Translation of "Hem" in Korean

0.017 sec.

Examples of using "Hem" in a sentence and their korean translations:

Hem oşinografik, hem de atmosferik

드론들은 해양 및 대기의

Hem suda hem de karada.

‎바다에서도 육지에서도요

hem kendiniz

스스로와

Hem doğal hem de leziz olacak.

아주 맛있을 거고 건강한 재료를 쓸 거야.

hem beyin hem de vücudunuz üzerinde.

좋지 않은 현상에 대해서도 얘기를 해볼까 합니다.

hem değer, hem de hacim açısından --

미국에서 가장 큰 어장이기도 합니다.

hem bireysel hem de toplu olarak,

개인과 집단 모든 차원에서요.

hem bireysel olarak hem de toplum olarak,

개인적으로, 또 사회 전체가

Güreş hem bana hem de babama aitti.

레슬링은 저와 아빠의 일부였어요.

hem depolarda bulunabilirler.

오래된 창고라든가

Bunu hem kendimize

그럼에도 우리는 이 행동을 우리 자신에게

Hem de hiç.

전혀요.

Hem bir yıllık hem de beş yıllık takiplerde,

1년 및 5년 추적조사 모두에서

Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak

이 나무가 불타 열을 낼 거고요

Dolayısıyla, hem erkek hem de kadın risk sermayedarlarının

남성과 여성 벤처투자자들 모두 고려하면

Ki hem yerleştirmesi zor, hem de koruması pahalı.

설치 자체도 위험하지만 유지 비용도 만만치 않습니다.

Bu mahalleyi hem kimlik hem de nüfus anlamında

젠트리피케이션을 부추기는 역할을 해왔습니다.

hem zihnimize hem de toplumumuza öylesine işlemiş ki

이런 감정은 우리의 마음과 우리 사회속에 깊이 박혀있어서

Ve zamanla, hem ekranda hem de ekran haricinde

시간이 흐르면서 전 유사점을 찾았습니다.

Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.

아주 서늘하게 보관될 거예요 그늘에다, 진흙 속이니까요

Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor

시야와 식견 모두를 강화시켜 주고

Sahadaki hem en iyi hem de en kötü görevdir.

최고이기도 하고 최악이기도 한 필드 포지션이지요.

Adel hem bir meteoroloji uzmanı hem de uydu mühendisi

아델은 기상 학자이자, 인공위성 기술자입니다.

Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.

한 가족으로서 우리는 경제적으로 또 감정적으로 완전히 망가졌어요.

hem de başkalarına yapıyoruz.

또 타인에게 스스럼없이 하고 있어요.

Bu çalgıyla hem bir varis hem de bir ata oluyorum.

이 악기는 저를 후손, 그리고 조상으로 만들어 줍니다.

Ama bugün, Venezüella hem siyasi hem de ekonomik açıdan rezalet.

그러나 오늘날 베네수엘라의 민주주의 제도와 경제는 혼란에 빠져 있습니다

hem diğer insanların faydalanması için.

다른이들을 이롭게하세요.

Ideal bir yer. Hem evlerde,

아주 좋은 곳이죠 건물이라든가

hem de beni tanımadıkları hâlde.

싫어하게 됐는지를 이해해보려 노력하는 자리죠.

Hem de 50 taneden fazlasını.

‎50마리가 넘습니다

Evet, hem de her biri.

네, 하나도 빠짐없이요

hem de daha az söylemektense

4번이라 말하는 것이 더 많은 돈을 챙길 수 있다는

hem de en önemlisi dışlananlar için

군중 속에 있는 사람들과 배제된 사람들 중에서

Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak

저희는 늘 이중 핵심가치를 기반으로 회사를 운영해왔습니다.

hem de savaş ve hapsolma bağlamında.

우리는 흔히 참전이나 투옥 이후의 맥락에서 말합니다.

hem de yaşadığı onca şeye rağmen.

유니크가 겪었던 모든 일을 생각하면 더욱 그랬습니다.

Bu da hem harekete geçmemiz için

이는 우리가 행동에 나서야 한다는 신호인 동시에

Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek

우리 목표는 사람들을 이러한 프로그램의 대해 교육시키는 것도 있지만,

hem de öğrenci çıktılarını geliştirmeye dikkat ederek

투자자들에게 돌아가는 수익뿐 아니라

hem de bir tai chi efendisi kontrolüyle.

태극권의 달인을 보는 것 같아요.

hem de umuda dair neden teşkil ediyor.

희망을 품을 수 있는 이유입니다.

hem de uzun vadeli testler yapmamız gerek.

몇 년이 지나도 흑색종이 생기지 않는다는 걸 확인해야죠

Ve hiçbir şey bulamadım. Hem de hiç.

‎하지만 아무런 자료도 ‎찾을 수 없었습니다

Hem de böyle bir günde güneş de olmaz.

오늘 같은 낮에는 해가 안 보이죠

Bu da zor, hem de çok zor olabiliyor.

물론 굉장히 어려울 수 있습니다.

hem de gün ortasında dört saat boyunca uyumam gerekirken?

일과 중 4시간은 낮잠을 자야 하고

hem de arkadaşım Melissa gibi birçok insan şanslı değilken.

멜리사와 같은 사람들은 그러지 못했으니까요.

Bu jenerasyonlara kimlerin dahil olduğu konusunda hem fikir değiliz.

각자 어디에 속하는지 확실히 할 수는 없습니다.