Translation of "Mary'ye" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Mary'ye" in a sentence and their spanish translations:

- Tom, Mary'ye kızmadı.
- Tom, Mary'ye sinirlenmedi.
- Tom, Mary'ye öfkelenmedi.

Tom no se enojó con María.

Mary'ye sarıldı.

Él abrazó a Mary.

- Tom, Mary'ye bağırdı.
- Tom, Mary'ye seslendi.

Tom le gritó a Mary.

- Tom, Mary'ye söylemeliydi.
- Tom'un Mary'ye söylemesi gerekirdi.
- Tom'un Mary'ye anlatması gerekirdi.

- Tom debió haberle dicho a Mary.
- Tom debería habérselo dicho a Mary.
- Tom debería haberle dicho a Mary.

- Tom, Mary'ye güvenmemeli.
- Tom'un Mary'ye güvenmemesi gerekir.

Tom no debería confiar en Mary.

- Tom, Mary'ye bağlıdır.
- Tom, Mary'ye bel bağlıyor.

Tom depende de Mary.

- Tom, Mary'ye yardım etmedi.
- Tom, Mary'ye yardım sağlamadı.
- Tom, Mary'ye yardımcı olmadı.

Tom no ayudó a Mary.

Tom, Mary'ye söylemeliydi.

- Tom debió haberle dicho a Mary.
- Tom debería habérselo dicho a Mary.
- Tom debería haberle dicho a Mary.

Tom, Mary'ye güvenmemeli.

Tom no debería confiar en Mary.

Tom, Mary'ye bağırıyor.

Tom le está gritando a Mary.

Mary'ye yardım etmeliyim.

Tengo que ayudar a María.

Neden Mary'ye bakıyorsun?

¿Por qué estás mirando a Mary?

Tom, Mary'ye bağırdı.

Tom gritó a Mary.

Tom, Mary'ye baktı.

Tom miró a Mary.

Mary'ye aşık mısın?

¿Estás enamorado de María?

Tom, Mary'ye ödemeliydi.

Tom debió haberle pagado a Mary.

Tom, Mary'ye güveniyor.

Tom confía en Mary.

Tom, Mary'ye güveniyordu.

Tom confiaba en María.

Mary'ye çikolata verdim.

Le di chocolate a María.

Mary'ye iyi bak.

Cuida bien de Mary.

Tom, Mary'ye saldırdı.

Tom atacó a Mary.

Tom, Mary'ye kızgın.

Tom está furioso con Mary.

Endişelenme. Mary'ye söylemeyeceğim.

No te preocupes, no se lo diré a Mary.

Tom, Mary'ye acıdı.

Tom se apiadó de Mary.

Tom, Mary'ye gülüyordu.

Tom se estaba riendo de Mary.

Tom, Mary'ye aşıktı.

Tom estaba enamorado de Mary.

Mary'ye aşık değilim.

No estoy enamorado de Mary.

Tom, Mary'ye kızgındı.

Tom estaba enojado con Mary.

Tom, Mary'ye bakıyor.

Tom está mirando a María.

Tom, Mary'ye sarıldı.

Tom le dio un abrazo a Mary.

Tom, Mary'ye vurdu.

Tom golpeó a Mary.

Tom, Mary'ye vuruyor.

Tom está golpeando a Mary.

Tom, Mary'ye güvenir.

Tom depende de Mary.

Mary'ye söyleyen Tom'du.

Fue Tom el que se lo dijo a Mary.

Tom, Mary'ye kızdı.

Tom se irritó con Mary.

Tom, Mary'ye yazdı.

Tomás le escribió a María.

Sen Mary'ye sarıldın.

Abrazaste a Mary.

Tom, Mary'ye yaklaştı.

Tom se acercó a Mary.

Tom, Mary'ye inandı.

Tom le creía a María.

Tom, Mary'ye inanıyor.

Tom cree a Mary.

Tom, Mary'ye söyledi.

Tom se lo dijo a Mary.

Tom, Mary'ye vurmadı.

