Translation of "Yapacağım" in German

0.012 sec.

Examples of using "Yapacağım" in a sentence and their german translations:

- Ben onu yapacağım.
- Onu yapacağım.
- Bunu yapacağım.

- Ich werde es tun.
- Ich werde das machen.
- Ich werde es machen.

Ne yapacağım?

Was soll ich tun?

Açıklamalar yapacağım.

dabei geschieht alles im Namen der Wissenschaft.

Şekerleme yapacağım.

Ich will einen Mittagsschlaf halten.

Söylediğini yapacağım.

Ich werde tun, was du sagst.

Yapacağım bu.

Das ist es, was ich tun werde.

Kahve yapacağım.

Ich mache Kaffee.

Banyo yapacağım.

Ich werde ein Bad nehmen.

Tekrar yapacağım.

Ich werde es wieder tun.

İstediğini yapacağım.

Ich werde tun, was du willst.

Konuşmayı yapacağım.

Ich übernehme das Reden.

Bunu yapacağım.

Ich werde das tun.

Onu yapacağım.

- Ich werde das machen.
- Ich werde dies tun.
- Ich mache das.

- Ne diyorsan yapacağım.
- Ne diyorsanız yapacağım.

Ich werde tun, was du sagst.

- Söylediğin gibi yapacağım.
- Söylediğiniz gibi yapacağım.

Ich werde es so machen, wie du gesagt hast.

- Senin bana söylediklerini yapacağım.
- Bana söylediklerini yapacağım.

- Ich werde tun, was du mir sagst.
- Ich werde tun, was ihr mir sagt.
- Ich werde tun, was Sie mir sagen.

Konuyu entellektüel yapacağım.

Jetzt wird es intellektuell.

Biraz kahve yapacağım.

Ich mache etwas Kaffee.

Biraz çay yapacağım.

Ich gieße Tee auf.

Bir şey yapacağım.

Ich werde etwas tun.

Şimdi ne yapacağım?

Was soll ich denn jetzt tun?

Ne istersen yapacağım.

Ich werde tun, worum du auch bittest.

Elimden geleni yapacağım.

Ich werde tun, was ich kann.

Onu hatasız yapacağım.

Ich werde mich gleich darum kümmern.

Onu yarın yapacağım.

- Ich mach’s morgen.
- Ich kümmere mich morgen drum.

Onu şimdi yapacağım.

- Ich mache es sofort.
- Ich mach das jetzt.

Onu nasıl yapacağım?

- Wie soll ich das machen?
- Wie werde ich das machen?

Bunu kendim yapacağım.

Ich werde das selber machen.

Onu tekrar yapacağım.

Ich werde es wieder tun.

Ne gerekirse yapacağım.

- Ich werde alles tun, was nötig ist.
- Ich werde alles Notwendige erledigen.
- Ich werde tun, was immer nötig ist.

Yapılması gerekeni yapacağım.

Ich werde tun, was zu tun ist.

Gidip bunu yapacağım.

Ich mach das jetzt.

Bütün konuşmayı yapacağım.

Das Reden erledige alles ich.

Bunu ben yapacağım.

- Ich werde es schaffen.
- Ich werde das hinkriegen.

Ben istediğimi yapacağım.

Ich werde machen, was ich will.

O yapacağım şeydir.

- Das ist es, was ich tun werde.
- So mache ich das.

Yapmam gerekeni yapacağım.

Ich werde tun, was ich tun muss.

Kesinlikle bunu yapacağım.

Das mache ich auf jeden Fall.

Seninle ne yapacağım?

Was soll ich mit dir machen?

Bununla ne yapacağım?

Was mache ich mit dem?

Peki, ne yapacağım?

Nun, was werde ich tun?

Onlara sürpriz yapacağım.

Ich werde sie überraschen.

Sana istediğini yapacağım.

Ich werde dir machen, was du willst.

Görevimi memnuniyetle yapacağım.

- Ich werde meine Pflicht freudig erfüllen.
- Ich werde meine Pflicht mit Freude ausführen.

Onu kesinlikle yapacağım.

Das mache ich auf jeden Fall.

Ona sürpriz yapacağım.

Ich werde sie überraschen.

Tom'a sürpriz yapacağım.

Ich werde Tom überraschen.

Sıram geldiğinde yapacağım.

Ich werde es tun, wenn ich an der Reihe bin.

Ne yapacağım, Tom?

Was soll ich tun, Tom?

Evet, yapacağım budur.

Ja, das werde ich machen.

Sanırım onu yapacağım.

Ich denke, ich werde das tun.

Yapacağım bu değil.

Das ist nicht, was ich tun werde.

Ben onu yapacağım.

Ich werde es tun.

Söylediğin gibi yapacağım.

- Ich werde es so machen, wie du gesagt hast.
- Ich werde tun, was du sagst.

Bunu Tom'la yapacağım.

Ich werde das mit Tom machen.

Ben kahve yapacağım.

Ich koche Kaffee.

- Sizin için alışveriş yapacağım.
- Alışverişi sizin için yapacağım.

- Ich mache den Einkauf für dich.
- Ich mache den Einkauf für Sie.
- Ich gehe für Sie einkaufen.
- Ich gehe für dich einkaufen.

- Bunu senin için yapacağım.
- Onu senin için yapacağım.

Ich werde das für dich tun.

Ben bir şey yapacağım.

- Ich bin zu allem bereit.
- Ich tu’ alles!

Ben elimden geleni yapacağım.

Ich werde alles tun, was ich kann.

Ben yapmam gerekeni yapacağım.

Ich werde tun, was ich tun muss.

Zor ama bunu yapacağım!

Es ist schwer, aber ich werde es schaffen!

Onu talimatlarınıza göre yapacağım.

Ich werde es entsprechend deinen Anweisungen ausführen.

Onu seninle birlikte yapacağım.

Ich werde es mit dir machen.

Gelecek sefer ne yapacağım?

Was mache ich als nächstes?

Ne yapılması gerekiyorsa yapacağım.

- Ich tu, was getan werden muss.
- Ich werde tun, was getan werden muss.

Tom ne söylediyse yapacağım.

Ich werde tun, was Tom sagt.

Ne yapmak zorundaysam yapacağım.

Ich werde tun, was immer ich tun muss.

Ne istersem onu yapacağım.

Ich werde tun, was ich mag.

Tom olmadan ne yapacağım?

Was mache ich nur ohne Tom?

Tom'un her istediğini yapacağım.

Ich werde alles tun, was Tom verlangt.

Tom hakkında ne yapacağım?

Was mache ich mit Tom?

Yolu yok, onu yapacağım.

- Keinesfalls werde ich das tun.
- Das mache ich ganz bestimmt nicht!

Bir telefon görüşmesi yapacağım.

Ich werde einen Anruf tätigen.

Yarın Tom'la kahvaltı yapacağım.

Ich werde morgen mit Tom zusammen frühstücken.

Sana bir iyilik yapacağım.

Ich werde dir einen Gefallen tun.

Bunu senin için yapacağım.

Ich werde es für dich tun.

Ben bir film yapacağım.

Ich drehe einen Film.

Onu senin için yapacağım.

Ich werde das für dich machen.

Ben de onu yapacağım.

Ich werde das auch tun.

Onu daha sonra yapacağım.

- Das mache ich später.
- Ich mache das später.

Sana bir içki yapacağım.

- Ich mache dir etwas zu trinken.
- Ich mache euch etwas zu trinken.
- Ich mache Ihnen etwas zu trinken.

Tamam, Ben onu yapacağım.

Gut, ich mach’s.