Translation of "Götürmek" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Götürmek" in a sentence and their portuguese translations:

Bulunan bir köye götürmek.

... numa aldeia remota mesmo no centro da selva.

Oğlumu doktora götürmek zorundayım.

Eu tenho de levar o meu filho ao médico.

Seni benimle götürmek istiyorum.

Eu quero que te levar comigo.

Onu yatağa götürmek zorundayız.

Nós temos que levá-lo para cama.

Kediyi bugün veterinere götürmek zorundayım.

Tenho de levar o gato ao veterinário hoje.

Çocuklarımı plaja götürmek hoşuma gidiyor.

Eu gosto de levar meus filhos para a praia.

Tom seni eve götürmek istiyor.

Tom quer te levar para casa.

Seni öğle yemeğine götürmek istiyorum.

Eu quero te levar para almoçar.

Kim Tom'u eve götürmek istiyor.

Quem quer levar Tom para casa?

Biz sadece Tom'u eve götürmek istiyoruz.

Nós apenas queremos levar Tom para casa.

Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.

Eu tinha de levar o Tom ao andar de cima.

Tom, Mary'yi Boston'a yanında götürmek istedi.

Tom queria levar Maria com ele a Boston.

Ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.

em locais isolados, sem outras formas de acesso.

Burası için mi, yoksa götürmek için mi?

- Pra viagem ou pra comer aqui?
- É para comer aqui ou para levar?
- É pra comer aqui ou para levar?

Balayımız için seni iyi bir yere götürmek istiyorum

Gostaria de te levar a um belo lugar na nossa lua de mel.

Çok geç olmadan önce onu hastaneye götürmek zorundayız.

Temos que levá-lo ao hospital antes que seja muito tarde.

- Almak için biraz zordur.
- Götürmek için biraz ağırdır.

É um pouco difícil de aceitar.

Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.

Meu pai disse que guardaria um dia para levar-me ao zoológico.

Ambulans, acil durumlarda hastaları veya yaralıları hastaneye götürmek için özel ekipmanlarla donatılmış bir taşıttır.

Ambulância é um veículo dotado de aparelhos especiais para transportar pessoas doentes ou feridas ao hospital, especialmente em emergências.