Translation of "Istiyor" in English

- O seni istiyor.
- O sizi istiyor.
- Seni istiyor.
- Sizi istiyor.

He wants you.

- O ne istiyor?
- Ne istiyor?

What does she want?

Ölmeni istiyor.

He wants you dead.

Konuşmak istiyor.

She wants to speak.

- Eve gelmeni istiyor.
- Eve gelmenizi istiyor.

He wants you to come home.

- O ayrılmak istiyor.
- O boşanmak istiyor.

She wants a divorce.

- Star olmak istiyor.
- Yıldız olmak istiyor.

She wants to be a star.

- Mary seni istiyor.
- Mary sizi istiyor.

Mary wants you.

- O bir vatandaş olmak istiyor.
- Vatandaş olmak istiyor.
- Vatandaşlığa geçmek istiyor.

He wants to become a citizen.

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

People want work that matters, they want flexibility,

- Dans etmek istiyor.
- O dans etmek istiyor.

She wants to dance.

- O, şehirde yaşamak istiyor.
- Şehirde yaşamak istiyor.

- She wants to live in the city.
- He wants to live in the city.

- Erkek kardeşin yardım istiyor.
- Kardeşin yardım istiyor.

Your brother is asking for help.

- Tom etrafta dolaşmak istiyor.
- Tom takılmak istiyor.

- Tom wants to stick around.
- Tom wants to stay.

Tom cevaplar istiyor ve onları şimdi istiyor.

Tom wants answers and he wants them now.

Tom cevabını istiyor ve onu şimdi istiyor.

Tom wants your answer and he wants it now.

- Ayrılmak istiyor musun?
- Yola çıkmak istiyor musun?

Do you want to leave?

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

My daughter wants a piano.

- Şehirde yaşamak istiyor.
- O, kentte yaşamak istiyor.

He wants to live in the city.

- Beni öldürmek istiyor.
- O beni öldürmek istiyor.

She wants to kill me.

- Para bağışlamak istiyor.
- Para bağışında bulunmak istiyor.

He wants to donate money.

- Onu öpmek istiyor.
- O onu öpmek istiyor.

She wants to kiss him.

- Tom bu şekilde istiyor.
- Tom böyle istiyor.

That's the way Tom wants it.

Canım ağlamak istiyor.

I feel like crying.

Canım içki istiyor.

I feel like a drink.

Kamerayı çok istiyor.

He wants the camera badly.

Afrika'ya gitmek istiyor.

He wants to go to Africa.

Biri yardım istiyor.

Someone is calling for help.

Tom kucaklanmak istiyor.

Tom wants to be hugged.

Tom bunu istiyor.

Tom wants this one.

Tom boşanmak istiyor.

Tom wants a divorce.

O konuşmak istiyor.

He wants to speak.

Para istiyor musunuz?

Do you want money?

Şeker istiyor musunuz?

Do you want sugar?

Bebek annesini istiyor.

The baby wants its mother.

Şampanya içmek istiyor.

He wants to drink champagne.

Tom denemek istiyor.

Tom wants to give it a try.

Tom sevilmek istiyor.

- Tom wants to be liked.
- Tom wants to be loved.

Tom beğenilmek istiyor.

Tom wants to be admired.

Tom ilgi istiyor.

Tom wants attention.

Gitmek istiyor musun?

Do you wish to go?

Kamuoyu cevapları istiyor.

The public demands answers.

O, imkansızı istiyor.

She's asking for the impossible.

Daha fazla istiyor.

He wants more.

O birini istiyor.

He wants one.

Kedi ne istiyor?

What does the cat want?

Gitmemi istiyor musun?

- Do you want me to leave?
- Do you want me to go?
- Do you want me to go away?

Tom ne istiyor?

What does Tom want?

Şehirde yaşamak istiyor.

She wants to live in the city.

Tom oynamak istiyor.

Tom wants to play.

Tom evlenmek istiyor.

Tom wants to get married.

O ne istiyor?

What does he want?

Onlar ne istiyor?

What do they want?

Sadece eğlenmek istiyor.

He just wants to have fun.

O ölmeni istiyor.

She wants you dead.

Tom ölmeni istiyor.

Tom wants you dead.

Şarap istiyor musun?

- Do you want wine?
- Do you want some wine?

Köpek çıkmak istiyor.

The dog wants to leave.

Sizinle konuşmak istiyor.

He wants to talk to you.

O intikam istiyor.

She wants vengeance.

O gitmek istiyor.

He wants to go.

O gelmek istiyor.

He wants to come.

Karıncalardan kurtulmak istiyor.

He wants to get rid of the ants.

Bunu kim istiyor?

- Who wants it?
- Who wants that?

Kim çay istiyor?

Who wants tea?

Tom para istiyor.

Tom wants money.

Kim jöle istiyor?

Who wants jello?

Kim gitmek istiyor?

Who wants to go?

Onu istiyor musun?

Do you want that?

Tom tavsiye istiyor.

Tom wants advice.

Tom ölmek istiyor.

Tom wants to die.

Tom koşmak istiyor.

Tom wants to run.

Onlar konuşmak istiyor.

They want to talk.

Tom tatlı istiyor.

Tom wants dessert.

Tom yaşamak istiyor.

Tom wants to live.

Tom konuşmak istiyor.

Tom wants to talk.

Tom çalışmak istiyor.

Tom wants to work.

Kim kurabiyeler istiyor?

Who wants cookies?

Kim bilmek istiyor?

Who wants to know?

Tom öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn.

Tom izlemek istiyor.

Tom wants to watch.

Kim bunu istiyor?

Who wants this one?