Translation of "Kediyi" in Portuguese

Kediyi almayın.

- Não pegue o gato.
- Não pega o gato.

Kediyi kurtardım.

Salvei o gato.

Kediyi gördüm.

Eu vi o gato.

Köpek kediyi kovaladı.

O cachorro correu atrás do gato.

Kediyi odama götür.

Leve o gato para o meu quarto.

Tom kediyi aldı.

Tom pegou o gato.

Tom, kediyi gördü.

Tom viu o gato.

Lütfen kediyi besle.

Por favor, alimente o gato.

Marjane kediyi yakaladı.

Marjane pegou o gato.

O kediyi istiyorum.

Eu quero aquele gato.

Köpek kediyi korkuttu.

O cachorro assustou o gato.

Tom kediyi alevlerden kurtardı.

Tom resgatou o gato do incêndio.

Kediyi evin dışına bıraktım.

- Deixei o gato fora de casa.
- Eu deixei o gato fora de casa.

Çocuk bir kediyi okşuyor.

A criança está alisando um gato.

Cesur fare, kediyi kovaladı.

O camundongo corajoso perseguia o gato.

Köpek kediyi kolayca öldürdü.

O cão matou o gato com facilidade.

Kediyi neden yanında götürmüyorsun?

Por que você não leva o gato com você?

Kediyi bugün veterinere götürmek zorundayım.

Tenho de levar o gato ao veterinário hoje.

Ben kediyi evin dışında bıraktım.

Deixei o gato fora de casa.

Siyah köpek, beyaz kediyi izliyor.

O cão preto vê o gato branco.

Bu fotoğraftaki kediyi görürseniz, lütfen arayın.

Se você ver o gato dessa foto, por favor ligue.

Fare burada! Git de kediyi çağır!

O rato está aqui! Vai chamar o gato!

Köpek kediyi ağacın etrafında takip ediyor.

O cão caça o gato ao redor da árvore.

Bence bir kediyi kapalı yerde tutmak acımasızcadır.

Eu acho cruel deixar um gato preso dentro de casa.

- Fazla merak iyi değildir.
- Kediyi merak öldürür.

A curiosidade matou o gato.

En son ne zaman o kediyi gördün?

Quando foi a última vez que você viu aquele gato?

Kediyi duyabiliyor musun? O içeri girmek istiyor.

Você está ouvindo a gata? Ela está querendo entrar.

Bizim çocuklar köpek sever ama ben kediyi tercih ederim.

Nossos filhos gostam dos cachorros, mas eu prefiro os gatos.

Bir köpek bir kediyi ve bir kedi bir fareyi kovalar.

Um cachorro corre atrás de um gato, e o gato atrás de um rato.

Bu, Jack'in yaptığı evde yaşayan fareyi sinsice izleyen kediyi kovalayan köpektir.

Este é o cachorro que perseguia o gato que seguia o camundongo que vivia na casa que o Jack construiu.

Karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmak çok zordur, hele odada hiç kedi yoksa.

É muito difícil encontrar um gato preto numa sala escura, principalmente se não há gato nenhum.

- Bizim çocuklar köpek sever ama ben kediyi tercih ederim.
- Bizim çocuklarımız köpekleri sever fakat ben kedileri tercih ederim.

Nossos filhos gostam dos cachorros, mas eu prefiro os gatos.