Translation of "Anlamıyorum" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Anlamıyorum" in a sentence and their japanese translations:

- Ben onu anlamıyorum.
- Anlamıyorum.
- Bunu anlamıyorum.
- Onu anlamıyorum.

- 分かんない。
- わかりません。

Anlamıyorum.

分かりません。

- Sizi anlamıyorum.
- Seni anlamıyorum.

私はあなたの言っていることがわからない。

- Almancayı anlamıyorum.
- Almanca anlamıyorum.

ドイツ語は分かりません。

- Bunu anlamıyorum.
- Onu anlamıyorum.

わかりません。

İngilizceyi anlamıyorum.

- 私は英語がわかりません。
- 私は英語が分かりません。

Maalesef anlamıyorum.

申し訳ないのですが私にはわかりません。

Almancayı anlamıyorum.

ドイツ語は分かりません。

Seni anlamıyorum.

私は君の言う事が理解できない。

Hiç anlamıyorum.

- 全く理解してません。
- さっぱり分かりません。

- Ben bu kelimeyi anlamıyorum.
- Bu kelimeyi anlamıyorum.

- この単語の意味がわからないのですが。
- この単語がわからないのですが。
- この単語が分かりません。

Bunu hiç anlamıyorum

これは理解できません

Sadece bunu anlamıyorum.

私はまったくこんなことは理解できない。

Ben bile anlamıyorum.

私だって判らない。

Onun söylediğini anlamıyorum.

私には彼が何を言っているのか解らない。

Modern cazı anlamıyorum.

私にはモダンジャズは分からない。

Bunu hiç anlamıyorum.

私にはさっぱり。

Söylediğin şeyi anlamıyorum.

私はあなたの言っていることがわからない。

Ben de anlamıyorum.

私にも分からない。

Hiçbir şey anlamıyorum.

さっぱりわからなかった。

Ben müzikten anlamıyorum.

私は音楽がわかりません。

- Bu roman'ın kurgusunu anlamıyorum.
- Bu romanın konusunu anlamıyorum.

その小説の筋はわからない。

Ben Almancayı hiç anlamıyorum.

ドイツ語がさっぱり分からない。

Ne yapmamı istediğini anlamıyorum.

彼が私に何をしてほしいのかわからない。

Ben bazen onu anlamıyorum.

時々、彼が理解できないんです。

Onun konuşma tarzını anlamıyorum.

彼の考えがさっぱり分からない。

Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

- 君の言うことの意味が分からない。
- 君が言わんとする事は僕には理解できない。

Ne demek istediğini anlamıyorum.

- 何が言いたいのか分からないなあ。
- おっしゃる意味がわかりませんが。

Söylediğini tam olarak anlamıyorum.

ちょっと話がわからないんですが。

Ne hakkında konuştuğunu anlamıyorum.

あなたの言っていることがわかりません。

Onun ne söylediğini anlamıyorum.

私は彼の言っている言葉がよく分からない。

Onun ne dediğini anlamıyorum.

私には、彼のいうことがわからない。

- Anlamadım.
- Ben onu anlamıyorum.

どうも合点がいかない。

Senin ne söylediğini anlamıyorum.

私はあなたの言っていることがわからない。

Üzgünüm, sorunun anlamını anlamıyorum.

ごめん、質問の意味が分からないんだけど。

Hollandaca anlamıyorum. O zordur.

私はオランダ語分かりませ ん。難しいです。

Onu niçin yapmamam gerektiğini anlamıyorum.

どうして私がそれをしてはいけないのかわからない。

Bu konuda çok şey anlamıyorum.

それについて私は詳しく知りません。

Üzgünüm, ama İngilizceyi iyi anlamıyorum.

すみませんが私は英語がよくわかりません。

Onun nesi olduğunu gerçekten anlamıyorum.

彼女がいったいどうなってしまったのか、私にはわからない。

Onun ne dediğini tamamen anlamıyorum.

彼の言うことがよくわからない。

Gerçekten ne söylemek istediğini anlamıyorum.

あなたの言いたいことが良く理解できないのですが。

Bu bavul nasıl açılıyor anlamıyorum.

このスーツケースの開け方がわからない。

Söylediğin bir kelimeyi bile anlamıyorum.

- 君の言うことは全く理解することができない。
- 君の言うことは全く分からない。

O şeyi nasıl yiyebildiğini anlamıyorum.

- よくもまあ、あんなものが食べられるね。
- どうやったら君はあんなものが食べられるんだ。

Ne hakkında konuştuğunu gerçekten anlamıyorum.

キミがなんの話をしてるか全然分からない。

Sorunun ne olduğunu gerçekten anlamıyorum.

その問題が何なのかまったくわからない。

Bu sonuçtan hiçbir şey anlamıyorum.

私は、その結果についてまったく分かりません。

Ama bunu çok iyi anlamıyorum.

しかし、私はそれをあまりよく理解できない。

Onu nasıl yapacağımı hâlâ anlamıyorum.

私、まだやり方が分からないんだけど。

- Onu ne kadar düşünürsem düşüneyim anlamıyorum.
- Ona ne kadar dikkat edersem edeyim anlamıyorum.

いくら考えても、わかりません。

İşitme engelliyim ve duyabilen insanları anlamıyorum,

私は耳が聞こえません 普段は聴者の話が分かりません

Neden benim görüşüme karşı olduğunu anlamıyorum.

どうして彼女が僕の意見に反対なのか分からない。

Artık neden onun beni sevmediğini anlamıyorum.

彼女がもう私を愛さなくなった理由がわからない。

Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.

私がそれを実行してはいけない理由がわかりません。

Her zaman Tom'la niye takıldığını anlamıyorum.

- 君がいつもトムと遊んでる理由が分からないんだけど。
- 私、理解できないんだけど、どうしていつもトムと遊んでるの?

Niçin onu bu kadar eleştirdiğini anlamıyorum.

なぜあなたは彼にそんなに批判的なのか、私には理解できない。

Ben bu kafa karıştırıcı gramer sorusunu anlamıyorum.

この文法の説明、ややこしくてよくわからないよ。

Bunun üzerinde ne kadar düşünsem de anlamıyorum.

いくら考えても、わかりません。

- Ben bir şey görmüyorum.
- Bir şey anlamıyorum.

- 私は何も見えません。
- オレには何も見えないぞ。
- 私は何も見えない。
- 私は何も見ません。

- Tom'dan neden bu kadar çok hoşlandığımı ben bile anlamıyorum.
- Tom'u neden bu kadar sevdiğimi ben bile anlamıyorum.

自分でもなんでこんなにトムが好きなのか分かんないよ。

Gece yarısı niçin senin evine gitmek zorundayım anlamıyorum.

私はどうして真夜中にあなたの家に行かなくてはいけないのかわからない。

Sen duvardaki el yazısını okuyabilirsin ama ben hiç anlamıyorum.

あなたには禍の前兆である壁上の書きものが読めるかもしれないが、私にはちんぷんかんぷんだ。