Translation of "Insan" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Insan" in a sentence and their japanese translations:

Birçok insan.

たくさんの人にです

İnsan ölümlüdür.

- 人間は死ぬべき運命にある。
- 人は死ぬ運命にある。

İnsan açgözlüdür.

さて人間とは欲深いものです。

İnsan günahkardır.

人間は罪深い者です。

- Kedi insan değildir.
- Bir kedi insan değildir.

猫は人間ではない。

Birçok insan öldürülmüş.

たくさんの人が 殺されて

Ekonomi insan demektir.

経済とは人々そのものです

Bir insan çabası.

それは 人間の努力です

Birçok insan var.

法外な請求をされる人が多くいます

İnsan hakları savunucuları,

市民権弁護士や

İnsan olma durumunun

擬似体験のやりとりは

İnsan, zekasını geliştirdi.

人間は知能を発達させた。

İnsan görevini yapmalı.

人は自分の義務を果たさねばならない。

Giysi insan yapar.

身なりは人を作る。

Birçok insan boğuldu.

大勢の人がおぼれ死んだ。

Birçok insan toplandı.

たくさんの人が集まりました。

İnsan ölümden kaçamaz.

人間は死をのがれられない。

Kediler insan değildir.

猫は人間ではない。

Birçok insan vardı.

人が多過ぎました。

Tom insan sarrafıdır.

トムは人を見る目がある。

İnsan görevlerini yapmalıdır.

人は自分の義務を果たすべきだ。

İnsan mutlaka ölecektir.

人間は必ず死ぬ。

Oda insan doluydu.

部屋は人でいっぱいだった。

- Asya'da bir sürü insan vardır.
- Asya'da çok sayıda insan var.
- Asya'da birçok insan vardır.

アジアにはたくさんの民族がいる。

- Bir insan hissettiği yaştadır.
- Bir insan hissettiği kadar yaşlıdır.

男の年齢は気持ち次第だ。

- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.

東京には色々な人が住んでいる。

Yahudi bir insan olarak

私はユダヤ系なので

Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.

根なし人間は 漂流人間

En temel insan haklarını,

リプロダクティブ・ライツのために 移民の権利のために

"Bu güzel bir insan",

「この人は素晴らしい (beautiful) 人だ」

insan olarak değerli olmadığımızı

星屑のようでも 金のようでもなく

Daha fazla insan hapsediyor.

地球上のほとんどの国よりも多いという 事実のことです

İş sadece insan eseri;

「仕事は頭から出てくるものであり

İnsan konuşabilen tek hayvandır.

人間は話す事の出来る唯一の動物だ。

İnsan mantıklı bir hayvandır.

人間は理性の動物である。

İnsan mantıklı bir varlıktır.

人間は理性的な存在である。

İnsan bir günahkar doğar.

人間は生来罪人である。

İnsan arkadaşlarına ihanet etmemeli.

人は友を裏切ってはいけない。

Bir insan sözünü tutmalı.

人は自分の約束を守らなければならない。

Bir insan vazifesini yapmalı.

- 人は義務を果たすべきだ。
- 人は義務を果たさなければならない。

Psikoloji insan duygularıyla ilgilenir.

心理学は人間の感情を扱う。

Binlerce insan orada toplandı.

何千人もの人々がそこに集まった。

Binlerce insan açlıktan öldü.

何千という人が飢えで死んだ。

Lincoln harika bir insan.

リンカーンは偉大な人です。

Savaşta birçok insan öldürüldü.

たくさんの人が戦死した。

Birçok insan konsere gitti.

たくさんの人がそのコンサートに行った。

Çok sayıda insan vardı.

たいへん多くの人々がいた。

Çoğu insan, öyle düşünüyor.

たいていの人がそう考える。

İnsan grubu bizimle geldi.

そのグループの人々も私たちといっしょに来た。

Bir insan sözlerini tutmalı.

約束は守らなければならない。

O, birçok insan tanıyor.

彼は顔が広い。

Bir kedi insan değildir.

