Translation of "Yaratıyor" in Korean

Bu kalıp beklenti yaratıyor.

그 패턴은 어떠한 기대감을 유발하죠.

Tüm farkı özgürlük yaratıyor.

자유가 차이를 만드는 거죠.

Tüm farkı özgürlük yaratıyor

자유가 차이를 만듭니다.

Aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.

엄청난 힘의 배가를 초래합니다.

Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.

바로 아름다운 공평한 순환이 이뤄지는 거예요.

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

불을 피우면 큰 도움이 됩니다

Piyasalar, kaçınılmaz olarak çözdüğünden fazla sorun yaratıyor.

시장은 문제를 해결하기 보다 자체적으로 문제를 만들어 낼 것입니다.

Bu akım çok, çok daha güçlü aracı kurumlar yaratıyor.

이런 이동은 더더욱 강력한 중개인들을 만들어냅니다.

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

어떻게 이 30cm 길이의 독사가 이런 결과를 초래한 걸까요?