Translation of "Düşünmek" in Polish

0.008 sec.

Examples of using "Düşünmek" in a sentence and their polish translations:

Ve düşünmek zorundaydım,

Musiałem to przemyśleć,

Toplumu düşünmek zorundayız.

Musimy myśleć o społeczności.

Düşünmek acı veriyor.

Myślenie boli.

Onun hakkında düşünmek istiyorum.

Chciałbym to przemyśleć.

Nedenini düşünmek bile istemiyorum.

Nie chcę nawet myśleć, dlaczego.

Kendi kendime düşünmek istiyorum.

Chcę się samemu zastanowić.

Düşünmek için vaktin var.

Masz czas do namyślenia.

Onun hakkında düşünmek zorundayım.

Muszę to przemyśleć.

Başka birini düşünmek zorunda kalacağız.

Będziemy musieli pomyśleć o czymś innym.

- Tom bunu düşünmek bile istemediğini söyledi.
- Tom bu konuda düşünmek bile istemediğini söyledi.

Tom powiedział, że nie chce nawet o tym myśleć.

İyi bir baba olduğumu düşünmek istiyorum.

Chciałbym o sobie myśleć, że jestem dobrym ojcem.

Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.

Lubię mieć poczucie, że wiem o czym mówię.

Bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.

musieliśmy myśleć, i to dużo. Lata spędzone w odosobnieniu wiele nam dały.

Onun hakkında biraz daha uzun düşünmek istiyorum.

Chciałbym o tym pomyśleć trochę dłużej.

Onunla ilgili düşünmek için zamana ihtiyacım var.

Potrzebuję czasu, by to przemyśleć.

Üzerinde düşünmek için zamana ihtiyacın var mı?

Czy potrzebujesz czasu, żeby to przemyśleć?

Onun hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.

Potrzebuję czasu, żeby to przemyśleć.

- Ne yapacağıma karar vermeden önce enine boyuna düşünmek için zamana ihtiyacım var.
- Ne yapacağımı belirlemeden önce etraflıca düşünmek için zamana ihtiyacım var.

Potrzebuję czasu, aby to przetrawić, zanim zdecyduję co zrobić.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

Na początku trudno było sobie wyobrazić, że cokolwiek wyciągała z tego związku.

- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.

Liczby pierwsze są jak życie: bardzo logiczne, ale niemożliwe jest odkrycie reguł nimi rządzących, choćby myślało się o nich cały czas.