
- Yoksul olsa da mutluydu.

Pese a ser pobre, él era feliz.

Sınıfı geçtiği için mutluydu.

Él estaba contento por haber aprobado el examen.

Tom onun hakkında mutluydu.

Tom estaba feliz al respecto.

Sınavı geçtiği için mutluydu.

Ella estaba feliz de haber aprobado el examen.

- Köpekler mutluydu.
- Köpekler mutlulardı.

- Los perros estaban alegres.
- Los perros eran felices.

Fakir olmasına rağmen, mutluydu.

- Pese a ser pobre, era feliz.
- A pesar de ser pobre, era feliz.

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.

Pese a ser pobre, él era feliz.

Sınavı geçmiş olmaktan dolayı mutluydu.

Ella estaba feliz de haber aprobado el examen.

Sanırım o o zaman mutluydu.

Supongo que ella era feliz entonces.

Koşmayı bitirdikten sonra, o mutluydu.

Al terminar de correr, él estaba feliz.

Tom Mary'yi gördüğü için mutluydu.

Tom estaba feliz de ver a Mary.

O, bir Yahudi olmaktan mutluydu.

Él era feliz siendo un judío.

O, yeni elbise ile mutluydu.

Ella estaba feliz con el vestido nuevo.

O, hayalini gerçekleştirdiği için mutluydu.

Él estaba feliz de cumplir su sueño.

Şu çocuk hediye aldığı için mutluydu.

Ese niño se alegró de recibir el regalo.

Tom ve Mary birlikte çok mutluydu.

Tom y Mary eran muy felices juntos.

- Bob çok mutlu idi.
- Bob çok mutluydu.

- Bob era muy feliz.
- Bob estaba muy feliz.

Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.

Aunque él era pobre, de todas maneras era feliz.

Annem haber hakkında mutluydu ve ben de öyle.

Mi madre se alegró con la noticia, y yo también.

- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.

Meg estaba contenta de volver a ver a Tom.

Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.

Tom estaba contento de no tener que vivir en Boston durante más de un año.