Tom no pegó a Mary.

Tom, Mary'ye benzemiyor.

Tom no es como Mary.

Tom, Mary'ye sırıttı.

Tom sonrió a Mary.

Onlar Mary'ye sarıldılar.

Ellas abrazaron a Mary.

Tom, Mary'ye gülümsedi.

Tom le sonrió a Mary.

Tom, Mary'ye söylememeliydi.

Tom no debió haberle dicho a Mary.

Tom, Mary'ye güvendi.

Tom dependía de Mary.

Tom, Mary'ye güldü.

Tom se rió de Mary.

Tom, Mary'ye borçludur.

Tom está en deuda con Mary.

Tom, Mary'ye âşıktır.

Tom está enamorado de Mary.

Tom, Mary'ye katlanamıyor.

Tom no tolera a Mary.

Tom, Mary'ye inanmadı.

Tom no le creyó a Mary.

Tom, Mary'ye güvenebilir.

Tom puede confiar en Mary.

- Tom, Mary'ye haksız davranıyor.
- Tom, Mary'ye kötü davranıyor.

Tom zarandea a Mary.

- Tom Mary'ye geri gülümsedi.
- Tom da Mary'ye gülümsedi.

Tom le devolvió la sonrisa a Mary.

- Tom, Mary'ye ne söyledi?
- Tom Mary'ye ne dedi?

¿Qué le dijo Tom a Mary?

- Tom, Mary'ye okumayı öğretti.
- Tom Mary'ye okumayı öğretti.

Tom enseñó a leer a María.

- Tom, Mary'ye ne söyledi?
- Tom, Mary'ye ne anlattı?

¿Qué le dijo Tom a Mary?

- Mary'ye bir mektup yazdım.
- Ben Mary'ye bir mektup yazdım.

Le escribí una carta a Mary.

- Tom sırrı Mary'ye söyledi.
- Tom Mary'ye bir sır söyledi.

Tom le contó a Mary el secreto.

- Tom Mary'ye ne olduğunu anlattı.
- Tom Mary'ye ne olduğundan bahsetti.
- Tom Mary'ye ne olduğunu söyledi.

Tom le dijo a Mary lo que pasó.

Mary'ye göre o gelmiyor.

Según Mary, él no vendrá.

Tom Mary'ye dilini çıkardı.

Tom le sacó la lengua a Mary.

Tom, Mary'ye çok kızgındı.

Tom estaba muy enojado con Mary.

Tom, Mary'ye karşı katıydı.

Tom fue duro con Mary.

Tom, Mary'ye ulaşmaya çalıştı.

Tom trató de alcanzar a Mary.

Tom, Mary'ye iyi bakar.

Tom cuida bien de Mary.

Tom, Mary'ye hâlâ güvenmiyor.

Tom todavía no confía en Mary.

Tom resimleri Mary'ye gösterdi.

Tom le mostró las fotos a Mary.

Tom, Mary'ye çağrı bırakmalıydı.

Tom debió haberle pagado a Mary.

Tom, Mary'ye ateş etti.

Tom le disparó a Mary.

Tom sadece Mary'ye dayanamaz.

Tom simplemente no puede soportar a Mary.

O, Mary'ye sırılsıklam âşık.

Él está completamente colado por Mary.

Tom Mary'ye tamamen sadıktı.

Tom tiene plena fe en Mary.

Mary'ye yardım etmek zorundayım.

Tengo que ayudar a Mary.

Tom, Mary'ye göz kırptı.

Tom le guiñó un ojo a Mary.

Tom Mary'ye deli oluyor.

Tom está loco por Mary.

Öğretmen Mary'ye konuşmamasını söyledi.

La profesora le dijo a Mary que cerrara la boca.

Tom, Mary'ye soyadını sordu.

Tom le preguntó a María cuál era su apellido.

Tom'un köpeği Mary'ye havlıyordu.

El perro de Tom le estaba ladrando a Mary.

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

Tom le vendió su moto a Mary.