Translation of "Bulmaya" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Bulmaya" in a sentence and their portuguese translations:

Tom'u bulmaya gitmeliyim.

Eu tenho de encontrar Tom.

Yardım bulmaya çalışacağım.

Vou tentar achar ajuda.

Tom'u bulmaya çalışıyordum.

Eu estava tentando encontrar Tom.

Tom'u bulmaya çalıştım.

Tentei achar o Tom.

Tom'u bulmaya git.

- Vá e encontre Tom.
- Vá procurar Tom.
- Vá encontrar Tom.

Tom'u bulmaya çalışıyorum.

Estou tentando encontrar Tom.

Onu bulmaya çalışacağım.

Tentarei entrar em contato com ele.

Onu bulmaya çalışıyordum.

Eu estava tentando encontrá-la.

Onları bulmaya çalıştım.

Tentei encontrá-las.

Onu bulmaya gidelim.

Vamos encontrá-la.

Kafayı bulmaya gidelim.

Vamos ficar bêbados!

Ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.

Estou tentando descobrir o que aconteceu.

Onlar kızı bulmaya çalıştılar.

Eles procuraram a garota.

Park caddesini bulmaya çalışıyorum.

- Estou tentando encontrar a Park Street.
- Eu estou tentando encontrar a Park Street.

Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.

Procuro a parte que estava à volta do pedregulho.

Ve genelde, medeniyeti bulmaya çalışırken,

E, muitas vezes, quando procuramos a civilização, 

Tom'un bir resmini bulmaya çalışıyorum.

Eu estou tentando achar uma foto do Tom.

Tom'u bulmaya gitsek iyi olur.

- É melhor irmos encontrar o Tom.
- É melhor nós irmos encontrar o Tom.

Bir dolma kalem bulmaya gideceğim.

Vou achar uma caneta.

Biz bazı cevaplar bulmaya çalışıyoruz.

- Nós estamos tentando encontrar algumas respostas.
- Estamos tentando encontrar algumas respostas.

Onları bulmaya gitsem iyi olur.

- É melhor eu encontrá-los.
- É melhor eu encontrá-las.

Yeni bir iş bulmaya çalışıyorum.

Estou tentando encontrar um emprego novo.

Ben bir tane bulmaya çalışacağım.

- Vou tentar encontrar um.
- Vou tentar encontrar uma.

Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.

E, esta noite, estou à procura de um escorpião.

Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.

Cientistas começaram a encontrar respostas para essas perguntas.

Ne yapmak istediğimi hala bulmaya çalışıyorum.

- Eu ainda estou tentando descobrir o que eu quero fazer.
- Ainda estou tentando descobrir o que eu quero fazer.
- Eu ainda estou tentando descobrir o que quero fazer.
- Ainda estou tentando descobrir o que quero fazer.

Tom hâlâ bir iş bulmaya çalışıyor.

Tom ainda está tentando encontrar um emprego.

Hâlâ Tom'un nasıl kaçtığını bulmaya çalışıyoruz.

Nós ainda estamos tentando descobrir como Tom escapou.

Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.

Nenhum dos progenitores voltou, por isso, ela procura-os.

Şimdi şu enkazı bulmaya çalışmaya devam edeceğiz.

Agora vamos voltar e tentar encontrar os destroços.

Bütün gezegenler kendine bir yörünge bulmaya çalışıyordu

todos os planetas estavam tentando encontrar uma órbita

Bu gitara sahip olan kişiyi bulmaya çalışıyorum.

Estou tentando encontrar a pessoa a quem pertence este violão.

Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim.

Fui a várias lojas procurando pelo livro.

O, onun kafasına vuran adamı bulmaya çalışıyordu.

Ele estava tentando encontrar o cara que lhe golpeou a cabeça.

Geri dönüp medeniyeti farklı yollardan bulmaya çalışalım mı?

Vamos voltar e descobrir outras formas de encontrar a civilização?

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

Vai ser empolgante tentar encontrar sítio onde aterrar.

Düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın

Quando você caiu e caiu no joelho, você tentaria encontrar uma cura para isso juntos

Tom'a daha büyük bir vazo bulmaya çalışacağımı söyledim.

Eu disse a Tom que tentaria encontrar um vaso maior.

Mezuniyet sonrası Tom, Panama'da iş bulmaya karar verdi.

Após a formatura, Tom decidiu procurar trabalho no Panamá.

Bu biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

Assim terei alguma luz. Vamos tentar encontrar a cobra.

Bana biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

Assim terei alguma luz. Vamos tentar encontrar a cobra.

Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.

Temos de descobrir a melhor maneira de ir naquela direção.

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

Quando tentaram rastrear a sua origem, encontraram uma fonte provável:

Neden sizin yardımınıza ihtiyacı olan başka birini bulmaya gitmiyorsun?

- Por que vocês não vão procurar outra pessoa que precise de sua ajuda?
- Por que você não vai procurar outra pessoa que precise de sua ajuda?

Bir an için gözlerinizi kapatın ve cevabı bulmaya çalışın.

Feche os olhos por um breve instante e procure a resposta.

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

E está a obrigar os animais a encontrar novas formas de ter sucesso à noite. CIDADES QUE NÃO DORMEM

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

Mas o que podemos fazer é continuar a missão e tentar ir buscar o antídoto à fonte,

- Boston'a iş aramaya geldim.
- Boston'a iş bulmaya gelmiştim.
- Boston'a iş bakmak için gelmiştim.

Eu vim para Boston para procurar trabalho.