Translation of "Lazım" in Finnish

0.006 sec.

Examples of using "Lazım" in a sentence and their finnish translations:

Uzaklaşman lazım.

- Sinun täytyy väistyä syrjään.
- Sinun täytyy siirtyä pois tieltä.

Uyumam lazım.

Minun täytyy mennä nukkumaan.

Renklerini yorumlamayı öğrenmek lazım.

On opittavat tunnistamaan värit.

Benim işe odaklanmam lazım.

Minun pitää keskittyä työhön.

Bana bir bıçak lazım.

Tarvitsen veitsen.

- Senin gitmen lazım.
- Sen başlamalısın.

- Sinun pitäisi lähteä liikkeelle.
- Teidän pitäisi lähteä liikkeelle.

- Yatmaya gitmek zorundayım.
- Uyumam lazım.

- Minun täytyy mennä nukkumaan.
- Minun on mentävä nukkumaan.
- Minun pitää mennä nukkumaan.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam lazım.

Minun täytyy löytää Tom.

Hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.

Elämän puolesta, ei sitä vastaan.

İlk yudumu tükürmek lazım. Çok serttir.

Ensimmäinen pitää sylkeä. Liian vahvaa.

Yemek için iki ay beklemek lazım.

Sen voi syödä kahden kuukauden päästä.

- Temkinli olmamız lazım.
- Temkinli olmamız gerekiyor.

Meidän on oltava varovaisia.

- Cesedimi çiğnemeden olmaz.
- Cesedimi çiğnemen lazım.

Kuolleen ruumiini yli.

- Hastaneye gitmem gerekiyor.
- Hastaneye gitmem lazım.

Minun täytyy mennä sairaalaan.

- Uyumam lazım.
- Ben yatmaya gitmeliyim.
- Yatmak zorundayım.

- Minun täytyy mennä nukkumaan.
- Minun täytyy mennä sänkyyn.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

Liikkukaa varovasti.

Üç şey lazım olacak: Öncelikle yeri biraz doldurmalıyız.

Tarvitaan kolme asiaa: Ensinnäkin vuode maahan.

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

Pienen uroksen on löydettävä äänensä.

- Bana bir bıçak lazım.
- Bir bıçağa ihtiyacım var.

Tarvitsen veitsen.

Böyle basit suçlar yüzünden insanları hapse atmamamız lazım.

Ihmisiä ei saisi laittaa vankilaan niin mitättömistä rötöksistä.

- Bir silaha ihtiyacım yok.
- Bana silah lazım değil.

En tarvitse asetta.

- Biraz muskata ihtiyacım var.
- Bana biraz muskat lazım.

Tarvitsen muskottipähkinää.

- Dönmelisin.
- Geri gelmek zorundasın.
- Geri gelmelisin.
- Geri gelmen lazım.
- Geri gelmen gerekiyor.
- Dönmek zorundasın.
- Dönmen gerekiyor.
- Dönmen lazım.

Sinun täytyy tulla takaisin.

Güvenli bir iglo yapmak için bir sürü blok lazım.

Tarvitaan paljon rakennuspalikoita vankkaa iglua varten.

- Çocuğunuzun adamakıllı konuşulmaya ihtiyacı var.
- Çocuğunuzun kulağının çekilmesi lazım.

Tuo sinun lapsesi kaipaa kunnon puhuttelua.

- Onların yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
- Onlara yeni ayakkabılar lazım.

He tarvitsevat uudet kengät.

- Hangi dizüstü bilgisayara ihtiyacım var?
- Bana hangi dizüstü bilgisayar lazım?

- Minkä läppärin tarvitsen?
- Minkä kannettavan tarvitsen?

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

Koivuntuohi olisi voinut olla parempi valinta. Meidän on päästävä ulos. Tule.

Artık bir üniversite öğrencisi olduğunu göre bunu daha iyi bilmen lazım.

Nyt kun olet yliopisto-opiskelija, sinulla pitäisi olla parempi harkintakyky.

- Bunu durdurmak zorundasın.
- Bunu durdurmalısın.
- Bunu durdurman gerekiyor.
- Bunu durdurman lazım.

Sinun täytyy lopettaa tämä.

- Bunu almalısın.
- Bunu almak zorundasın.
- Bunu alman gerekiyor.
- Bunu alman lazım.

Sinun täytyy ottaa tämä.

- Bunu görmen lazım.
- Bunu görmen gerekiyor.
- Bunu görmelisin.
- Bunu görmek zorundasın.

Sinun täytyy nähdä tämä.

- Bunu mikrodalgada ne kadar pişirmem lazım?
- Mikrodalgada ne kadar tutayım bunu?

Kuinka pitkään tämän kuuluisi olla mikrossa?

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

Mutta tätä pitäisi syödä paljon merkittävän energiamäärän saamiseksi.

- Tom'un bir hobiye ihtiyacı var.
- Tom'a bir hobi gerek.
- Tom'a bir hobi lazım.

Tom tarvitsee harrastuksen.