Translation of "Yapacağım" in Portuguese

0.014 sec.

Examples of using "Yapacağım" in a sentence and their portuguese translations:

- Ben onu yapacağım.
- Onu yapacağım.
- Bunu yapacağım.

Eu farei isso.

Ne yapacağım?

O que vou fazer?

Şekerleme yapacağım.

Vou tirar uma soneca.

İşbirliği yapacağım.

Cooperarei.

Yapacağım bu.

Isso é o que eu vou fazer.

Banyo yapacağım.

- Eu vou tomar um banho.
- Vou tomar banho.

İstediğini yapacağım.

Eu vou fazer o que você quiser.

Bunu yapacağım.

- Eu vou fazer.
- Vou fazer.
- Vou fazer isso.
- Eu vou fazer isso.
- Eu o farei.

Onu yapacağım.

Farei isto.

Kahve yapacağım.

Vou fazer um café.

Çay yapacağım.

Eu vou preparar um chá.

Gösteri yapacağım.

Eu vou demonstrar.

Ödevi yapacağım.

Farei o dever de casa.

- Ne diyorsan yapacağım.
- Ne diyorsanız yapacağım.

Farei o que você disser.

- Ne gerekiyorsa yapacağım.
- Gereken neyse yapacağım.

Farei tudo o que for necessário.

Biraz kahve yapacağım.

Vou fazer um pouco de café.

İşi derhal yapacağım.

Vou começar o trabalho agora mesmo.

Şimdi ne yapacağım?

O que eu vou fazer agora?

Biraz çay yapacağım.

Eu farei chá.

Bir şey yapacağım.

Farei algo.

İstediğin gibi yapacağım.

Farei como você quiser.

Ne istersen yapacağım.

- Farei qualquer coisa que você pedir.
- Farei qualquer coisa que pedirem.

Elimden geleni yapacağım.

Farei o que puder.

Onu mutlaka yapacağım.

Eu farei isso, sem falta.

Onu şimdi yapacağım.

Eu vou fazer isso agora.

Onu nasıl yapacağım?

- Como eu vou fazer isso?
- Como vou fazer isso?
- Como é que eu vou fazer isso?

Onu yarın yapacağım.

Eu fá-lo-ei amanhã.

Tom'a sürpriz yapacağım.

Irei surpreender o Tom.

Yapılması gerekeni yapacağım.

Farei o que tiver de ser feito.

Gidip bunu yapacağım.

Eu não vou fazer isso.

Bunu şimdi yapacağım.

Farei isso agora mesmo.

Ondan fazlasını yapacağım.

Farei mais do que isso.

Ben istediğimi yapacağım.

Farei o que eu quiser.

Bunu ücretsiz yapacağım.

Farei de graça.

O yapacağım şeydir.

É isso que eu vou fazer.

Yapmam gerekeni yapacağım.

Farei o que tiver de fazer.

Önce banyo yapacağım.

- Eu vou tomar um banho primeiro.
- Vou tomar um banho primeiro.

Bugün ödevimi yapacağım.

Eu vou fazer o meu dever de casa hoje.

Seninle ne yapacağım?

O que farei com você?

Bununla ne yapacağım?

O que eu vou fazer com isso?

Başka ne yapacağım?

O que mais hei de fazer?

İşi yarın yapacağım.

Farei o trabalho amanhã.

Gidip şekerleme yapacağım.

Vou tirar uma soneca.

Onu yalnız yapacağım.

Eu vou fazer isto sozinho.

Daha iyi yapacağım.

Farei melhor.

Patlamış mısır yapacağım.

Eu vou fazer pipoca.

Sıram geldiğinde yapacağım.

Farei quando chegar meu turno.

Ne yapacağım, Tom?

- O que eu vou fazer, Tom?
- O que vou fazer, Tom?

Evet, yapacağım budur.

- Sim, é o que vou fazer.
- Sim, é o que eu vou fazer.

Düğün pastası yapacağım.

Eu fiz o bolo de casamento.

Roma'da ne yapacağım?

O que eu farei em Roma?

Paris'te ne yapacağım?

O que eu farei em Paris?

Yapacağım bu değil.

- Não é isso que vou fazer.
- Não é isso que eu vou fazer.

Ben onu yapacağım.

Eu farei isso.

Söylediğin gibi yapacağım.

Farei como dizes.

Bunu Tom'la yapacağım.

- Eu vou fazer isso com o Tom.
- Vou fazer isso com o Tom.

- Bunu senin için yapacağım.
- Onu senin için yapacağım.

- Vou fazer isso por você.
- Eu vou fazer isso por você.

Ben elimden geleni yapacağım.

- Farei todo o possível.
- Eu farei tudo o que puder.

Bir telefon konuşması yapacağım.

Eu vou fazer um telefonema.

Senin için çay yapacağım.

Vou fazer chá para você.

Ben yapmam gerekeni yapacağım.

Farei o que tiver de fazer.

Onu talimatlarınıza göre yapacağım.

Eu farei isso de acordo com as tuas instruções.

Tom ne söylediyse yapacağım.

- Farei o que o Tom disser.
- Eu farei o que o Tom disser.

Yani şimdi ne yapacağım?

Então o que é que eu faço agora?

Ne yapmak zorundaysam yapacağım.

Eu farei qualquer coisa que tiver de fazer.

Ne yapmam gerekiyorsa yapacağım.

Eu farei qualquer coisa que precisar fazer.

Ne istersem onu yapacağım.

Eu farei o que eu quiser.

Tom hakkında ne yapacağım?

O que eu vou fazer com o Tom?

Her gün egzersiz yapacağım.

Vou fazer exercícios todo dia.

Yolu yok, onu yapacağım.

- Não vou fazer isso de jeito nenhum.
- Não farei isso de jeito nenhum.
- Eu não vou fazer isso de jeito nenhum.

Ben bir siesta yapacağım.

Vou tirar uma soneca.

Bunu senin için yapacağım.

- Vou fazer isso por você.
- Eu vou fazer isso por você.
- Eu vou fazer isso por vocês.

Çok acil olarak yapacağım.

Fá-lo-ei imediatamente.

Onu tam olarak yapacağım.

É exatamente isso que eu vou fazer.

Sana iyi ödeme yapacağım.

Eu pagarei você bem.

Senin bir videonu yapacağım.

Eu farei um vídeo de você.

Sana bir içki yapacağım.

Eu vou te preparar uma bebida.

Tamam, Ben onu yapacağım.

- Tudo bem, eu vou fazer isso.
- Está bem, eu o farei.

Yarın yapacağım. Söz veriyorum.

Amanhã eu faço. Prometo.

Ben onu kendim yapacağım.

- Farei eu mesmo.
- Eu mesmo farei isso.

O konuda ne yapacağım?

O que eu vou fazer sobre isso?

Bunu daha sonra yapacağım.

Farei mais tarde.

Bunu kendi başıma yapacağım.

Eu vou fazer isto sozinho.

Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.

- Farei como me aconselha.
- Eu vou fazer como você me aconselha.

Şüphesiz onu ben yapacağım.

Fá-lo-ei certamente.