Translation of "Keyif" in Russian

0.029 sec.

Examples of using "Keyif" in a sentence and their russian translations:

TV izlemekten keyif aldık.

Нам нравилось смотреть телевизор.

Seninle konuşmaktan keyif alıyorum.

- С вами приятно поговорить.
- С тобой приятно поговорить.

Tom'la konuşmaktan keyif alırım.

Я люблю разговаривать с Томом.

Tom'la olmaktan keyif alıyorum.

Мне очень нравится быть с Томом.

Onunla konuşmak keyif verici.

С ним приятно общаться.

Kitap okumaktan keyif alırım.

Я люблю читать книги.

Orada yaşamaktan keyif aldım.

Мне понравилось там жить.

- Oyundan ne kadar keyif aldın?
- Nasıl, oyundan keyif aldın mı?

- Как тебе пьеса?
- Как вам пьеса?

Keyif, insanın rahatlaması değildir, dağılmasıdır.

А радость не продолжение себя, она — растворение себя.

- Çok eğlendik.
- Çok keyif aldık.

Хорошо повеселились.

Şu günlerde hayattan keyif almıyorum.

Я не наслаждаюсь жизнью в эти дни.

Ben roman okumaktan keyif alırım.

Я обожаю читать романы.

Ben gerçekten ondan keyif aldım.

Мне очень понравилось.

Tom, Mary'nin arkadaşlarından keyif aldı.

Том наслаждался компанией Мэри.

Ben çok fazla keyif çattım.

Я очень хорошо провел время.

Tom beyzbol oynamaktan keyif aldı.

Тому нравилось играть в бейсбол.

Burada çalışmaktan çok keyif alıyorum.

Мне очень нравится здесь работать.

Sanırım burada olmaktan keyif alacağım.

- Думаю, мне тут понравится.
- Думаю, мне здесь понравится.

Aslında burada olmaktan keyif almıyorum.

На самом деле, мне не нравится находиться здесь.

- Tom'un onu yapmaktan keyif alacağını sanmıyordum.
- Tom'un onu yapmaktan keyif alacağını düşünmedim.

- Я не думал, что Тому понравится это занятие.
- Я не думал, что Тому понравится этим заниматься.

Keyif, mutluluktan fazlasını hedeflemekten daha güzeldir.

И эта радость — лучшая цель, чем счастье.

Plajda uzun yürüyüşler yapmaktan keyif alırım.

Мне нравятся долгие прогулки по пляжу.

Tom Mary ile konuşurken keyif aldı.

Тому понравилось беседовать с Мэри.

Ve İyiliksevenlerdeki gönüllü işimden çok keyif aldım

и получала удовольствие от волонтёрской работы.

çünkü Yahudilerin öldürülüşünü izlemekten keyif alacağını sanıyordu.

думая, что будет весело смотреть, как убивают евреев.

Hayat sadece keyif ve eğlenceden ibaret değildir.

Жизнь состоит не только из удовольствий и развлечений.

- Kitap okumayı severim.
- Kitap okumaktan keyif alırım.

Я люблю читать книги.

Ben eski aile fotoğraflara bakmaktan keyif alırım.

Я люблю рассматривать старые семейные фотографии.

Ben onu yapmaktan keyif alan tek kişiyim.

Я один делаю это с удовольствием.

- Ata binmekten hoşlanmam.
- At sırtında gitmekten keyif almıyorum.

Я не люблю ездить верхом на лошади.

keyif, sevgi ve karşılıklı destek için bir kaynak olabilir.

источником радости, любви и взаимной поддержки.

"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,

Слово «наслаждаться» звучит странно,

- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

- Тебе нравится учиться?
- Вам нравится учиться?

Birlikte geçirdiğimiz zamandan ne kadar keyif aldığımı sana söyleyemem.

- Я не могу передать тебе, какое удовольствие мне доставило проводить с тобой время.
- Я не могу передать вам, какое удовольствие мне доставило проводить с вами время.

O çok cana yakın birisi bu yüzden onunla çalışmaktan keyif alıyorum.

Он очень дружелюбный, я очень рад работать с ним.

- Bazen iyi bir kitapla oturmaktan zevk alırım.
- Bazen oturup güzel bir kitap okumaktan keyif alırım.

Иногда я люблю посидеть с хорошей книгой.