Translation of "Tanrı'nın" in Russian

0.049 sec.

Examples of using "Tanrı'nın" in a sentence and their russian translations:

Tanrı'nın eli,

Рука Бога,

Bu Tanrı'nın iradesiydi.

Это была воля Бога.

Hepimiz Tanrı'nın oğullarıyız.

Все мы Божьи сыны.

Hepimiz Tanrı'nın elindeyiz.

Все мы в руках Аллаха.

Tanrı'nın planı olduğuna inanıyordu.

чтобы я могла написать об этом и помочь людям.

Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.

- Я не верю, что Бог существует.
- Я не верю, что бог существует.

Her şey Tanrı'nın ellerindedir.

Всё в руках божьих.

Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık.

Мы созданы по образу и подобию Бога.

Aşk, Tanrı'nın bir armağanıdır.

Любовь — это дар Божий.

Tanrı'nın kurallarına karşı geldiği için

Потому что это противоречит Божьим правилам

Biz Tanrı'nın yardımıyla hayatta kalacağız!

Спасёмся с божьей помощью!

Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.

Бог ни в чём не нуждается.

Tanrı'nın yasası rüşvet alanları lanetler.

- Божий Закон проклинает взяточников.
- Божий Закон налагает проклятие на взяточников.

Cidden Tanrı'nın insanlara bıraktığı bir şey.

буквально переданным Богом человеку.

Hristiyanlıkta İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğuna inanılır.

- В христианстве Иисус считается сыном Божьим.
- В христианстве считается, что Иисус - Сын Божий.

Tanrı'nın insanlara zalimliği binlercesine yas tutturuyor.

Бесчеловечность бога к человеку заставляет бесчисленные множества роптать.

Hıristiyanlar Tanrı'nın dünyanın yaratıcısı olduğuna inanıyor.

Христиане верят, что Бог - создатель мира.

Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.

Но земля растлилась пред лицом Божиим, и наполнилась земля злодеяниями.

Nuh, Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.

И сделал Ной все: как повелел ему Бог, так он и сделал.

Çünkü Tanrı'nın Egemenliği lafta değil, güçtedir.

Ибо Царство Божие не в слове, а в силе.

İbadethanelerde türbe bulunması Tanrı'nın şeriatına aykırıdır.

Наличие захоронений на территории храмов является нарушением Божьего Закона.

Ve en büyük macerada Tanrı'nın kutsamasını istiyoruz .

и величайшее приключение, в которое когда-либо вступал человек.

Tanrı'nın senin için bir planı var, Tom.

У Бога есть на тебя планы, Том.

Tanrı'nın var olduğuna dair kanıtın var mı?

У тебя есть доказательства того, что Бог существует?

Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar, hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız.

Иудеи, христиане, мусульмане — все мы дети Бога.

Tanrı'nın Sözü'nü küçük bir grup imanlıya vaaz ediyor.

Он проповедовал Слово Божье небольшой группе верующих.

- Biz Allah'ın varlığına inanıyoruz.
- Biz Tanrı'nın varlığına inanıyoruz.

Мы верим в существование Бога.

Bunun sebebi Tanrı'nın bize daha az kızgın olması değil,

вероятно, не потому, что мы меньше гневим Бога,

Tanrı'nın kuralları, kan yemeyi yasaklamıştır çünkü canlılara yaşam veren kandır.

Закон Божий запрещает употреблять кровь, так как кровь - это душа.

Lev Nikolayeviç Tolstoy, haklı olarak Tanrı'nın Egemenliğinin içimizde olduğuna inanıyordu.

Лев Николаевич Толстой справедливо полагал, что Царство Божие находится внутри нас.

Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

Земля же была безвидна и пуста, и тьма над бездною, и Дух Божий носился над водою.

Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.

Удобнее верблюду пройти сквозь игольные уши, нежели богатому войти в Царствие Божие.

Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.

И услышали голос Господа Бога, ходящего в раю во время прохлады дня; и скрылся Адам и жена его от лица Господа Бога между деревьями рая.

İsa denizin üstünde yürümüştü. Eyüp Kitabı'nda da sadece Tanrı'nın denizin dalgaları üstünde yürüyebileceği yazıyor.

Исус Христос ходил по морю, и в книге Иова написано, что только один Бог может ходить по высотам моря.

Gemiye giren hayvanlar Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi erkek ve dişiydi. RAB Nuh'un ardından kapıyı kapadı.

И вошедшие мужеский и женский пол всякой плоти вошли, как повелел ему Бог. И затворил Господь за ним ковчег.

Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı.

Не видел того глаз, не слышало ухо, и не приходило то на сердце человеку, что приготовил Бог любящим Его.

Kutsal kentin, yeni Yeruşalim'in gökten, Tanrı'nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi.

И я увидел святой город Иерусалим, новый, сходящий от Бога с неба, приготовленный как невеста, украшенная для мужа своего.

- Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı.

Пришёл человек, посланный Богом; его звали Иоанн.

RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, "Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?" diye sordu.

Змей был хитрее всех зверей полевых, которых создал Господь Бог. И сказал змей жене: подлинно ли сказал Бог: «Не ешьте ни от какого дерева в раю»?

Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh'a gelip gemiye bindiler.

И из скотов чистых и из скотов нечистых, и из птиц, и из всех пресмыкающихся по земле. По паре, мужеского пола и женского, вошли к Ною в ковчег, как Бог повелел Ною.