Translation of "Tatil" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Tatil" in a sentence and their japanese translations:

Bugün tatil.

今日は休みます。

Tatil bitti.

休みは終わった。

Yarın tatil.

- 明日は休みだ。
- 明日は休日です。

- Şimdi tatil bitti.
- Tatil bitti artık.

- 休みは終わった。
- これで休暇は終わった。

Tatil bitmek üzeredir.

- 休暇も終わりに近付いた。
- 休みがもうちょっとで終わっちゃうよ。

Plajda tatil yapıyorum.

海辺で休暇を過ごしている。

Tatil geçti artık.

休みは終わった。

- Tatil için planlar yapıyoruz.
- Biz tatil için planlar yapıyoruz.

私たちは休暇の計画を立てています。

Tatil boyunca orada kaldı.

休憩中そこに滞在した。

O, tatil sırasında canlı.

休み時間になると彼は生き生きとしている。

Tatil planlarımız hâlâ kararlaştırılmadı.

われわれの休暇の計画はまだ未決定である。

Mağaza, tatil alışverişçileriyle doluydu.

その店は休日の買い物客で混み合っていた。

Bu hafta tatil yapacağım.

私は今週休暇を取る。

O, hiç tatil yapmadı.

彼は休暇をとったためしがない。

Onlar birlikte tatil yaptılar.

彼らは一緒に休暇を過ごした。

İyi bir tatil umuyorum.

私は楽しい休暇になることを期待している。

Tatil için nereye gideceksin?

あなたは休みの日にどこへ行きますか。

Tatil için zaman ayıramam.

私は忙しくて休暇が取れない。

Buraya tatil için geldim.

私は休みのためにここに来ました。

Bir tatil yapmamın zamanı geldi.

もう私は休暇を取ってよいところだ。

Tatil planı hakkında onunla anlaştı.

- 彼女は、休日の計画について、彼の考えに同意した。
- 休日の計画についての彼女の考えは彼と同じだった。
- 彼女は彼の休日のプランに賛成した。

Sonunda tatil günleri sona erdi.

休暇もとうとう終わった。

Tatil çok yakında sona erdi.

休暇はあっけなく終わってしまった。

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.

- 休みはただ怠けていました。
- 休みの間は何もしなかったよ。

Okul ne zaman tatil edilir?

学校はいつ休みになるのですか。

İsveç'te muhteşem bir tatil yaptık.

私達はスウェーデンで素敵な休日を送った。

Tatil günlerinin tadını çıkarıyor musun?

休暇は楽しんでますか。

Önümüzdeki pazartesi günü bir tatil.

次の月曜日は休日です。

Gelecek ay bir tatil yapacağım.

来月休暇を取ります。

İsveç'te harika bir tatil yaptık.

私達はスウェーデンで素敵な休日を送った。

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.

私達は休暇中ずっと叔母の家に滞在した。

Tatil boyunca bir yere gitmedim.

私は休暇中どこへも行かなかった。

Benim tatil planı suya düştü.

私の休日の計画はだめになった。

Biz harika bir tatil yaptık.

すばらしい休暇だった。

Tatil boyunca orada kamp yaptık.

私たちは休日にそこでキャンプした。

Okulun tatil olma sebebi kardır.

休校は雪のためである。

Tatil bittiğinde bir sürü işe yetişeceğim.

休暇が終わったら、私はたくさんの仕事のおくれをとり戻すつもりだ。

Tatil çok sıkıcı olmaya devam ediyor.

休みがつづくととても退屈です。

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.

ベティは休みの間に4つの物語を読んだ。

O bir tatil için şefine başvurdu.

彼女は主任に休暇を申し出た。

O bir tatil yapmayı göze alamaz.

彼は休暇をとる余裕がない。

Sanırım bu hafta bir tatil yapacağım.

私は今週休暇を取ろうと思っている。

Mayıs ayında bir tatil yapmayı umuyorum.

私は5月に休暇をとるつもりだ。

Gelecek tatil bir Pazar gününe rastlıyor.

今度の祭日は日曜日と重なります。

Ben daha iyi bir tatil dileyemezdim!

これ以上はないっていうほど最高の休日だった!

Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.

私たちは2月に短い休暇をとった。

Bugün tatil olduğunu tamamen unutmuşum ya.

今日が祝日だってこと完全に忘れてた。

Tatil için birkaç haftalığına Havai'ye gittim.

私は休暇で2週間ハワイに行っていた。

Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.

山で静かな休日を過ごせるものと楽しみにしていた。

Biz iki haftalık bir tatil yapacağız.

私たちは2週間の休暇をとります。

Ekim ayında resmî tatil var mı?

10月に祝日ってあったっけ?

Babam ise ''Bu bizim tatil evimiz.'' diyordu.

でも父は「これはキャンピングカーだ」 と言うのです

Lütfen tatil sırasında bazen bizi görmeye gel.

