Translation of "Yaşadığı" in Korean

0.003 sec.

Examples of using "Yaşadığı" in a sentence and their korean translations:

Herkesin yaşadığı bir ayrıcalık değil.

많은 이들이 경험하지 못하니까요.

Yaşadığı deneyimi onunla beraber yaşayabiliyorduk,

그와 함께 경험하며 동시에 창조해 갑니다.

Hem de yaşadığı onca şeye rağmen.

유니크가 겪었던 모든 일을 생각하면 더욱 그랬습니다.

Yedi milyon insanın yaşadığı bir şehir

인구 7백만의 도시지만

İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla

사람들이 어떻게 살고 서로 어떻게 소통하는지의 이야기였습니다.

Yaşadığı şeyden sonra daha iyi ve daha cesur dönmüş biri.

시련과 역경을 통해 더 나아지고 용감해져서 돌아온 자들 말이죠.

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.

산자이는 교육과 충돌 방지 그리고 사람의 서식지를 배회하는 표범 추적에 힘쓰고 있죠