Translation of "Biri" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Biri" in a sentence and their arabic translations:

biri

شخصا ما

Her biri.

‫جميعها.‬

Müşterilerimizden biri

(ليز ناسيس)،

- Valizlerimden biri kayıp.
- Çantalarımdan biri kayıp.

إحدى حقائبي مفقودة.

biri sağ lob, biri sol lob.

أحدهما الفص الأيمن، والآخر الفص الأيسر.

biri doğduğu gün biri tahta çıktığı gün

يوم ولادته ، يوم ولادته ،

- İkisinden biri gitmeli.
- İkisinden biri gitmek zorunda.

يجب على أحدهما أن يذهب.

biri hakkında olabiliyor.

عما إذا أنت حقًا بحاجة لكأس إضافي من النبيذ.

Ama bence biri,

ولكن أعتقد أن ذلك كان أقل إلهاماً

Bunlardan biri kadercilik.

أحدها القدرية

Biri Tulsa, Oklahoma'da,

موقع في تلسا بمدينة أوكلاهوما،

Biri bu adama

شخص لهذا الرجل

O bizimkilerden biri.

هذه لنا

Biri seni arıyor.

أحدهم يبحث عنك.

- Biri seni gözlüyor.
- Biri sizi gözlüyor.
- Birisi sizi izliyor.

- هناك من ينظر إليك.
- أحدهم يراقبك.

Ancak başka biri için

لكن بالنسبة لآخرين

ünlü biri olmak, derdi.

هي بأن أصبح مشهورة.

Örneğin biri şunu dediğinde:

إذا قال لك أي أحد ،

"Ah, çok inatçı biri!

" آه، إنه عنيد جدًا!

Bu, büyümenin avantajlarından biri.

إنه شيء نتعلمه ونحن نكبر.

İyilerden biri olduğunuzu biliyorum.

أعلم بأنكم من الرجال الجيدين.

Ilk insanlardan biri olabilirim.

فقط من أجل الرياضيات.

İyi biri değil miyim?

ألست صالحة؟

Zor hedeflerimizden biri bu.

هذا أحد أهدافنا الطامحة.

Yavrulardan biri ayrı düşmüş.

‫انفصل جرو عن القطيع.‬

Son çıkanlardan biri olmak...

‫كونها آخر الفاقسة‬

Bu favori listelerimden biri:

هذه هي واحدة من قوائمي المفضلة،

Herhangi biri onu yapabilir.

أي شخص يمكنه فعل ذلك.

Bavullardan biri tamamen boş.

إحدى الحقائب فارغة تماماً.

Biri Japon diğeri İtalyan.

أحدهما ياباني و الآخر إيطالي.

O bizden biri değil.

- إنه ليس منّا.
- لا ينتمي إلينا.
- لا يكون واحدا منّا.

Biri nişan tahtamı çaldı.

احدهم سرق لوح السهام المريشة خاصتي.

Biri benim bavulumu çaldı.

أحدهم سرق حقيبتي.

Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.

إحدى أمنياتي هي أن أتعلم اللغة الآيسلندية.

Başka biri hakkında konuşalım.

دعونا نتكلم عن شخص ٱخر . أ

Biri ile konuşmakta özgürsün.

أن حر في الحديث مع أي كان.

Evde biri var mı?

هل من أحد في المنزل؟

Ve biri yoruma şöyle yazmış:

وشخص في التعليقات كتب:

En sık duyduğun şeylerden biri

من أكثر الجمل التي أسمعها غالبا:

Eğer cinsiyet değiştirmiş biri değilseniz

لا أعتقد أن بإمكانكم تعلمه

Ōmukade'nin güçlerinden biri zehirli ısırığıdır

‫إحدى مزايا القوة التي تمتعت بها "أوماكادي"‬ ‫هي لدغتها السامة‬

Adaletsizlik toplumumuzu tanımlayan sorunlardan biri,

الإجحاف إحدى القضايا الظاهرة في مجتمعنا.

En sevdiğim şeylerden biri. Tamam.

‫هذا أحد الأمور المحببة لديّ.‬

İki ilmek, biri diğerinin önünde.

‫حلقتان،‬ ‫واحدة أمام الأخرى.‬

Şimdi biri bana söyleyebilir mi,

هل يمكن لأحدهم الآن أن يقول لي

Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem

إذا عطسَ شخصٌ ما في منزل والدتي،

O ülkelerden biri ise Küba.

وتلك الدولة هي كوبا.

Her biri yaklaşık yarım saatti

مدة كل منها نصف ساعة،

Yayılmaya zorlayan nedenlerden biri olabilir.

والانتشار بحثًا عن مناطق أكثر برودة.

Buzulların üçte biri erimiş olacak.

سيذوب ثلث الأنهار الجليدية.

Sadece Gansu'daki 1000 okuldan biri.

التي فيها أقل من خمسة طلاّب مسجلين.

Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.

المجاعة هي واحدة من الفرسان الأربعة لنهاية العالم.

