Translation of "Söylediğin" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Söylediğin" in a sentence and their japanese translations:

Söylediğin doğru.

あなたの言ったことは本当だ。

- Yalan söylediğin belli.
- Yalan söylediğin kanıtlı.

- 君が嘘をついたということは明白だ。
- 君がうそをついたことは明白だ。
- お前が嘘をついたのはあからさまだ。

Söylediğin şey doğrudur.

君の言うことは正しい。

Söylediğin her yerde.

どこでもおっしゃる通りでいいですよ。

Sanırım söylediğin doğru.

おっしゃることは本当だと思います。

Yalan söylediğin belli.

- 彼が嘘をついたということは明白だ。
- お前が嘘をついたのはあからさまだ。

Söylediğin şeyi anlamıyorum.

私はあなたの言っていることがわからない。

Söylediğin mantıklı değil.

おっしゃる意味がわかりませんが。

Söylediğin kesinlikle yanlış.

あなたの言っていることは絶対に間違っている。

Söylediğin gibi yapacağım.

おっしゃるとおりにいたしましょう。

"Söylediğin hiçbir şeyi duyamıyorlar."

「彼らはあなたが言っていることを聞くことができません。」

Söylediğin şey beni şaşırttı.

- 君が言ったことで、僕はびっくりした。
- お前の話には驚いたよ。

Söylediğin tam bir saçma.

君の言ったことはまったくナンセンスだ。

Bana söylediğin için teşekkürler.

教えてくれてありがとう。

Söylediğin için özür dilemelisin.

- あなたは自分の言ったことに対して謝らなければならない。
- 自分の言ったことに対して謝るべきだよ。

Bu tam söylediğin gibi.

あなたのいう通りですよ。

Yalan söylediğin yüzünden belli.

顔に嘘って書いてあるよ。

Geçen hafta söylediğin şeyi düşündüm.

先週あなたが言った事を私はじっくりと考えていました。

Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor.

君の言うことはいつも正しい。

Yapmamı söylediğin her şeyi yapacağım.

君がしなさいと言う事は何でもする。

Söylediğin bir kelimeyi bile anlamıyorum.

- 君の言うことは全く理解することができない。
- 君の言うことは全く分からない。

Söylediğin bana göre kesinlikle mantıksız.

あなたのおっしゃったことが、ちっとも理解できません。

Onu yapmamı söylediğin şekilde yapacağım.

私はあなたの指図どおりにそれをいたします。

Söylediğin bana hiç mantıklı gelmiyor.

あなたの言うことは私には全く理解できない。

Sonra da söylediğin gibi 2011'de,

あなたが仰ったように2011年のこと

O, senin daha önce söylediğin değil.

話が違うじゃないか。

Çıkmamamı söylediğin için hiç dışarı çıkmadım.

- 私はまったく外出しなかった、というのは君がそうしないように言ったから。
- 君が外出するなと言ったから、どこにも行かなかったよ。

Ne söylediğin umurumda değil. O olmayacak.

何ていわれてもダメ!

Tom olduğunu söylediğin kadar kötü değil.

トムはあなたが言うほど悪くないわ。

Üzgünüm ama İngilizce söylediğin şeyi anlamadım.

すいませんが、あなたが英語で言ったことが理解できません。

Bu tam onun olduğunu söylediğin gibi.

全く君が言うとおりだ。

Söylediğin şey ondan duyduğum şeyden oldukça farklı.

君の言うことは、僕が彼から聞いたこととは全く違う。

Az önce söylediğin şeyi zaten unuttun mu?

さっき自分で言ったこと忘れたの?

Ben tam olarak yapmamı söylediğin şeyi yaptım.

言われたことをそっくりそのままやったんだけど。

Geçen gün kaybettiğini söylediğin şemsiyeyi buldun mu?

- 先日失くしたとおっしゃっていた傘は、見つかりましたか。
- この間なくしたと言っていた傘は見つかりましたか。
- こないだなくしたって言ってた傘は見つかった?

- Söylediğin doğru değil.
- Söylediği şey doğru değil.

- あなたの言ったことは正しくない。
- あなたの言ったことは本当ではない。

Ne söylediğin onu nasıl söylediğinden daha önemlidir.

話し方よりも話す内容の方が大事です。

Söylediğin şey ne burada ne de orada değil.

- 君の言う事は問題外である。
- 君の言うことは問題にならない。

Ona söylediğin şey bir şaka olarak kabul edilmez.

君が彼女に言ったことは、冗談では済まされない。

Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı.

君の予言どおりやつはうってきた。

Yaptığın ya da söylediğin şey hakkında hiçbir şey yapamam.

君の言うことなすこと、私にはさっぱりわからない。

Devam etmelisin ve onu yapmalısın, tam yapacağını söylediğin gibi.

お前、言ったことはちゃんとやれよな。

Az önce söylediğin şey bana eski bir atasözünü hatırlatıyor.

あなたが今言ったことで、私は古いことわざを思い出します。

O kadar hızlı konuşuyorsun ki söylediğin bir kelimeyi bile anlayamıyorum.

お前、早口だから、何言ってるんだか全然分からないよ。

İngilizcen dil bilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.

あなたの英語は文法的に正しいのですが、時々それがネイティブスピーカーのような言い方ではないのです。

Çiçekleri niçin aldım? Az önce söylediğin bu mudur? Burası gerçekten gürültülü bu yüzden seni çok iyi duyamadım.

どうして花を買ったか?おまえ、今そう言ったか?周りがうるさすぎて、よく聞こえなかったんだよ。