Translation of "Mantıklı" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Mantıklı" in a sentence and their japanese translations:

Tom mantıklı.

トムって合理的だよね。

Bu, mantıklı.

これは合理的だ。

Söylediği mantıklı değil.

彼の言うことは意味を成さない。

Tavsiyesine uyman mantıklı.

彼女の忠告に従うとは賢明ですね。

Bu mantıklı değil.

これは何のことかチンプンカンプンだ。

Söylediğin mantıklı değil.

おっしゃる意味がわかりませんが。

Daha mantıklı olmalısın.

あなたはもっと理性的であるべきだ。

İnsan mantıklı bir hayvandır.

人間は理性の動物である。

İnsan mantıklı bir varlıktır.

人間は理性的な存在である。

Mantıklı bir seçim yaptın.

- 君は賢い選択をした。
- あなたは賢い選択をしたと思います。

Sadece bana mantıklı gelmiyor.

僕にはわけがわからないよ。

Onun düşünme tarzı mantıklı.

彼女の思考法は合理的だった。

Onun söylediği mantıklı değildi.

彼女の言ったことは意味をなさなかった。

Onun görüşü oldukça mantıklı.

彼の意見はたいへん論理的である。

Bu fikir mantıklı değil.

この考え方は合理的ではない。

Onun argümanı mantıklı idi.

彼の論旨は筋が通っている。

Onun söylediği mantıklı değil.

彼の言っている事は意味をなさない。

Bu çok mantıklı geliyor.

なるほど、そういうことか。

Onun mantıklı olduğunu düşünüyorum.

理に適ってると思う。

Bu mesaj mantıklı değildir.

このメッセージは意味をなさない。

Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı

こんな反射が起きるのは 当たり前だと言えます

Daha mantıklı tüketici olmaya çalış.

もっと合理的な消費者になるように努めなさい。

Onun mantıklı olduğunu düşünüyor musunuz?

彼は良識があると思いますか。

Onun fikri hiç mantıklı değil.

彼の考えは全く意味が分からない。

Onun tartışması çok mantıklı değil.

彼の議論はちっとも合理的ではなかった。

Onun söylediği bana mantıklı görünüyor.

彼が言っていることは非常にもっともなことだ、と私には思われる。

Onun söylediği hiç mantıklı değil.

彼がいうことはわけがわからない。

Bu hiç de mantıklı değil.

全くもって意味不明だな。

Mantıklı düşünmek konusunda iyi değilim.

論理的に考えるのが苦手。

Söylediğin bana hiç mantıklı gelmiyor.

あなたの言うことは私には全く理解できない。

Onun tavsiyesi her zaman mantıklı.

彼の忠告はいつでも大変思慮分別がある。

- Benim mantıklı bir insan olmam gerekiyor.
- Benim mantıklı bir insan olmam bekleniyor.

私は分別のある人間でなければならない。

Hepimiz planın mantıklı olduğunu kabul ettik.

その計画は理にかなっていると我々全員一致した。

Kötü gün için para biriktirmek mantıklı.

万が一の場合に備えて貯金するのは賢明だ。

Daha mantıklı olması için ikna edildi.

彼はもっと分別のある人になるように説得された。

Onun söylediği bana göre mantıklı değil.

彼の言ったことは私には意味をなさない。(何を言っているのかわからない)。

Mantıklı bir kişi seninle öyle konuşmazdı.

良識のある人ならそんな風に君に話しかけないだろう。

Bunun için mantıklı bir açıklama olmalı.

これには合理的な説明が必要だ。

- Önerin makul görünüyor.
- Önerin mantıklı görünüyor.

あなたの提案は、ごもっともですよ。

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

論理的には こっちに来た

O, benim önerimin mantıklı olduğunu kabul etti.

彼女は私の申し出が正当なものであることを認めた。

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

理にかなった意思決定のための 自制心を失い

Böyle tehlikeli bir yere gitmeyecek kadar mantıklı olmalısın.

そんな危険な場所へ行くようなばかなまねをすべきではない。

Onu o öneriyi reddetmesi onun için mantıklı olurdu.

彼がその申し出を断るのは当然だ。

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

分かります?なんか意味のある ことを言ってるみたいでしょう?

Çocuklardan yaşlılara mantıklı egzersizin vücutta iyi bir etkisi var.

子どもから高齢者まで適度な運動は体にとってよい効果をもたらす。

Mantıklı bir adam böyle bir şeyi herkesin içinde söylemez.

分別のある人なら、人前でそんな事は言わないだろう。

O, o kadar sarhoştu ki onun açıklaması mantıklı gelmedi.

酔っていたので、彼の説明は意味不明でした。

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

高い所から水に入りたい

O durumu bu kadar mantıklı bir biçimde ortaya koyarken benim ne demem gerekiyor?

あんな風に理路整然と話されちゃうと、こっちは何も言えないよな。

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

- 君は分別があるのだから、女性に年齢を聞いてはならない。
- 女性に年齢を聞くほど馬鹿じゃないわよね。