休みになったらいつか御出かけになって下さい。

Doktor ona bir tatil yapmasını tavsiye etti.

医師は彼女に休暇をとるように忠告した。

Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez.

そういう休暇は私には事情が許さない。

Tatil sırasında ben Milton'ın tüm eserlerini okudum.

休暇中にミルトンの全作品を読んだ。

Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.

来週の月曜と火曜は連休だ。

Çalışanlar çok para ve tatil talep ettiler.

労働者はさらに多くのお金と休日を要求した。

Bu tatil çok eğlenceli değil - eve yönelebiliriz.

今度の休暇は余り楽しくない。帰った方がいい。

- Yarın bayram mı?
- Yarın bir tatil mi?

明日って祝日だっけ?

Bu yaz bir tatil söz konusu olamaz.

この夏は休暇なんて不可能だ。

Japonya'da tatil için en sevdiğin yer nedir?

日本で気に入りの休み場は何ですか?

Tatil için nereye gideceğine karar verdin mi?

- 休暇にどこへ行くか決心がついたか。
- 休みの日にどこ行くか決めたの?

Yönetici ekstra tatil hakkında bir genelge çıkardı.

支配人は臨時休業の掲示を貼り出した。

Ama babam ''Hayır, bunu tatil evimiz yapacağız'' diyordu.

「これから俺たちでキャンピングカーに 作り直すんだ」と父が言いました

CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını ayarlama izni verdin

(クリス)社員には自由に休暇を設定させ

RH: Tabii ki bu büyük bir sembol, tatil,

(リード)休暇の件は象徴的です

Aylardır çok çalıştın ve kesinlikle bir tatil kazandın.

君は何ヶ月もよく働いたのだから休暇をもらったのは当然のことだ。

Karım ve ben bir tatil planı üzerinde anlaştık.

休暇のプランについて妻と私の意見は一致した。

- Hepimiz tatilimiz için sabırsızız.
- Hepimiz tatil için sabırsızlanıyoruz.

我々はみな休暇が来るのを待ちかねている。

Tatil planları hakkında konuşmak için bana telefon etti.

彼は休みの計画のことを話すために私に電話した。

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.

彼に休暇中にどこへ行く計画なのか聞いてみよう。

Gerçek bir tatil yaptığımdan beri uzun zaman oldu.

休みらしい休みは久しく取っていない。

Gerçek bir tatil yaptığımdan beri üç yıl oldu.

本格的な休暇は3年ぶりだ。

Onlar geçen yaz dağdaki bir tatil beldesine gitti.

彼らは去年の夏は山地の保養地へ行った。

Paramız olmadığı için bir tatil düşünmenin faydası yok.

お金が無いのだから、休日のことを考えても無駄だよ。

Onlar tatil için uzakta iken, komşuları köpeğe baktı.

- あの人たちが休暇で留守にしている間、隣の人たちが犬の面倒をみてやった。
- 彼らが休暇で不在の間、近所の人たちが犬の世話をしてあげた。

Tatil için yurt dışına seyahat eden öğrenci sayısı artıyor.

休暇を利用して海外旅行をする学生がますます増えている。

Bir tatil için en iyi yer hakkında birbirimizle tartıştık.

休暇を過ごすのにどこがいいか言い合った。

O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.

彼は私達に休み中に書くエッセイの宿題をだした。

Gelecek hafta bir tatil yapmamın bir sakıncası var mı?

来週休みを取ってもよろしいでしょうか。

O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.

彼女は休日をフランスで過ごすように夫を説得した。

Newport gibi, deniz kenarındaki tatil köyleri yaz aylarında çok kalabalıktır.

海岸の避暑地は、例えばニューボートがそうだが、夏には非常に混雑する。

Şu anda, tatil sırasında giymek için bazı uygun kıyafetler seçiyorum.

休日に着る手頃な着物を今選んでいるところです。

Sadece öğrenciler değil fakat aynı zamanda onların öğretmeni de tatil istiyor.

生徒だけでなく先生も休暇を欲しがっている。

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir.

従業員は皆、毎年二週間の有給休暇をもらう権利がある。

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.

休みが長過ぎると、仕事に戻るのがおっくうになる。

O bir tatil yaptı ve onun için çok daha iyi görünüyor.

彼は休暇を取ったが、それでそれだけで元気になったようだ。

Yarın okul tatil, bu yüzden bir yere gitmeyi ve eğlenmeyi planlıyorum.

明日学校が休みなので遊びに行く予定です。

Patron Jim'e bu bir tatil yapman için iyi bir zaman dedi.

「君が休暇をとるころあいだな」とボスはジムに言った。

Tatil günlerimde filmlere gitmek, kafelerde dolaşmak ve yemek yapmak gibi şeyler yapıyorum.

休日は映画を見に行ったり、カフェでのんびり過ごしたり、料理を作ったりしています。