Translation of "Sağlamak" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Sağlamak" in a sentence and their japanese translations:

Bitkinin büyümesini sağlamak için

精密に調合された養分が使われ

Evet, yalnızlığı anlamalarını sağlamak istedim,

そう 私のアートを通して

...çünkü ailelerinin geçimini sağlamak zorundalar.

家族を養うため 他に手段がないのです

Onun teoriyi anlamasını sağlamak imkansızdır.

彼女にその理論を理解させるのは不可能だ。

Bu kasabada düzeni sağlamak zordur.

この町の秩序を守るのは難しい。

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

私は このような素晴らしい試みに参加し

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

なのでとても軽量にしなくてはいけません

Onun yeni teoriyi anlamasını sağlamak imkansızdır.

その新しい理論を彼に理解させるのは不可能だ。

Şimdi geçimimi sağlamak için utanç duyuyorum.

生きてるのが恥ずかしくなってきた。

Imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

最大の可能性を実現することを 目指していました

Geçimini sağlamak için bir emekli maaşı var.

彼には生活していくだけの年金がある。

Kadınların ve kızların, onu tamamen sahiplenmesini sağlamak da

女性達がそれを完全に 自分のものにできるようにすることが

İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.

- 我々は必要な金を全部君が出してくれるものと当て込んでいる。
- 私たちが必要なお金を出してくれるって、あなたのこと頼りにしているんです。

Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.

テレビは情報を与えるための非常に重要な媒体である。

Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.

彼らは互いに出し抜こうと懸命だった。

Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız.

あのプロジェクトについて彼を本気にさせないと。

Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de

戦争を止めて平和を手にするために できる1つの手段は

İnsan çevresel değişikliklere uyum sağlamak için büyük bir kapasiteye sahiptir.

人間は環境の変化に適応する能力が高い。

Bu tür hataların gelecekte olmamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım.

このような間違いが二度と起こらないよう努力します。

Yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

軍政のあらゆる側面と同様に;効率的な移動と供給を確保する。

Onların evde kalmasını sağlamak için çok uğraştım fakat onlar beni dinlemeyi reddettiler.

私は家にとどまるようにと彼らに懸命に言ったが、彼らは断固として私の意見に耳を傾けようとはしなかった。

. Kendi adamlarına düzgün bir şekilde ödeme yapılmasını ve beslenmesini sağlamak için ilk önceliği yaptı

適切な給料と給餌を確実にすることを最優先事項とし

- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

工場労働者の家族には学校、病院、店などが必要なので、こうした必要を満たすためにさらに多くの人々がやってくる。かくして、都市が出来てくるのである。