Translation of "Dizi" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Dizi" in a sentence and their spanish translations:

Bir dizi hastalığın sebebi.

que se descartan a la ligera como “enfermedades de la mujer”.

Tom pembe dizi izliyor.

Tom está viendo una telenovela.

Gözde dizi filmin nedir?

¿Cuál es tu culebrón favorito?

- Tom'un yaralı bir dizi var.
- Tom'un ağrılı bir dizi var.

A Tom le duele una rodilla.

Bir dizi dominonun düşmesi için

Para que una línea de dominó caiga,

Ama bir dizi hata yaptı.

Pero cometió una serie de errores.

Çocuk düştü ve dizi sıyrıldı.

El niño se cayó y se raspó la rodilla.

Daha doğrusu, bir dizi inmeler.

O, mejor dicho, embolias

Onlar bir dizi konser verdiler.

Ellos dieron una serie de conciertos.

Bir dizi affedilmez suç işledi.

Él cometió una serie de delitos imperdonables.

İzlediğin ilk yabancı dizi hangisiydi?

¿Cuál fue la primera serie extranjera que viste?

Ve bir dizi değişik strateji gerektiriyor.

y requiere de una variedad de estrategias.

Öncüler bir dizi engelin üstesinden geldiler.

Los pioneros han superado una serie de obstáculos.

Jose düştü,fakat sadece dizi soyuldu.

José se cayó, pero solo se peló la rodilla.

Onun bir dizi çarpık dişleri var.

Ella tiene un grupo de dientes irregulares.

Erkeklerin de bir dizi özgün dezavantajı var

Los hombres tienen todo un conjunto de desventajas únicas

Onlara bir dizi yeni şey öğretmeye çalışacağız

e intentamos hacer que aprendieran todo un listado de cosas nuevas

Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,

Voy a mostrarles un breve fragmento de cepillado de dientes,

Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı.

Una cadena de eventos condujo al estallido de la guerra

O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.

Ha escrito un par de emocionantes historias de detectives.

Bir dizi masa örtüsü ve peçete aldım.

Compré un juego de manteles.

Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar.

Sienten que se enfrentan a una sucesión de crisis urgentes.

Bunu yapmak için bir dizi saçmalığa başvurmamız lazım.

Hacerlo es exponerse a una cierta cantidad de burla,

Düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın

Cuando caes y caes la rodilla, intentas encontrar una cura para ella juntos

, Avusturyalılara karşı bir dizi cüretkar operasyona liderlik etti .

ganando elogios particulares del general Desaix, quien se convirtió en un amigo cercano.

Daha geniş bir dizi koruyucu önlemlerin parçası olmasıdır.

junto con el distanciamiento social y el lavado de manos.

- Arka arkaya şanssızlıklar yaşadım.
- Bir dizi şanssızlık yaşadım.

Tuve una racha de mala suerte.

Yukarı veya alt kata yürürken Tom'un dizi acıyor.

A Tom le duele la rodilla cuando sube o baja las escaleras.

Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.

Este otoño, extrañamente estoy viendo muchas telenovelas.

Eggmühl Muharebesi ile sonuçlanan Avusturyalılara karşı bir dizi hızlı zafer.

rápidas victorias sobre los austriacos que culminaron en la Batalla de Eggmühl.

Paris'te Napolyon krize cevap verdi bir dizi aşırı önlemle: mülkiyet

En París, Napoleón afrontó la crisis con una serie de medidas extremas:

Ve bir dizi tren tekerleği ile batırılan büyük şamandıralara ihtiyaç var

y sujetadas abajo por un grupo de ruedas de trenes,

Bir dizi başarılı kuşatma ile doğu İspanya'daki Fransız kontrolünü genişletti: Lerida,

Extendió el control francés del este de España con una serie de asedios exitosos: en Lérida,

Ney kendi inisiyatifiyle çok erken bir dizi kitlesel süvari saldırısı başlattı… ve

Por su propia iniciativa, Ney lanzó una serie de ataques masivos de caballería demasiado pronto ... y no

Soult, dizinden vurulup yakalanana kadar Avusturya hatlarına bir dizi cesur baskın düzenledi

Soult lideró una serie de atrevidas incursiones en las líneas austriacas, hasta que recibió un disparo en la rodilla

Bir dizi mürettebatsız test uçuşundan sonra astronotları taşımak için bir sonraki görev

Después de una serie de vuelos de prueba sin tripulación, la próxima misión para transportar astronautas sería el

İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.

Eso es solo 12 dólares por el acceso de un año a una increíble variedad de documentales.

Tüm bunlar kendiliğinden kusursuzca gerçekleşmesi oldukça zor olan meşakkatli bir dizi olay.

Entonces todo eso es una secuencia complicada para ejecutar perfectamente.

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

Durante la retirada posterior, Ney volvió a demostrar sus brillantes habilidades tácticas, luchando contra una

Kral Olaf ön saflarda savaşırken öldürüldü ve bir dizi mızrak ve balta darbesiyle yere

El rey Olaf muere luchando en la primera fila y es derribado por una serie de golpes de lanza

Ancak, Desaix'in Yukarı Mısır'a yaptığı seferde bir dizi çatışmayı kazanarak askeri becerisini daha da kanıtladı

Pero demostró aún más su habilidad militar, ganando una serie de escaramuzas en la

Biz rüyayı 5-6 saniye olarak görürüz fakat rüyamızda gördüğümüz şeyden 40 bölüm dizi çıkar ya

Vemos el sueño como 5-6 segundos, pero obtenemos 40 episodios de lo que vemos en nuestro sueño.