Translation of "şehir" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "şehir" in a sentence and their korean translations:

Örneğin, yaşadığım şehir Seattle'da

예를 들어, 제가 사는 시애틀에서는

şehir genelinde elektrik kesintisi,

시 규모의 대정전 사태가 일어나고

Şehir, nehirlerin havzasına konuşlanmış,

두 강의 모래톱 위에 올려져 있어요.

Kinetik Şehir diyorum buna.

저는 이것을 키네틱 시티라고 부릅니다.

Fakat geçici olarak kısa süreliğine mega şehir olan bir şehir.

기간이 짧고 특정 시기에만 존재하는 메가시티입니다.

şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik

마을 광장에 모여 뉴스를 공유하고

Herkes için bir şehir oluşturamayız.

그러려면 그 모든 사람들의 이야기를 들어야하겠죠.

Yedi milyon insanın yaşadığı bir şehir

인구 7백만의 도시지만

Bu şehir zemine çok nazikçe oturtulmuş.

이 도시는 땅 위에 아주 가볍게 자리잡고 있습니다.

Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.

‎대로를 따라 시내로 직행하는 거죠

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

‎마침내 조명이 꺼진 ‎도시의 공원을 찾아냅니다

Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla

회전문식 정의가 통하는 보통의 도시 법정이었습니다.

şehir merkezinde durdurulup kimlik sorulmasına alışmıştık.

경찰이 저희 얼굴을 모두 기억할 때까지요.

Venedik, İtalya Sular üzerinde yükselen şehir

이탈리아 베니스 물의 도시

Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.

‎하지만 이 도시가 새들에게 ‎뜻밖의 보금자리를 제공합니다

Şimdi Birinci Haçlı harika ulaşmıştı Antakya'nın şehir.

이제 제1차 십자군은 대도시 안티오키아에 이르렀다.

7 milyon insana ev sahipliği yapan bir şehir.

7백만 명을 수용하는 도시가 말입니다.

Melbourne şehir merkezindeki bu gececi keseli sıçanlar gibi.

‎멜버른 번화가에 사는 ‎야행성 주머니쥐처럼 말입니다

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

‎도시의 불빛 덕에 ‎밤새도록 활동할 수 있죠

...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.

‎도시에 사는 수달은 ‎인간을 피하기 위해 ‎언제나 야행성이 됩니다

Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.

표범에 대한 긍정적인 도시 괴담은 하나도 떠오르지 않네요

Bu gayri resmi ya da portatif bir şehir değil.

이곳은 비공식 도시도, 임시로 만든 도시도 아닙니다.

Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.

바쁘게 돌아가는 도시가 잠드는 밤이면

Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.

‎인간만이 도시 환경에서 번성하는 ‎영장류가 아닌 겁니다

Ama onun yerine şehir sakinlerinin %90'ın kaçtığını öğrendi

하지만 그 대신, 그는 모스크바의 주민들의 90%가 도망쳤다는 사실을 알게 되었다.

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

‎도시가 표범의 숲속 보금자리를 ‎에워싸고 뻗어 나가면서 ‎표범은 거리에서 살아남는 법을 ‎배워가고 있습니다

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

‎도시의 불빛이 ‎밤하늘을 압도하면서 ‎동물들은 더 이상 별을 보고 ‎방향을 읽을 수 없게 됐습니다

Singapur. Tertemiz su yollarına ve iki milyondan fazla ağaca sahip bu bahçe şehir,

‎싱가포르 ‎오염되지 않은 수로와 ‎200만 그루 이상의 나무를 가진 ‎이 정원의 도시는