Translation of "Kararı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Kararı" in a sentence and their portuguese translations:

Kararı size bırakıyorum

Deixo a decisão para você

Hakimin kararı nihaidir.

- A decisão do juiz é final.
- A decisão do juiz é definitiva.

Aynı kararı verdim.

Eu decidi o mesmo.

Kararı Tom'a bırakalım.

- Vamos deixar Tom decidir.
- Vamos deixar a decisão para o Tom.

Mahkeme kararı hatasızdı.

O julgamento foi impecável.

Tom doğru kararı verdi.

- Tom tomou a decisão correta.
- O Tom tomou a decisão certa.

Kim o kararı verdi?

Quem tomou essa decisão?

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

A decisão de Tom de se casar surpreendeu sua família.

Tom da o kararı verdi.

Tom também tomou essa decisão.

Doğru kararı doğru zamanda verdi.

Ela fez a decisão certa no momento certo.

Bu kararı vermek kolay değildi.

Não foi fácil tomar aquela decisão.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

Nesta gruta, a decisão é sua. Tome uma decisão.

Onun emekli olma kararı hepimizi şaşırttı.

Sua decisão de se aposentar surpreendeu a todos nós.

- O onun kararı.
- Karar ona aittir.

É a decisão dele.

Önce Tom'la konuşmadan o kararı veremem.

Eu não posso tomar essa decisão sem falar com Tom primeiro.

üniversiteyi bırakma kararı aldı ve 1995 yılında

decidiu deixar a universidade e em 1995

Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.

Ele explicou mais tarde como tomou esta decisão.

Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?

A decisão é sua. Coasteer ou subir o penhasco?

Birçok kişi yargıcın kararı ile aynı fikirde değildi.

Muitas pessoas desconcordaram da decisão do juiz.

- Onu yapmamaya karar verdik.
- Onu yapmama kararı aldık.

Nós decidimos não fazer isso.

- Bunun yargıcı olmana izin vereceğim.
- Bunun kararını sana bırakıyorum.
- Bu kararı sana bırakıyorum.

Deixarei que você julgue isso.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Nesta gruta, a decisão é sua. Tome uma decisão. Uma mordida de cascavel pode matar. Temos de ter cuidado.

- Şirket iki yeni sekreteri işe almaya karar verdi.
- Şirket işe iki yeni sekreter alma kararı aldı.
- Şirket işe iki sekreter almayı kararlaştırdı.

A empresa decidiu contratar duas novas secretárias.