Translation of "Istiyor" in Arabic

0.020 sec.

Examples of using "Istiyor" in a sentence and their arabic translations:

- O ne istiyor?
- Ne istiyor?

- ماذا تريد هى؟
- ما الذي تريدهُ هى؟

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

يريد الناس القيام بعمل مهم، ويريدون المرونة،

- Dans etmek istiyor.
- O dans etmek istiyor.

هي تريد أن ترقص

O ne istiyor?

ماذا يريد؟

Onlar ne istiyor?

ماذا يريدون؟

Sadece eğlenmek istiyor.

إنه يريد فقط الحصول على المتعة.

O intikam istiyor.

إنها تُريد الإنتقام.

Bırakmamı istiyor musun?

هل تريد مني أن أتوقف؟

Gelmemi istiyor musun?

هل تريدني أن آتي؟

O et istiyor.

يريد لحما.

Köpek et istiyor.

يريد الكلب لحما.

Bebeğim konuşmak istiyor.

يريد طفلي أن يتحدث.

Tom gelmek istiyor.

توم يريد ان يأتي.

Kalmamı istiyor musun?

هل تطلب مني البقاء؟

Tom bunu istiyor.

توم سيرغب بها.

Çocuklar oynamak istiyor.

الأطفال يريدون اللعب.

Sami bunu istiyor.

سامي يريد هذا.

Bununla ne demek istiyor?

ماذا تقصد بذلك؟

Ve anlamaya çalışmak istiyor.

وينوي المحاولة.

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

إذا، هل تريدون تغيير العالم؟

Beraber yapmak istiyor üstelik

يريد أن يفعل ذلك معًا

O, burada kalmanı istiyor.

إنه يريدك أن تبقى هنا.

Meyve suyu istiyor musun?

هل تريد عصير فاكهة؟

Kızlar sadece eğlenmek istiyor.

- الفتيات يريدون فقط الحصول على المتعة.
- البنات يريدون فقط الحصول على المتعة.

O, hastanede çalışmak istiyor.

إنها تريد أن تعمل في المستشفى.

Evlenene kadar beklemek istiyor.

إنها تريد أن تنتظر حتى تتزوج.

Tom gelmek istiyor mu?

هل يريد توم أن يأتي؟

Oraya gitmek istiyor musun?

هل تريد تذهب إلى هناك؟

Tom onu söylememi istiyor.

توم يريد مِني أن أقول ذلك.

O iPad 4 istiyor.

هو يريد ايباد ٤.

Tom Avustralya'ya gitmek istiyor.

يريد توم الذهاب إلى أستراليا.

Bir şey istiyor musunuz?

أتريد شيئاً؟

O seninle tanışmak istiyor.

- يرغب أن يلتقي بك.
- يريد أن يلتقي بك.

Sence bunu istiyor muyum?

هل تعتقد أني أريد ذلك؟

Evde doğum yapmak istiyor.

تريد أن تلِد في المنزل.

Onlarla konuşmamı istiyor musun?

- هل تريدني أن اتحدث إليهم؟
- هل تريد مني التحدث إليهم؟

Ken, bir bisiklet istiyor.

كين يريد دراجة.

Fadıl seni görmek istiyor.

يود فاضل أن يراك.

Tom bir köpek istiyor.

توم يريد كلبا.

Sami, Leyla'nın parasını istiyor.

- سامي يريد مال ليلى.
- سامي يريد أن يستولي على مال ليلى.

Annem oraya gitmek istiyor ama babam evde TV izlemek istiyor.

أُمي تريد أن تذهب هناك, ولكن أبي يريد أن يشاهد التليفزيون.

- Jamal dikkat merkezi olmak istiyor.
- Jamal ilgi odağı olmak istiyor.

يريد جمال أن يكون مركزا للاهتمام.

Tüm bebekler kare olmak istiyor.

يريدُ جميع الأطفال المربع.

Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor,

كل البشر يريدون نفس الأشياء

Bunu gerçekten yapmamı istiyor musun?

- هل تريدني حقاً أن أفعل هذا؟
- هل تريديني حقاً أن أفعل هذا؟

O, evlenene kadar beklemek istiyor.

إنهُ يريد أن ينظر حتى يتزوج.

Tom Mary ile tanışmak istiyor.

يريد توم أن يتعرّف على ماري.

Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.

توم يريد إقامة إجتماع.

Tom bunu kontrol etmeni istiyor.

توم يُريدَك أن تتحقق من ذلك.

E-posta adresimi istiyor musunuz?

أتريد عنواني الإلكتروني؟

Herkes onun yanına oturmak istiyor.

الكل يريد أن يجلس بجانبها.

O soğuk bir şey istiyor.

يريد شيئا باردا.

Onlar seni cansız görmek istiyor.

يريدوك ميتا.

