Translation of "çare" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "çare" in a sentence and their spanish translations:

Çare orada, dışarıda.

La ayuda está ahí fuera.

Ameliyattan başka çare kalmadı.

No queda otro remedio que operar.

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

¿Podemos corregir el cambio climático?

İçkiye son çare olarak başvurmamalısın.

No deberías recurrir al trago.

O, son çare olarak dava açmayı düşünüyor.

Ella está pensando en poner un pleito como último recurso.

Ölüm dışında her şeye bir çare var.

Para todo hay remedio, si no es para la muerte.

Düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın

Cuando caes y caes la rodilla, intentas encontrar una cura para ella juntos

O, son çare olarak babasından ödünç para aldı.

Él tomó prestado algo de dinero de su padre como último recurso.

Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır.

Cuando solo queda la muerte, el último recurso es rogar por comida.

Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.

Los científicos todavía no han hallado la cura contra el cáncer.

Ölüm dışında her şey için bir çare vardır.

Todo tiene solución, menos la muerte.

Ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.

y esperar que un atajo aparezca en el camino.

Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,

A día de hoy, no hay tratamiento efectivo o cura,

Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için yalnız bir çare var. Bunu Tom'a sor.

Hay solo una forma de averiguar cómo hacer eso. Preguntarle a Tom.

Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.

Ese cuchillo no estaba afilado y no podía cortar la carne con él, así que recurrí a mi navaja.

- Bir hata yaptığını düşünmekten başka çare yok.
- Ne yapayım, bana hata yapıyormuşsun gibi geliyor.
- İster istemez hata yaptığını düşünüyorum.

No puedo evitar pensar que estás en un error.