Translation of "Lazım" in Arabic

0.017 sec.

Examples of using "Lazım" in a sentence and their arabic translations:

Uyumam lazım.

عليّ الذهاب إلى النوم.

“Düzenlemeleri yapmamız lazım.

"علينا إجراء الترتيبات.

Bunu değiştirmemiz lazım.

يجب علينا أن نغير ذلك.

Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.

نحن بحاجة إلى طموح بعيدًا عن الغطرسة.

Fakat konuşabilmemiz lazım

ولكن علينا أن يكون بمقدورنا الحديث عنها،

Geleceğimizi kurtarmamız lazım

علينا أن ننقذ مستقبلنا

Gerçeği bilmemiz lazım.

يجب أن نعلم الحقيقة.

Eve gelmen lazım.

تحتاج إلى أن تعود إلى المنزل.

Bunun üzerine düşünmemiz lazım.

يجب علينا التفكير في ذلك

Bizim umuttan bahsetmemiz lazım.

نحن بحاجة للحديث عن الأمل.

Renklerini yorumlamayı öğrenmek lazım.

يجب على المرء أن يتعلّم التمييز بين الألوان.

Bize bu lazım değil

لا نحتاج هذا

Bunları insanların öğrenmesi lazım.

ينبغي على الناس تعلم هذه الأشياء.

Kafayı vurup yatmam lazım.

عليّ الذهاب إلى النوم.

Bunu gerçekleşmeden durdurmamız lazım.

علينا أن نوقف هذا قبل أن يحدث.

Elini taşın altına sokması lazım.

أخذ زمام المبادرة، وتحمل المسؤولية.

- Yatmaya gitmek zorundayım.
- Uyumam lazım.

- عليّ أن أنام.
- عليّ الذهاب إلى النوم.
- لازم أنام.

Yeni bir bakış açısı edinmemiz lazım,

سيكون علينا الانتقال إلى نموذج جديد

Iyi hikâyeler yapabilmek için bilmemiz lazım.

في صياغة قصص جيدة.

Hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.

في صالح الحياة. وليس ضدها.

İlk yudumu tükürmek lazım. Çok serttir.

يجب أن تبصق أوّل مرّة. مذاقها لاذع جداً.

O yüzden bunu öncelik yapmanız lazım.

لذا عليك فقط أن تعطي الأشياء أولوياتها.

Yemek için iki ay beklemek lazım.

يجب أن تنتظروا شهرين لتأكلوها.

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

لذا ترغب بأن تبقي الأمر بسيطًا جدًا

Şu anda ses geliyor olması lazım

يجب أن يكون هناك صوت الآن

Fakat, o taşı da çıkarmamız lazım

ولكن علينا إزالة هذا الحجر

Zannediyorum gümrükle bağlantılı kişilerin kaçırması lazım

أعتقد أن الأشخاص المرتبطين بالجمارك يجب أن يغيبوا

Bu eğitim sisteminin revize edilmesi lazım.

لابد من مراجعة نظام التعليم هذا.

Bu yüzden, kuralları değiştirip ekipmanları geliştirmemiz lazım

حسنا يجب علينا تغيير القوانين تحسين المعدات

Bizim biraz umuttan bahsetmemiz lazım, değil mi?

نحن بحاجة للحديث عن بعض الأمل، أليس كذلك؟

Ve sizin de bu algıyı kırmanız lazım.

لذلك تحتاج أن تكسر هذه الرابطة.

Fakat işe doğru şeye odaklanarak başlamamız lazım.

ولكن علينا أن نبدأ بالتركيز على الأمور الصحيحة.

Mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım,

لأطول مدة ممكنة

Anlamak için Antik Yunanlara geri dönmemiz lazım.

بالواقع علينا العودة إلى الوراء إلى اليونان القديمة.

Yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.

والنظر إلى أعمالكم من وجهة نظر القارئ.

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

لا شك بأنه يجب أن ننفق المزيد على البحث.