Onlar sadece Tom'la konuşmak istiyor.

يريدون محادثة توم فقط.

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

هي تريد أن تكون مطربة.

Daha fazla para istiyor musun?

هل تريد المزيد من المال؟

Görüyorsunuz, öğrencilerimiz hayatlarının karmaşıklıklarını bilmenizi istiyor.

ترون، يرغب طلابنا بالفعل في أن نعرف مدى التعقيدات في حياتهم.

Etkileyici ve eğlenceli liderler istiyor gözüküyoruz

يبدو أننا نريد قادة ساحرين ومسلّين،

İşte Steve Jobs'da bilgisayar yapmak istiyor

هنا يريد أن يفعل جهاز كمبيوتر في ستيف جوبز

O sadece bir bardak çay istiyor.

يريد فنجانا واحدا من الشاي فقط.

Gerçekten oraya hemen gitmemi istiyor musun?

- هل تريدني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟
- هل تريديني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟

Tom bunun incitip incitmediğini bilmek istiyor.

توم يريد أن يعرف م إذا كانت تؤلِم.

Tom seni üst katta görmek istiyor.

توم يريد أن يراك بالطابِق العُلوي.

Tom sizinle özel olarak konuşmak istiyor.

توم يريد محادثتك على انفراد.

Tom Mary'nin ona güvenebileceğini bilmesini istiyor.

يريد توم أن تعرف ماري بأنها يمكنها الوثوق به.

Tom bir ev satın almak istiyor.

يودّ توم شراء منزلًا.

Ken İngilizcede daha iyi olmak istiyor.

يريد كين أن يتحسن في الإنجليزية.

Tom hemen yatmak istiyor gibi görünmüyor.

لايبدو أن توم يريد الذهاب للفراش الآن

Tom neden benim ile konuşmak istiyor?

لماذا يريد توم التحدث معي؟

Gerçekten Tom'un bunu yapmasını istiyor musun?

أتريد حقا من توم أن يفعل ذلك؟

Fadıl, çocuklarının Arapça konuşmayı öğrenmesini istiyor.

يريد فاضل أن يتعلّم أبناؤه العربيّة.

Tom ne olduğu hakkında konuşmak istiyor.

يريد توم الحديث عن ما حدث.

Tom görünüşe göre Fransızca öğrenmek istiyor.

يبدو ان توم يريد ان يتعلم اللغة الفرنسية

Hatırlayalım, piyango kazanmak istiyor ama bunu beklemiyordun.

تذكر , تريد أن تربح اليانصيب لكنك لا تتوقع ذلك.

Ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum?

هل أنا أريد حديقة ورود هنا؟

Bu seferin kaderine hükmeden kendisi olmak istiyor.

إنه يريد أن يكون الشخص الذي يملي مسار الحملة

istiyor. uygulamaya konmuştur ve yenilenen hükümet yolsuzluğu

حتى اليوم ويعود تاريخه لعشرات السنين بين فسادٍ حكوميٍ متجدد

Nancy, bir köpeğe sahip olmak istiyor mu?

- أتريد نانسي اقتناء كلب.
- هل تريد نانسي أن تقتني كلباً؟

Şimdi gerçekten onun hakkında konuşmak istiyor musun?

- هل أنتِ تريد حقاً التحدث بشأن هذا الأن؟
- هل أنتِ حقاً تريدين التحدث عن هذا الأن؟

Tom bu gece burada yemek yemek istiyor.

توم يريد أن يأكل هنا الليلة.

Tom ona ev ödevinde yardım etmemi istiyor.

يريد توم منّي مساعدته في حلّ واجبه المنزليّ.

Itoh adlı bir kişi sizinle görüşmek istiyor.

شخص اسمه ايتوه يريد مقابلتك.

Fadıl, Müslümanların gerçekte ne olduğunu bilmek istiyor.

يريد فاضل أن يعرف ما هي حقيقة المسلمين.

Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istiyor.

توم يريد أن يظهر لماري كيفية القيام بذلك.

Tom, sen ayrılmadan önce seni görmek istiyor.

يريد توم أن يراك قبل أن تغادر.

Ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.

والمطالبة بالأقل في المقابل نيابة عنا.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

يريد أن تصبح "روسيا" جزءاً من "أوروبا". حتى "فلاديفوستوك".

Ilk iş olarak bir otel satın almak istiyor

يريد شراء فندق أول شيء

Gözünden uzak . Ve İngiliz üniversitelerinde eğitimini tamamlamak istiyor

بريطانية. تاركاً اخيه باسل مستعداً لوراسة العرش من ابيه.

Erkek arkadaşı için bir hediye satın almak istiyor.

إنها تريد شراء هدية لصديقها.

- TV izlemek ister misin?
- Televizyon seyretmek istiyor musun?

أتود مشاهدة التلفاز؟