Translation of "Şirket" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Şirket" in a sentence and their portuguese translations:

Şirket başarısız oldu.

A companhia faliu.

- Hiç şirket yönettin mi?
- Hiç şirket yönettiniz mi?

Você já gerenciou uma empresa?

Şirket o projeden vazgeçti.

A companhia abandonou aquele projeto.

Hangi şirket için çalışıyorsunuz?

- Em que companhia trabalhas?
- Em que empresa você trabalha?

Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor.

A companhia está tentando melhorar sua imagem.

Bizim şirket profilimiz ektedir.

- Nosso perfil empresarial está em anexo.
- O perfil de nossa empresa está em anexo.

Samsung büyük bir şirket.

A Samsung é uma empresa grande.

Şirket ne kadar büyük?

De que tamanho é a empresa?

Şirket projeyi iptal etti.

A empresa cancelou o projeto.

O şirket iflas etti.

- Essa empresa faliu.
- Aquela empresa faliu.

Şirket para kaybetmeyi durdurdu.

A companhia parou de perder dinheiro.

Şirket beş çalışanı işten çıkardı.

A empresa demitiu cinco empregados.

O şirket ağabeyim tarafından yönetilmektedir.

Aquela empresa é administrada pelo meu irmão mais velho.

Şirket yakında gerçekten iflas edecek.

A empresa vai falir logo logo.

Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.

Essa companhia vendeu produtos não-seguros.

İnsanlar olmadan bir şirket kuramazsınız.

Não se pode estabelecer uma companhia sem pessoas.

Şirket 2013'te Boston'da kuruldu.

A empresa foi fundada em Boston em 2013.

2011 yılında Amerika menşeili bir şirket

Uma empresa americana em 2011

Çok uluslu anonim bir şirket aslında

Uma corporação multinacional é realmente

Şu şirket bir yabancı tarafından yönetilmektedir.

Aquela empresa é gerenciada por um estrangeiro.

Boston'da küçük bir şirket için çalışırdım.

Eu trabalhava para uma pequena empresa em Boston.

Üç iştirakçi yeni bir şirket kuracak.

Os três sócios vão constituir uma nova sociedade.

Tom artık şirket ile birlikte değil.

Tom não está mais na empresa.

O büyük bir şirket için çalışır.

Ele trabalha para uma grande corporação.

Tom küçük bir şirket için çalışıyor.

Tom trabalha para uma pequena empresa.

Şirket tarafından koyulan kurallar çok serttir.

As regras estabelecidas pela empresa são muito estritas.

Şirket reklam üzerine çok para harcadı.

A empresa tem gasto muito dinheiro em publicidade.

Tom Kanadalı bir şirket için çalışıyor.

Tom trabalha para uma empresa canadense.

- Şirket iki yeni sekreteri işe almaya karar verdi.
- Şirket işe iki yeni sekreter alma kararı aldı.
- Şirket işe iki sekreter almayı kararlaştırdı.

A empresa decidiu contratar duas novas secretárias.

O yoklar içerisinde şirket kuruldu ya hani

Nessas ausências, a empresa foi fundada.

Çok sayıda şirket sözleşmeyi kazanmak için yarışıyor.

Várias empresas estão competindo para ganhar o contrato.

Şirket televizyonda yeni bir araba tanıtımı yapıyor.

A empresa está anunciando um carro novo na televisão.

Şimdi, Brezilya'da büyük bir şirket için çalışıyorum.

No momento, eu estou trabalhando para uma grande companhia no Brasil.

Bu şirket, işçilerinin evden çalışmalarına imkan veriyor.

Esta empresa permite que seus empregados trabalhem em casa.

Şirket için elimden gelenin en iyisini verdim.

Eu dei o melhor de mim pela empresa.

O, çok uluslu bir şirket için çalışıyor.

Ele trabalha para uma companhia multinacional.

Şirket geçici bir büro asistanı istihdam etti.

A empresa contratou um assistente de escritório temporário.

Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.

Esta empresa está construindo uma fábrica na China.

Gerçekten zeka ürünü olan bu şirket artık fırsatçı

Esta empresa verdadeiramente inteligente é agora oportunista

Şirket geçen yıl bir milyar yen kaybına uğradı.

A companhia sofreu uma perda de um bilhão de ienes no ano passado.

Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.

A empresa produz molho de soja e outros produtos alimentares.

Tom geçen yıl bizim şirket için çalışmaya başladı.

Tom começou a trabalhar para nossa empresa no ano passado.

Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.

Tom foi contratado por uma companhia rival.

Bu kadar çok şirket büyük bütçeler ve birçok çalışan.

Muitas empresas têm grandes orçamentos e muitos funcionários.

Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.

Hoje eles estão trabalhando para uma grande companhia na Inglaterra.

- İngilizcede "kayşa"ya ne denir?
- İngilizcede şirket nasıl söylenir?

Como se diz "kaisha" em inglês?

Onun dışında zaten bir çok şirket bu programı zaten kullanıyordu

Além disso, muitas empresas já estavam usando esse programa.

1998 yılında kurucularının bile bugünü hayal etmediği bir şirket kurdu.

Em 1998, ele fundou uma empresa que nem seus fundadores sonhavam hoje.

Kurumsallıktan uzak,sadece kendi yasaları olan,dışarıya kapalı bir şirket.

Uma empresa que está longe de ser institucionalizada, possui apenas leis próprias e está fechada para o exterior.

Yani sıradan merdiven altı bir şirket de değil yani bu Zoom!

em outras palavras, não é uma empresa comum, é o Zoom!

Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.

Fundada por dois estudantes de doutorado, esta empresa é agora uma gigante mundial.

Biz şirket başkanı ile konuşmak istedik, ama o bizimle konuşmayı reddetti.

Queríamos falar com o presidente sobre a empresa, mas ele se recusou a falar conosco.

Eğer herhangi bir nedenle hastalık izni almak zorunda kalırsam, şirket listeden başka

Se por qualquer razão disser que estou doente, a empresa contrata o próximo.

İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.

Como o primeiro orçamento US $ 100.000 em dinheiro são descobertos por outro proprietário da empresa.

- Geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- Geçen yıl o şirkette çalışmaya başladı.

Ele começou a trabalhar para esta companhia o ano passado.

Biz şirket içinde benzer işler yapıyoruz ama o benim kazandığımdan daha fazla kazanıyor.

Temos funções semelhantes dentro da empresa, mas ela ganha mais que eu.

Ve birkaç şirket bir alana bir bedava kampanyaları ile bağlantılı olarak fiyatları saptırmaktan yakalandı.

E várias companhias foram pegas distorcendo os preços com a utilização dos cupons.