İnsanlar iyi biri olduğumu söylüyor...

يقول الناس أنني شخصاً لطيفاً...

Ya geçmişte iyi biri olamamışsam?

فماذا إذا لم أكن لطيفة بعد كل؟

Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.

‫واحدة من كل ألف ستبلغ.‬

Biri, tam bağlılık. Devam edin...

‫أولاً: الالتزام التام. اسع إلى مهمتك...‬

Evet, hem de her biri.

‫نعم، كل واحدة منها.‬

Onlardan biri olarak kabul edilmiştim.

قبلوني كواحدًا منهم.

biri gülerse öteki de güler

إذا ضحك أحد ، ضحك الآخر

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

وقال لي أحد محرريه:

Bu birçok örnekten sadece biri.

هذا مجرد مثال من عدة أمثلة.

Gösterilen de muhtemel düzenlerden biri.

وما هو موضح هناك هو ترتيب ممكن واحد.

biri, özel güvenlik özelliklerinin sağlanmasıdır.

النقاط التي تسبب الكثير من الصداع للقائمين على بناء تلك

Biri kırmızı ve diğeri beyaz.

واحدة حمراء والأخرى بيضاء.

Bizden biri gitmek zorunda kalacak.

واحد منّا سيضطر للرحيل.

Aklı başında biri bunu yapmaz.

رجلاً عاقلاً لن يفعل هذا.

Ama orada öyle biri olmayacak.

لكن لن يكون هناك شخص بهذا الاسم.

Bugün devamsız biri var mı?

هل غاب أحد اليوم؟

Biri sana Fransızca öğretiyor mu?

هل يوجد شخص ما يعلمكَ الفرنسية؟

Biri nihayet 911'i aradı.

وأخيرا اتصل أحدهم ب 911.

Onu bu çocuklardan biri biliyor.

أحد الولدين يعرف ذلك.

Fadıl için bekleyen biri vardı.

كان أحدهم ينتظر فاضل.

Biri o tarafa, diğeri o tarafa gidiyor, başka biri de o tarafa.

‫أحدها يتجه إلى هذه الناحية، ‬ ‫وأحدها إلى تلك الناحية،‬ ‫وآخر مثل هذا.‬

Bu bilinçaltındaki süreçlerden biri seçici algıdır.

واحدة من هذه العمليات اللاواعية هي الإدراك الانتقائي.

Evrimsel biyolojideki en büyük gizemlerden biri

أحد أعضم الألغاز في علم الأحياء التطوري

Samuel Barber adındaki biri tarafından yazıldı.

من تأليف صموئيل باربر.

Ve bunlardan biri de spor yapmak.

واحدة من هذه التحديات كانت الألعاب الرياضية.

Yarışmacının biri söyledi, ben olmadı dedim.

قال أحد المتنافسين، لم أقل.

Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.

وظننت أنني من الشباب الجيدين،

Hele şükür biri beni ciddiye aldı.

أخذني أحدهم على محمل الجد!

Biri bana geldi ve dedi ki:

وفي إحدى المرات قدم شخص إلي وقال:

Bugün, Stella, kendisi o kızlardan biri,

اليوم، ستيلا -واحدة من هؤلاء الفتيات-

Biliyordum ki beni yargılamadan dinleyen biri

أيقنت أن شخصا يستمع إلي من غير إصدار أحكام

Efsanevi kahramanın yolculuğunu yaşamış olan biri,

كشخص عاش وخاض رحلة أسطورية لبطل،

Anlamak istediğiniz önemli şeylerden biri yüzey,

أحد الأشياء الأساسية التي علينا فهمها هو السطح،

Her biri 643 km uzunluğunda olan

لكل منها طول يقدر ب 644 كيلومتر،

Bunların her biri size kriz adına

تتحملون جميعًا المسؤولية

O liderlerin her biri hemfikirdir ki

وكل واحد من أولئك الزعماء سيوافق

Ve biri hata yaptığında her seferinde,

وفي كل مرة يقوم شخص بخطأ ما،

Üçte biri, bir ayını doldurmadan ölecek.

‫يموت ثلثها قبل أن تبلغ من العمر شهرًا.‬

Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.

‫ستكون هذه إحدى آخر سباحاتها معًا.‬

Primat ailemizden ayrılan ilk kollardan biri.

‫أحد مراحل التطور الأولى لنا.‬

20'de 1'den biri olacaktı

ستكون إحدى تلك الواحد من عشرين.

Delinin biri kuyuya bir taş attı

رجل مجنون ألقى حجرا في البئر

Hangi biri için mücadele ettiniz ki?

من الذي قاتلت من أجله؟

Adamından biri öldürüldü ya da yaralandı.

واحد من كل أربعة من رجال دافوت.

Eğer biri yeni, odadaki tek kişi

إذا كان أحدهم جديدًا أو الشخص الوحيد في الغرفة الذي يشبههم،

Uygulamaya sıcak bakan biri için çalışıyordum.

منفتح لتشغيل أفكاري المجنونة.