Translation of "Aklında" in Portuguese

0.023 sec.

Examples of using "Aklında" in a sentence and their portuguese translations:

Aklında olan nedir?

- O que é que você tem em mente?
- O que você tem em mente?
- O que você planeja?

Tom'un aklında olan bu.

Isso é o que Tom tinha em mente.

Bana aklında ne olduğunu söyle.

Diga-me em que você está pensando.

Tom'un aklında çok şey var.

Tom tem muito em que pensar.

Tom'un aklında başka şeyler vardı.

Tom tinha outras coisas em mente.

Tom'un aklında daha önemli şeyler vardı.

Tom tinha em mente coisas mais importantes.

Sadece bana aklında ne olduğunu söyle.

Apenas me diga o que está na sua mente.

Aklında belirli bir tarzın var mı?

Você tem algum estilo particular em mente?

Tom'un aklında başka bir şey vardı.

Tom tinha algo mais em mente.

Fadıl'ın aklında tek şey var: intikam.

Fadil tem uma coisa em sua mente: vingança.

Tom'un aklında ne olduğunu merak ediyorum.

Me pergunto o que se passa na mente de Tom.

Hepimizin aklında bu soru var değil mi?

Todos nós temos essa pergunta em mente, certo?

Aklında başka bir şey var gibi gözüküyor.

Você parece ter outra coisa em mente.

Tom'un aklında çok şey var gibi görünüyor.

Parece que Tom tem muita coisa na cabeça.

Tom aklında şu anda başka şeyler var.

Tom tem outras coisas em mente agora.

Tom Mary'nin aklında bir şey olduğunu biliyordu.

Tom sabia que Mary tinha algo em mente.

Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.

Ele não está só a pensar em alimento. Bem, nota máxima pela persistência.

Onun erkek kardeşinin aklında bilgisayarlardan başka hiçbir şey yok.

O irmão dele não tem nada além de computadores na cabeça.

- Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
- Ne düşündüğünü merak ediyorum.

Eu fico imaginando o que ela tem em mente.

- Bunu ne zaman yaptığını hatırlıyor musun?
- Bunu ne zaman yaptığın aklında mı?

Você lembra quando você fez isso?

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

David tem tantas namoradas que ele não consegue lembrar dos nomes de todas elas.