猫は人間ではない。

O kibar bir insan.

- 優しい人です。
- いい人です。

Bir insan dürüst olmalı.

人は正直でなければならぬ。

Partiye epeyce insan geldi.

かなり多くの人々がそのパーティーに来た。

Parkta çok insan var.

公園にはたくさんの人々がいます。

İnsan hakları ihlaline katılmıyorum.

私は人権侵害に反対だ。

Benim ilgim insan seyretmedir.

趣味は人間観察です。

İnsan sosyal bir hayvandır.

- 人間は社会的な動物です。
- 人は社会的動物である。

İnsan, konuşan tek hayvandır.

人間は話ができる唯一の動物である。

İnsan gülebilen tek hayvandır.

人間は笑うことのできる唯一の動物だ。

Bir sürü insan vardı.

大ぜいの人たちがいた。

İnsan gülen tek hayvandır.

動物のうちで笑うのは人間だけだ。

İnsan, çevresinin bir ürünüdür.

人は環境の産物である。

Birçok insan siyasete ilgisizdir.

余りにも多くの人が政治に無関心である。

İnsan konuşabilen tek hayvan.

人間は言葉を話す唯一の動物である。

İnsan hayaller olmadan yaşayamaz.

夢もなければ生きられない。

İnsan ilişkileri çok karmaşıktır.

人間関係はとても複雑だ。

Konserde çok insan vardı.

コンサートにはとてもたくさんの人がいたわね。

Afrika'daki birçok insan açtır.

アフリカでは多くの人が飢えている。

O hoş bir insan.

- 彼はいい人です。
- いい人です。

Patlamada birçok insan öldü.

多くの人が爆発で死んだ。

Babam iyi bir insan.

父親は良い人です。

Binlerce insan işlerini kaybetti.

数千人が職を失った。

Birçok insan kampla ilgileniyor.

たくさんの人がキャンプに関心がある。

Tom birçok insan tanır.

トムは顔が広い。

İnsan karmaşık bir organizmadır.

人間は複雑な有機体だ。

Görgü kuralları insan yapar.

行儀作法が人を作る。

Her türde insan var.

人それぞれ。

İnsan sonsuza dek yaşayamaz.

人は永久に生きつづけることはできない。

Virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı

新たに感染する人が増え ウイルスが広まる速度は加速し

Bir insan çok fazla içebilir fakat bir insan asla yeterince içmez.

飲み過ぎることは出来るが、ほどほどに飲むことは出来ない。

- Binlerce insan, reklam yoluyla aldatıldı.
- Binlerce insan bu reklam tarafından kandırıldı.

非常に沢山の人々がその広告にだまされた。

Birçok insan yardıma ihtiyaç duyuyor.

たくさんの人が助けを必要としています

Yapamayacağımızı söyleyen yeterince insan var.

「お前なんかにはできない」 と言う人間なら

Markalaşma, insan ruhunun derin tezahürüdür.

ブランディングには 人間の精神性が深く表れています

Yaşlı insan, ateşe doğru çömelir.

老ホモサピエンスは焚火の側へとよろめき歩み

"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.

ヒマラヤの村民126人を 食べたとされています

Bir destekleyici insan ordusu sayesinde

大勢の方が支えてくれたおかげで

Daha fazla insan bizi seçecektir.

より頻繁に選ばれるようになります

5,7 milyon insan istihdam ediyor

5700万人の雇用を支え

Ama insan için zararlı olmamalı.

かつ 人が浴びても 安全なものであるべきでしょう

İnsan sosyal gelişim teorilerine göre

人間社会発展の理論によれば

Birçok insan artık kimseye inanmıyor.

多くの人が他人を一切信用しなくなり

Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır.

生命の神秘は人間の理解を越えている。

Sadece insan konuşma yeteneğine sahiptir.

人間だけが言語能力を持っている。

İnsan parlak güneş ışığını sever.

人は明るい日の光を好む。

İnsan kendine karşı dürüst olmalı.

人は自分に忠実であるべきだ。