Translation of "Imkansızdır" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Imkansızdır" in a sentence and their japanese translations:

Mutlu olmamız imkansızdır.

幸福を感じることは不可能です

Fikrin kesinlikle imkansızdır.

君の考えは絶対に不可能だ。

Havasız yaşamak imkansızdır.

空気無しで生きることは不可能です。

Susuz yaşamak imkansızdır.

水なしで生きることは不可能だ。

Söylediğine inanmam imkansızdır.

あなたの話を信じるのはちょっと無理ですね。

Öyle yapmak kesinlikle imkansızdır.

そうすることは全く不可能だ。

Onun yazısını okumak imkansızdır.

彼の字を読むことは不可能だ。

Onun onu yapması imkansızdır.

彼がそれをするのは不可能だ。

O adada yaşamak imkansızdır.

その島に住むことは不可能だ。

Bu benim için imkansızdır.

俺には無理だ。

Onun önemini önemle vurgulamak imkansızdır.

それの重要性はどんなに強調してもし過ぎることはない。

Onun teoriyi anlamasını sağlamak imkansızdır.

彼女にその理論を理解させるのは不可能だ。

Makinelerin insanların yerini alması imkansızdır.

機械を人の代わりにするのは不可能だ。

O işi benim yapmam imkansızdır.

その仕事は私には無理だ。

Onun el yazısını okumak imkansızdır.

彼女の字は読めない。

Onun yeni teoriyi anlamasını sağlamak imkansızdır.

その新しい理論を彼に理解させるのは不可能だ。

Bir ay içinde İngilizce öğrenmek imkansızdır.

1か月で英語を習得することは不可能だ。

Tom'un el yazısını okumak neredeyse imkansızdır.

トムが書いた字を読むのはほとんど無理だ。

Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.

こんな薄暗い部屋では仕事にならない。

Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.

私の経験では、そんな計画は不可能だ。

Böyle devam etmek benim için kesinlikle imkansızdır.

こんなやり方はとても私にはやっていけない。

Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.

水がない所ではキャンプはできません。

Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.

明日までに、私は学期末レポートを仕上げることはできない。

İyi bir kredin olmadıkça bir ev almak imkansızdır.

相当の信用がないと家を買うのは無理だ。

Roma'da bütün görülecek yerleri bir günde görmek imkansızdır.

1日でローマを見物することは不可能だ。

Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.

一年やそこらで英語をマスターすることは不可能だ。

- Benim sorunu çözmem mümkün değildir.
- Problemi çözmek benim için imkansızdır.

私がその問題を解くのは不可能です。

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.

外見で、善人と悪人を区別させようとしても無駄である。

- Öyle yapmam imkansız.
- Benim öyle yapmam imkansızdır.
- Öyle yapmak benim için imkansız.

私には無理だ。

Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.

進化という科学的真理が反対しようもないほど確証されるもので、実質的に論駁できない。