Bazı şeyleri başarabilmek için şans lazım ya

تحتاج إلى فرصة لإنجاز بعض الأشياء

- Uyumam lazım.
- Ben yatmaya gitmeliyim.
- Yatmak zorundayım.

- عليّ الذهاب إلى النوم.
- عليّ أن أخلد إلى النوم.

Içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım.

لا نستغرب أننا نعاني كثيرا في داخلنا.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

‫حسناً، سنواصل بثبات.‬ ‫يجب أن نكون في غاية الحذر.‬

Üç şey lazım olacak: Öncelikle yeri biraz doldurmalıyız.

‫سنحتاج إلى 3 أشياء:‬ ‫أولاً، مكان للنوم على الأرض،‬

Bunu yapmak için bir dizi saçmalığa başvurmamız lazım.

ولفعل ذلك علينا أن نضيف بعض السخرية،

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

‫يجب على الذكر أن يصرخ بعلو صوته.‬

O zaman buna bir çözüm yolu bulmamız lazım

ثم نحتاج إلى إيجاد حل لهذا

- Bana bir bıçak lazım.
- Bir bıçağa ihtiyacım var.

أحتاج الى سكين.

Seksen bir iline gideceğim.'' Nasıl gideceğim? Para lazım.

كيف سأذهب؟ يلزمني المال.

- Sami'nin beni dinlemesi gerek.
- Sami'nin beni dinlemesi lazım.

ينبغي على سامي أن يستمع إليّ.

Telefonu kapattım annem böyle diyorsa tersini yapmam lazım dedim.

أغلقت الهاتف وقلت يجب أن أفعل العكس.

Güvenli bir iglo yapmak için bir sürü blok lazım.

‫سأحتاج للكثير من كتل البناء‬ ‫لصنع كوخ إسكيمو آمن.‬

Bu manevrada çok iyi bir doğruluk ve esneklik lazım,

مناورة تتطلب درجة عالية من الدقة والمرونة،

Sonuçta bunların da kompakt olması lazım, katlanabilir ve hafif.

والذي يجب أن يكون مضغوطًا، أو قابلًا للضغط، وخفيفًا،

2. Doktor: Tamam, 3,5'lik bir açı alman lazım.

الطبيب الثاني: حسنًا، تحتاج للحصول على هامش 3.5.

Bunu başarsak dahi yine de çözümleri gözden geçirmemiz lazım.

ولكن حتى بفعل ذلك، ما زلنا بحاجة لفحصها.

Bence heralde gümrükten bi bağlantı olması lazım ki kaçırsınlar

أعتقد أنها لا تفوت الاتصال الجمركي هيرالد

''İlkini tavsiye ediyorum ama ikinci kez girmemek lazım.'' dedi.

قال: "أنصح الناس بالمرة الأولى لكن عليهم ألا يدخلوا الثانية."

Gördüğüm o renkleri tanımlamak için maviye yeni anlamlar yüklemem lazım.

ولكني أعجز عن وصف اللون الأزرق الذي شاهدته

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

‫ربما كان لحاء البتولا خياراً أفضل.‬ ‫يجب أن نعود أدراجنا، هيا.‬

Yani o kadar büyük bir su kütlesi lazım ki şehri yutacak

لذلك أنت بحاجة إلى مثل هذه الكتلة من الماء حتى تبتلع المدينة

Bize yüksek enerji lazım diyerek insanlara sürekli aşağılayıcı laflarda bulunduğunu biliyoruz

من خلال معرفة أننا بحاجة إلى طاقة عالية ، نعلم أن الناس يقولون دائمًا مهينًا.

- Bunu almalısın.
- Bunu almak zorundasın.
- Bunu alman gerekiyor.
- Bunu alman lazım.

عليك أن تأخذ هذا.

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

‫ولكن يجب أن أتناول الكثير من هذا الشيء‬ ‫للحصول على قدر جيد من الطاقة منه.‬