Translation of "Istemediği" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Istemediği" in a sentence and their spanish translations:

Benimle konuşmak istemediği açık.

Es claro que él no quiere hablar conmigo.

Gelmek istemediği için Tom'u suçlayamam.

No puedo culpar a Tom por no querer venir.

- Tom'un o konuda konuşmak istemediği açık.
- Tom'un o konuda konuşmak istemediği belli.

Está claro que Tom no quiere hablar de eso.

Tom'a yapmak istemediği bir şeyi yaptıramayız.

No podemos hacer que Tom haga algo que no quiere hacer.

Tom Mary'ye duymak istemediği bir şey söyledi.

Tom le dijo a María algo que ella no quería oír.

O gerçekten demek istemediği şeyleri söylemeyi seviyor.

A ella le gusta decir las cosas con la boca pequeña.

O, hiçbir ulusun gerçekten istemediği bir savaştı.

Era una guerra que, en realidad, ninguna nación quería.

Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.

Tom hizo unas preguntas a las que Mary no quiso responder.

Tom istemediği sürece Mary ile dans etmek zorunda değildir.

Tom no tiene que bailar con Mary a menos que quiera.

O bir şey istediği zaman "istiyorum" istemediği zaman "hayır" der.

Él dice "quiero" cuando desea algo, y "no" cuando no.

Tom Mary'ye onun gerçekten cevap vermek istemediği bir soru sordu.

Tom le hizo a María la única pregunta que realmente no quería contestar.

Benim mücadelem hiç kimsenin beni istemediği bir dünyada mutlu oluyor.

Mi lucha es ser feliz en un mundo donde nadie quiere que lo sea.

Tom'un, Mary'nin neden onunla çıkmak istemediği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía idea de por qué Mary no quería salir con él.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

El hombre tiene muchos deseos que en realidad no quiere satisfacer, y sería un malentendido imaginar lo contrario. Quiere que sigan siendo deseos, tienen valor únicamente en su imaginación, su cumplimiento sería una amarga decepción para él. Un deseo así es el deseo de la vida eterna. Si se cumpliera, el hombre llegaría a hastiarse de vivir eternamente, y anhelaría la muerte.