Translation of "Eline" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Eline" in a sentence and their portuguese translations:

Eline ne oldu?

O que aconteceu com a sua mão?

Oğlunun eline biraz para koydu.

Ela passou algum dinheiro para a mão de seu filho.

Tom Mary'nin dizginlerini eline aldı.

Tom mantém Maria sob rédea curta.

Tom eline alabildiği şeyi okudu.

O Tom lia qualquer coisa ao alcance de suas mãos.

Mafyanın eline düşmüş bir halk var ortada

há um povo nas mãos da máfia

Tom eline bir süpürge alıp süpürmeye başladı.

Tom pegou uma vassoura e começou a varrer.

eline bir fırsat geçtiğinde herkesten teker teker intikamını alıyordu

quando ele tivesse uma oportunidade, ele se vingaria de todos, um por um

Mafyanın eline 3 kuruşlarını bile kaptıran halkın kurtarıcısı yine mafya olacaktı

O salvador do povo, que até capturou 3 centavos nas mãos da máfia, seria a máfia novamente

Sen kitabı eline almazken, o ders çalıştığı için doğal olarak ödülü kazanmayı başardı.

Ela recebeu um prêmio naturalmente porque estudou, enquanto você nem sequer pegou um livro.

Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.

Como não tenho filhos... e não gosto dos direitos sucessórios, se a deixar para o estado, há a nossa burocracia,

İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.

O bom cirurgião tem olhos de águia, coração de leão, e mãos de uma gentil senhora.

O sarhoşken, homurdanıyor ve kavga ediyor. O ayıkken, eline ne gelirse atıyor ve hiçbir şey söylemiyor.

Quando está bêbado, ele resmunga e luta. Quando está sóbrio, se deita sobre seja lá o que for e se cala.