Translation of "Atmaya" in Russian

0.007 sec.

Examples of using "Atmaya" in a sentence and their russian translations:

Çığlık atmaya başladım.

- Я закричал.
- Я начал кричать.

Riske atmaya değmezdi.

Это не стоило того, чтобы так рисковать.

Bununla uzağa atmaya çalışırsın

Вы пытаетесь выбросить это

Bir göz atmaya gidelim.

Пойдём посмотрим.

Ben çığlık atmaya çalıştım.

Я пытался кричать.

Bir göz atmaya gel.

Взгляните-ка сюда.

Tom çığlık atmaya başladı.

- Том закричал.
- Том завопил.

Suçu üstüme atmaya çalıştı.

Он попытался свалить вину на меня.

Çığlık atmaya devam ettim.

- Я продолжала кричать.
- Я продолжал кричать.

Gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.

вступить во взрослую жизнь.

O bana kazık atmaya çalıştı.

Он пытался меня обмануть.

Onu riske atmaya istekli değilim.

Я не желаю этим рисковать.

Bazı insanlar taş atmaya başladılar.

Некоторые люди начали кидать камни.

Onun annesi çığlık atmaya başladı.

- Её мать закричала.
- Его мать начала кричать.
- Её мать начала кричать.
- Его мать закричала.
- Его мать стала кричать.
- Её мать стала кричать.

Tom kürekle atmaya devam etti.

Том продолжал работать лопатой.

Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz.

Мы должны прогнать врага с нашей земли.

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

Акула пытается ее стряхнуть и уплывает.

Sadece biraz stres atmaya ihtiyaç duyuyorum.

Мне просто нужно немного выпустить пар.

O bir ters takla atmaya çalıştı.

Она пыталась сделать сальто.

Hâlâ bunu riske atmaya hazır mısın?

- Ты всё ещё хочешь рискнуть?
- Вы всё ещё хотите рискнуть?
- Всё ещё желаете рискнуть?

Tom isterik biçimde kahkaha atmaya başladı.

Том истерически засмеялся.

- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.

- Все засмеялись.
- Все начали смеяться.
- Все стали смеяться.

Dan'ı bu ülkeden atmaya kimsenin hakkı yok.

Никто не имеет права выслать Дэна из этой страны.

- Biri bağırmaya başladı.
- Biri çığlık atmaya başladı.

Кто-то закричал.

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.

- Сердце Тома внезапно забилось быстрее.
- Сердцебиение Тома внезапно участилось.

Tom onun hepsini riske atmaya karar verdi.

Том решил поставить всё на одну карту.

Ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

И тут же наловчилась подхватывать их присосками и аккуратно отбрасывать от своей норы.

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.

Паракорд тоже нужен, будет легче накинуть веревку.

Tom 15 yaşındaki bir kız gibi çığlık atmaya başladı.

Том завопил, как пятнадцатилетняя девочка.

- İkisi de gülmeye başladı.
- İkisi de kahkaha atmaya başladı.

- Оба засмеялись.
- Обе засмеялись.

O, kapıdan içeri girdiğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı.

Когда она вошла в дверь, моё сердце забилось быстрее.

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.

Хоть я больше и не ношу эти ботинки, я не могу заставить себя выбросить их.

O, hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı.

Он пустился в долгую речь о том, как правительство посягает на его права.

- Tom kazık atmaya çalıştı.
- Tom oyuna getirmeye çalıştı.
- Tom kandırmaya çalıştı.

Том попытался смошенничать.

- Bir göz atmaya gel.
- Gel ve bir göz at.
- Gel bir baksana.
- Gelip bir bak.

- Иди сюда посмотри.
- Идите сюда посмотрите.