Translation of "Sadece" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Sadece" in a sentence and their chinese translations:

- Sadece diyorum!
- Ben sadece söylüyorum!

我只是说说而已!

Sadece bakıyorum.

我只是隨便看看。

- Ben sadece gelmeni istiyorum.
- Sadece gelmenizi istiyorum.

我只是想要你来。

- Sadece uyumak istiyorum.
- Ben sadece uyumak istiyorum.

我只想睡觉。

- O sadece bir şakaydı.
- Sadece bir şakaydı.

我这么说只是开个玩笑。

- Sadece onu istemek zorundasın.
- Sadece istemeniz yeterli.

你只要问就好了。

- Sadece şaka yapıyordum.
- Ben sadece şaka yapıyordum.

我只是在說笑。

Sadece bunu anlamıyorum.

这件事我简直不懂。

Harry sadece 40.

哈利今年才四十歲。

Tom sadece anlamıyor.

汤姆就是不懂。

Ben sadece başlıyorum.

我才刚开始。

Biz sadece arkadaşız.

我们只是朋友。

Sadece yemek yiyelim.

我們吃吧。

Sadece onunla konuşuyordum.

我刚跟她谈话。

Sadece saçma davranıyorsun.

你就是荒唐。

Sadece bunları biliyorum.

我只知道这些。

Sadece unutmak istedim.

我只想忘记。

Güzellik sadece yüzeyseldir.

美貌只是表面性的东西。

Sadece çayımız var.

我们只有茶水。

Sadece biraz bekleyin.

就等一會兒。

Sadece butona dokunmalısınız.

您只要按一下按钮。

Sadece bir şakaydı.Aydınlat!

只是个玩笑。放松点!

Sadece onu çözemiyorum.

我解决不了了。

Sadece kedinin hatası.

都是猫的错。

Sadece ona inanamıyorum.

我真是不能相信。

Dikkat etmiyordum sadece.

我只是没注意。

Sadece burada oturacağım.

我就坐这儿。

Sadece bir şakaydı.

只是一個玩笑。

Bu sadece yanlış.

這就是錯的。

Onlar sadece saçmalıyor.

她们只是胡说八道。

O sadece hayali.

这只是脑子想象出来的。

Sadece şaka yapıyorum.

我开玩笑。

Sadece zorlukları düşün!

考虑一下那些困难吧。

Sadece Tom'a sor.

问问汤姆吧。

Sadece Tom'u gördüm.

我刚刚见到汤姆了。

Sen sadece anlamıyorsun?

你真搞不懂。

Sadece ondan hoşlanmıyorum.

我只是不喜欢它。

Sadece Tom'a benziyorsun.

你看起来就像湯姆。

Belki sadece vazgeçmelisin.

可能你应该放弃。

Sadece bizi dinle.

仅仅听我们说吧。

Sadece Tom konuşsun.

就讓湯姆說吧。

Hava sadece mükemmel.

天气真好。

Sadece hayır de.

只要說不。

- Sadece iki seçeneğin var.
- Sadece iki seçeneğiniz var.

你只有两个选项。

- O sadece sizin kuruntunuz.
- Bu sadece senin hayal gücün.

- 那只是你的想象。
- 这只是你的想象。
- 这仅是你的想像而已。

- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.

我們只有兩美元。

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.

我们只能知道过去,并不能改变。我们只能改变未来,却不能预知。

O sadece bir çocuk.

她只是個孩子。

Okul üniforması sadece demode.

只是校服过时了。

Soruyu sadece siz yanıtladınız.

只有你回答了这个问题。

Sadece biraz süt kaldı.

只剩下一點點牛奶了。

Bess sadece bir çocuk.

貝詩不過是個孩子。

O sadece bir bahane.

這只不過是個藉口。

Ben sadece seni düşünüyorum.

我只想到你。

Sadece bana mantıklı gelmiyor.

那只是對我來說沒有意義。

O sadece alışverişe gidiyor.

她正要去购物。

Sadece iki saat uyudum.

我祇睡了兩小時。

Onu sadece ismen tanıyorum.

我只知道他的名字。

Sen sadece görünüşü kurtarıyorsun!

你就是要面子。

O sadece bir rüya.

是梦而已。

Biz sadece Tom'u kovamayız.

我们不能仅仅就这样炒了汤姆

Sadece bir tane istiyorum.

我只想要一件东西。

Bilmek istiyorsan sadece sor.

如果您想知道,直接问就是了。

Sadece seni kaybetmek istemiyorum.

我只是不想失去你。

Sadece seninle evlenmek istemiyorum.

我就是不想嫁給你。

Bu sadece bir varsayım.

这只是个假设。

Sadece aptalca şeyler söyledi.

他只會說胡話。

Sadece bir şansımız var.

我们只有一次机会。

Neden sadece orada oturuyorsun?

你为什么就站在这里?

Tom sadece ilginizi istiyor.

汤姆只是想引起你的注意。

Sadece sana yardım edeyim.

就让我帮你。

Sadece söylemek istediğini söyle.

你想怎么说就说吧。

Sadece daha kötü olur.

它变糟了。

Neden sadece Tom'u öldürmüyorsun?

不如杀了汤姆?

Sadece biraz daha fazla.

还要一点儿。

Ben sadece sana hayranım.

我就是佩服你。

Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.

你只会逃避生活问题。

Bu sadece bir bahane.

這只不過是個藉口。

Sadece arkadaş olamaz mıyız?

我们就不能只做朋友吗?

Ben sadece duş alıyordum.

我刚才在洗澡.

Belki sadece bir aptalım.

可能我就是個傻子。

Sadece senin talimatlarını izledim.

我只是照著你的指示。

Sadece benimle gelmenizi istiyorum.

我只要你跟我来。

Sadece sorumlu kişiyle konuştum.

我刚跟主管人谈过。

Sadece buna bakmanı istedim.

我就是想让你看看这个。

Sadece sana sarılmak istiyorum.

我只想抱你。

Bu sadece bir fantezi.

这只是幻想而已。

Sadece bir tesadüf olabilir.

可能只是巧合。

Belki Tom sadece sinirlendi.

可能汤姆紧张了。

Sadece bir mektup yazacaktım.

我正要去写一封信。

Sadece kilom hakkında endişeliyim.

我只是担心我的体重。

O sadece bazen olur.

这只是偶发事件。

Çocukken sadece pantolon giyerdim.

我小时候只穿裤子。