Translation of "İnsanların" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "İnsanların" in a sentence and their korean translations:

Araştırmasında, insanların

그 연구의 결론은

İnsanların neden dahil olmadıklarını,

사람들이 왜 사회문제에 적극적으로 관여하지 않는지

Meydan, insanların buluştuğu yerdir.

사람들이 만나고

Insanların inançlarının, mantıktan ziyade

많은 사람이 추론 대신 자신의 감정의 의존하여

Insanların evlerinde kapalı olması, ...

코로나로 인한 자택격리,

Hem diğer insanların faydalanması için.

다른이들을 이롭게하세요.

Ve aynı zamanda insanların dolaşımını,

그로 인해 이주가 불가피한 사람들이

ümmi insanların ve hikâyelerinin tehlikesi.

그리고 글을 아는 이들의 이야기로 인한 위험성을요.

O zamanlar, insanların klimaları yoktu

그 당시엔 에어컨이 없던 터라

Ve insanların geçmişte devrimlere, dönüşümlere

그리고 과거의 큰 변화, 격동과 변혁에 대한

Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların

다른이에게 어떻게 보이는지

İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.

3/4 정도의 사람들이 들어본 적 없다고 답해요.

Bundan dolayı diğer insanların da

다른 사람들도 그런 경험을 하게 둘 필요가 있었어요.

Ve sonuçlarıyla yaşayan insanların hikayeleri.

그리고 그 결과와 함께 살아간 사람들 사이의 이야기를요.

Yalnızca insanların duyum düzeyine indirgiyorum

저는 단지 그 음을 인간이 들을 수 있는 범위로 가져오는 것 뿐이죠.

RH: İnsanların doğruyu söylemesini istiyoruz

RH: 네, 우린 직원들이 솔직하게 말하기를 원해요.

İnsanların ne dediğine dikkat etmedin,

당신은 현명하게도 사람들의 의견에는 별로 신경 쓰지 않았죠.

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

많은 사람들이 아침마다 뉴스를 접하며

Bu yöntem insanların daha dürüst

이는 사람들이 더 정직해지거나

Çevrenizdeki insanların yalnızca iş arkadaşı,

여러분 주변에 있는 사람들을 알아차리기 시작할 거예요.

Kurumsal dünyadaki insanların sorunu şu;

직장사회에서 사람들의 문제점은

Yine de insanların dikkatini çekiyor.

하지만 사람들은 집중했어요.

Buradaki bazı insanların düşüncelerini tahmin edebiliyorum

여기 계신 분들 중 몇 분은 이렇게 생각하실지 모릅니다.

Sanırım bu akşam, insanların bağış toplamayı

제 생각에는 오늘밤이 아마도

Fakat Venezuela'daki insanların ihtiyacı olan bu

베네수엘라 국민들에겐 정말 필요한 것이고

Insanların anlamlı bir şekilde iletişime geçmeleri,

어떻게 사람들을 의미있게 연결지을 수 있을까

Yeni kimyalar yaratılır, insanların farkındalığı artar

새로운 화학 반응이 일어나고, 사람들은 점점 그것을 인식하게 됩니다.

Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin

전 일을 하면서 다른 사람의 생각을 읽고

Insanların karar vermesini nasıl kolaylaştırabildiğini görebiliyorum.

인간의 의사결정을 편하게 하는지 알 수 있습니다.

Kendi çevrenizdeki insanların birtakım dış gruplardan

여러분이 속한 그룹이 본질적으로 다른 그룹들보다

Insanların çalışmayı sevdiği ortamları yaratmakla kalmayıp

사람들이 일하러 가고 싶어하는 환경을 만들 수 있을 뿐만 아니라

Varsayım, silahsız insanların kim protesto ediyor

무장한 경찰보다 무장하지 않은 시위자들이

Bu tür insanların düşünce yapısı karmaşıktır.

바로 고정형 사고방식의 사람들이죠.

Insanların benim adıma kötü hissetmesini istemiyorum.

사람들이 저에 대해 안타까워하길 원하지 않습니다.

Insanların nasıl düşündüğüyle ilgili bir şey söylemez,

사람들이 어떻게 생각하는지를 알려주지도 않고요.

Başka insanların çocuklarının eğitimini önemsemekle işe başlayabiliriz.

먼저 다른 사람들의 자녀 교육에도 관심을 가져야 합니다.

Hükûmetlerin diğer insanların da haklarını ellerinden almada

정부가 타인의 권리를 빼앗는 모습을

Uzaktan çalışmanın içine kapanık insanların rüyası sanabilirsiniz.

재택근무가 내성적인 사람들의 꿈이라고 생각할 수도 있어요.

Bazı insanların anlatmayı tercih ettiği bir öykü

어떤 사람들이 말하고 다닌 이야기이다.

Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.

그리고 저는 진심으로 유색인종들이 이기기를 응원했습니다.

Aynı benim gibi olan insanların dünyasına giriyordum;

저는 저와 같은 사람들의 세계에 들어가고 있었고

Ve insanların da bizi ciddiye almalarını bekliyoruz.

다른 사람들 또한 우리를 진지하게 봐주기를 기대한다는 것입니다.

Hepsi ilk olarak insanların akıllarında tasavvur edildi.

가능하게 했다고 생각하죠.

Politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.

정치적 스펙트럼을 가로질러 사람들의 사고방식에 영향을 줄 것입니다.

Yosemite Park'ta da insanların yaptığı genellikle bu.

공원을 걷듯 편하고 자연스럽게 느껴졌습니다.

Mimari, insanların barınabileceği bir yer oluşturma sanatıdır.

건축은 인류가 살아갈 공간을 만드는 예술입니다.

İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.

인류가 시도했으나 실패한 일을 성공시켜야 합니다.

Bazen insanların ne yaptıklarını anlamak daha kolay,

때로는 사람들이 하는 행동을 이해하는 편이 더 쉽죠.

Sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını

안전하고 저렴한 의료 서비스의 부족은

Insanların evlerinde kapalı kalma emirlerine kızgın olması, ...

자택격리 명령에 대한 사람들의 분노,

Sağlıklı insanların da maske kullanıp kullanmamaları gerektiği.

건강한 사람도 마스크를 착용해야 하느냐는 것입니다.

Son neden ise, insanların zamanlarının olmadığını söylemeleri.

사람들이 유머를 사용하지 않는 마지막 이유는 시간이 없기 때문이에요.

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

사람들이 그것들을 찾는데 불편해하지 않아야만 해요.

Veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.

또는 인간이 오랑우탄에게 가하는 잔인함을 벗어나려는 거죠

Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.

좀 전에 "우리 백인들에게 무슨 일이 일어난 걸까요?" 라고 했죠.

Ve insanların başka bir gezegende yaşamasıyla son buluyor.

사람들이 다른 행성에 사는 걸로 끝나는 이야기입니다.

Temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri

보기를 원하는 그런 비현실적인 기대는

Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu benimle buluşmayı kabul etti.

제가 연락을 하면 대부분은 저를 만나줘요.

New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz

저희는 뉴욕시 저소득층의 보석금을 내주었고

Beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.

백인들의 4분의 3정도가 백인이 아닌 친구가 없다고 합니다.

Insanların azgın bir gergedandan kurtulma şansı olmadığını söylüyor.

이런 경우 광분한 코뿔소를 벗어날 길은 없다고 말합니다

İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.

인간이 코뿔소에게 가하는 행동들은 믿기 힘들 정도입니다

Ve güçlü bir içsel kontrol odağa sahip insanların

강력한 내부 통제 소재를 갖고 있는 사람들은

Gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.

다른 이들의 눈을 골똘히 바라보기도 했어요.

Tüm renklerden ve ırklardan insanların şirket basamaklarını tırmandığı,

모든 유색 인종의 사람들이

Uzun zaman önce 70'lerde çalışmaya başladığında insanların

사람들이 왜 법을 지키느냐를 연구하다

Farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

실은 우리가 모두 함께 헤쳐나가야 할 문제임에도 말이에요.

İnsanların dünya hakkındaki çıkarımları nasıl yaptığını; sonuca nasıl vardığını,

저는 사람들이 세상을 어떻게 추론하는지,

İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.

'사람들이 집중 안 할 때 라임을 컵 아래에 두세요.'

Yasalarımızdan tüm insanların insanlık onuruna saygılı olmasını talep etmeliyiz.

경제적 이유의 이주민과 기후 난민의 존엄성을 보장하도록 싸워야 합니다.

Beni en çok etkileyen ise insanların davranışlarını görmek oldu.

그런데 전 오히려 일하는 사람들의 반응이 충격적이었어요.

Birleşik Devletler genelindeki insanların üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.

미국인 전체의 2/3 정도가 "전혀 안 하죠," 라고 말하고,

Fakat bunun, bu insanların yaptıkları eserlerle ne ilgisi var?

이들이 하는 일과 무슨 관계가 있는 걸까요?

Kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.

오두막에 사는 이들의 정체성을 이야기하고 있죠.

İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla

사람들이 어떻게 살고 서로 어떻게 소통하는지의 이야기였습니다.

İşsiz insanların pek çoğu, muhtemelen işsiz kalmaya devam edecek,

많은 실업자가 실직 상태를 유지할 것입니다.

çünkü biliyorsunuz, bu soru günlük hayatımızda insanların bize sorduğu sorulardır,

왜냐하면 아시다시피, 이것은 사람들이 물어보는 질문으로,

Bazı insanların pul biriktirmek ya da arkadaşlık gibi başka hobileri var.

누군가는 다른 취미,우표 수집이나 우정(친목) 같은 취미가 있겠죠.

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.

산자이는 교육과 충돌 방지 그리고 사람의 서식지를 배회하는 표범 추적에 힘쓰고 있죠

Muhtemelen insanların ona kötü davranmasına, ateş etmelerine şaşırdı, o yüzden hemen kaçmadı.

사람들의 그런 반응에 굉장히 놀랐을 거예요 그래서 바로 도망가지 않은 거죠

Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.

Google 지도를 통해 전 세계 사람들에게 우리를 알릴 수 있었으면 좋겠습니다.

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

‎과학자들의 추정에 따르면 ‎포유류는 인간 주변에 살 때 ‎야간 활동량이 30% 증가합니다

Göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.

최루가스를 맞은 사람들은 숨거나 도움을 청하기 위해 도망가다 창문을 깨기도 하고요.