Translation of "Olmasını" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Olmasını" in a sentence and their japanese translations:

Olmasını bekliyoruz.

新たな薬や新たな装置として実現することを期待しています

Bunun olmasını istemedim.

こんなことにはなって欲しくなかった。

Umursamaz olmasını istemiyorum.

私は彼に不注意であってもらいたくありません。

Bir mucizenin olmasını bekliyordum.

奇跡が起こるのを待っていたのです

İşlerin kolay olmasını beklememelisin.

甘えは禁物です。

Arabasının kirli olmasını umursamaz.

彼は車がよごれていても気にしない。

Kazanın olmamış olmasını diliyor.

- 彼は、あの事故が起こっていなかったらなあと思っている。
- 彼は、その事故が起こらなければよかったのにと思っている。

Kendi odam olmasını istiyorum.

私は自身の部屋がほしい。

Ona sakin olmasını söyledim.

私は彼に静かにするように言った。

Tom'un mutlu olmasını istiyorum.

- トムには幸せでいてほしい。
- トムには幸せになってほしい。

Tom'un toplantıda olmasını beklemiyordum.

トムが会議に参加するとは思ってもみなかったよ。

Bunun olmasını engellemeye çalışmalıydım.

これが起こるのを防ぐ努力をすべきだった。

- Ebeveynlerinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.
- Ona ailesinden bağımsız olmasını tavsiye ettim.

- 私は彼に、親に頼らないように忠告した。
- 私は彼に親離れするよう忠告した。

Var olmasını sağlayan şey gerekliliktir.

その原動となるのが必要性

Üçe kadar burada olmasını umuyorum.

3時までには彼はここに来るものと思っています。

Kurallar hepimizin hazır olmasını gerektiriyor.

規則で私達は全員出席しなくてはならない。

Biz onun başarılı olmasını bekliyoruz.

我々は彼の成功を期待している。

Öğretmen Mary'ye sessiz olmasını söyledi.

先生はメアリーに黙ってなさいといった。

Onun sınavda başarısız olmasını umuyordum.

彼は試験に落ちると思っていました。

Ben kızların neşeli olmasını isterim.

私は女の子は陽気なのが好きです。

Tom'un mutlu olmasını düşünüyor musun?

トムって幸せなんだと思う?

Bunun bir sürpriz olmasını istiyorum.

びっくりさせたいんだ。

Bir motosikletim olmasını çok istiyorum.

私はどうしてもバイクがほしい。

Herhangi bir sorun olmasını istemiyorum.

私はそこでどんな問題も起こしたくない。

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

なのでとても軽量にしなくてはいけません

Genç üyelerin daha aktif olmasını istiyorum.

若手にもっと頑張ってもらいたい。

Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.

どんな誤解もあって欲しくない。

Bir arabam olmasını ne kadar isterim.

車があればどんなによいだろう。

Mükemmel olmasını tek bir kusuru engelliyordu.

完璧であるには、欠点だけが欠けていた。

Sonunun Tom gibi olmasını ister misin?

最後はトムみたいになりたいのですか。

Çocuklarım olmasını istemiyorum. Bu anormal mi?

子供は欲しくありません。それって異常なことですか。

Evlenmek istemiyorum ama çocuklarım olmasını istiyorum.

結婚はしたくないけど子供は欲しい。

Kendine ait bir evin olmasını dileyeceksin.

あなたは自分の家が在ればよいのにとお思いになるでしょう。

Ken'in bana yardımcı olmasını rica ettim.

私は健に手伝ってくれるようにたのんだ。

- O güzel köpeğin ona ait olmasını diledi.
- O, sevimli köpeğin kendine ait olmasını diledi.

- 彼女はその犬が自分のものだったらいいのにと思った。
- 彼女はそのかわいい犬が自分のものだったらいいのにと思った。

Geçmiş nasılsa geleceğin de öyle olmasını bekliyoruz,

未来が過去と同じようになることを 期待しているのです

Ayrılmadan önce belirli bir planının olmasını istiyorum.

出かける前に明確な計画を立てておいてほしい。

Bill'e bir mühendis olmasını karar verdiren nedir?

どうしてビルはエンジニアになる決心をしたのか。

- Olmasını düşündüğüm ile aynı değildi.
- Düşündüğümden farklıydı.

彼は私が思ったのとは違っていた。

Karşılıksız aşkı sevmiyorum; aşkımızın karşılıklı olmasını istiyorum.

やっぱり片思いじゃなくて、相思相愛になりたいよ。

Böyle bir kazanın yeniden olmasını önlemek zorundayız.

私たちはこのような事故の再発を防止しなければならない。

- Olmasını düşündüğümden daha ucuzdu.
- Düşündüğümden daha ucuzdu.

思ったより安かった。

Ona saat dokuza kadar evde olmasını söyledim.

私は彼女に9時までに帰宅するように言った。

Onun altıya kadar burada olmasını rica ettim.

私は彼にここに6時までにいてくれとたのんだ。

Ophelia Hamlet'in hâlâ ona âşık olmasını diliyor.

オフィーリアは、ハムレットがまだ自分を愛していてくれることを願っている。

Charlie'nin babası ona bir öğretmen olmasını tavsiye etti.

チャーリーの父親は彼に教師になるように勧めた。

Tom Mary'nin bir ev hanımı anne olmasını istedi.

トムはメアリーに専業主婦になって欲しかった。

Insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.

育成プログラムに 教育的なデザインを求めました

Tıpkı babam gibi karakterimin adam gibi adam olmasını istiyordum.

今度は自分のキャラクターを 父のような男の中の男にしたいと思いました

Konserin, ne pahasına olursa olsun, bir başarı olmasını istiyorum.

是非とも、コンサートが成功することを願っている。

Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.

従業員を満足させたいのであれば、彼らに適正賃金を支払わなければならない。

Pekala, evet, fakat herhangi bir kişinin haberdar olmasını istemiyorum.

ええ、そう。でも、誰にも知られたくないわ。

Onun yeni evini beğeniyorum ama onun bu kadar küçük olmasını beklememiştim.

- 彼の新しい家を私は気に入ったが、そんなに小さな家だとは思っていなかった。
- 彼の新しい家はいいと思うが、こんなに小さな家だとは思っていなかった。

Babası onun memur olmasını istedi, ancak genç Ney, aceleci ve dik başlı,

彼の父は彼が店員になることを望んでいたが、若いネイは衝動的で頭が強く、

Ne kadar küçük olursa olsun, kendime ait bir odam olmasını tercih ediyorum.

どんなに小さくてもいいから自分の部屋がもてればいいのだが。

Her zaman kendi kuvvetlerinin yeri ve gücü hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağladı ...

常に自分の軍隊の位置と強さに関する最新の情報と

Herkes müzikalin büyük bir hit olmasını bekliyordu fakat o başarılı olmaktan çok uzaktı.

だれもがそのミュージカルは大当たりすると思っていたが、まったく成功しなかった。

Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.

なんらかの理由で彼らのフランスでの休暇は期待はずれだった。

Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti.

しかしながら、このストライキは平和的ではなく、マーテイン・ルーサー・キング・ジュニア牧師は労使双方に忍耐と平静さを求めた。