Translation of "Rahat" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Rahat" in a sentence and their japanese translations:

Rahat!

休め!

Bu rahat.

楽ちんです。

Rahat hissettim.

心地よかった。

Rahat mısınız?

リラックスしてる?

Herkes rahat.

- 誰もがほっとした。
- みんな安堵した。
- みんな胸をなでおろした。

Lütfen rahat olun.

- どうぞお気楽になさって下さい。
- どうぞお楽にして下さい。

Kendimi rahat hissediyorum.

私、安心しています。

Burada rahat hissetmiyorum.

ここは居心地が悪い。

Bu kahvehane rahat.

この喫茶店、居心地がいいな。

Bu oda rahat.

ここは快適な部屋だ。

Beni rahat bırak!

ひとりにさせて!

Rahat bir nefes aldık.

私はほっとして 息をつきました

Kendimi seninle rahat hissediyorum.

- 君と居るとくつろいだ気分になる。
- あなたと一緒だとホッとするわ。
- 君といるとほっとするよ。

Yatağı oldukça rahat buldum.

ベッドは寝心地満点だった。

Yaşlandığımda rahat etmek istiyorum.

老後は楽に暮らしたい。

O herkesi rahat hissettirir.

- 彼はみんなの気分を楽にしてくれます。
- 彼はみんなの気持ちを楽にしてくれます。

Onun şirketinde rahat hissediyorum.

- 彼と一緒だと落ち着くの。
- 彼と一緒だと気が楽だ。
- 彼とだと気が楽なの。
- 彼といっしょだと気が楽である。

Bu rahat bir sandalye.

座り心地の良い椅子です。

Rahat bir pozisyonda uzandı.

彼は楽な姿勢で横になった。

- Sakin ol.
- Rahat ol.

- 落ち着いて。
- 冷静に。

Burada kendimi rahat hissetmiyorum.

ここは居心地が悪い。

Ben odayı rahat yapacağım.

私はこの部屋を居心地よくしよう。

Ofisimiz klimayla çok rahat.

私たちの職場はエアコンがあってとても快適だ。

Bu sandalye rahat değil.

この椅子は座り心地が悪い。

Fakat o rahat görünüyordu.

しかしそれは住みごこちが良いようにみえた。

Amcam şimdi rahat yaşıyor.

おじは今では安楽に暮らしている。

- O rahat bir gelire sahiptir.
- Onun rahat bir geliri var.

彼女には十分な収入がある。

Ama çok da rahat olmayın,

しかし安心してはいけません

Geçen aydan beri rahat hissetmiyorum.

先月から気分がすぐれないんだ。

Biz yatakları oldukça rahat bulduk.

横になってみると、そのベッドはとても寝心地がよかった。

Ben çok daha rahat hissettim.

- 僕はホッとした。
- もっとリラックスした気分になった。
- とても落ち着いた気分でいることができた。

O, rahat bir nefes verdi.

彼女は安堵のため息をもらした。

O rahat bir nefes verdi.

彼は安心してホッとため息をもらした。

O, "Beni rahat bırak" dedi.

彼は「俺のことはほっといてくれ」といった。

Onun şirketinde asla rahat hissetmiyorum.

彼といっしょに居ると気づまりだ。

Ben onun şirketinde rahat hissediyorum.

彼女と一緒だと気が楽なの。

Annesi rahat bir nefes aldı.

彼の母親はほっとしてため息をついた。

Birlikte rahat bir nefes aldık.

こぞって安堵の吐息をついた。

Küçük rahat bir evde yaşıyor.

彼は住み心地がよい小さな家に住んでいます。

Babamın şirketinde asla rahat hissetmedim.

- 私は父と一緒にいると、気詰まりそうだった。
- 私は父と一緒にいると、気づまりだった。

Yabancılar arasında oldukça rahat hissediyorum.

私は知らない人の中にいてもぜんぜん緊張しない。

Ben dün gece rahat uyudum.

私は昨夜快く眠った。

Ben rahat içinde yaşamak istiyorum.

私は快適な生活がしたい。

Yabancılar arasında asla rahat hissedemem.

しらない人のなかにいると、私はどうもくつろげない。

İşte oturabileceğin rahat bir sandalye.

あなたが座れる快適な椅子がここにあります。

Direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum.

僕は運転していた方が気が楽なんだ。

çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.

そこまで信仰が深くない リベラル派の人々も理解できました

Gece herkes rahat bir nefes alıyor.

‎夜は過ごしやすい

Bir baş ağrısı ile rahat hissedemezsin.

君は頭痛がしていてはくつろげるはずが無い。

O, rahat küçük bir evde yaşar.

彼は住み心地がよい小さな家に住んでいます。

Daha rahat bir hayat yaşamak istiyordu.

彼女はもっとのんびりした生活をしたかった。

- Rahat ol.
- Acele etme.
- Takma kafana.

自分のペースでやりなさい。

Herkes rahat bir şekilde yaşamak istiyor.

誰だって楽な生活をしたい。

- Beni yalnız bırak.
- Beni rahat bırak.

- 私の邪魔をしないでくれ。
- 私のことはほっておいてくれ。
- 私にかまわないでください。
- 俺のことはほっといてくれ!

Benim yatağım seninkinden çok daha rahat.

あなたのベッドより、私のは寝心地よいです。

Bu sandalye oturmak için gerçekten rahat.

この椅子は座っていると、本当に気持ちいい。

Ben bu sandalyede otururken gerçekten rahat.

この椅子は座っていると、本当に気持ちいい。

Bu yeni ayakkabıların içinde rahat değilim.

この新しい靴は履き心地が悪い。

Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.

この住宅地域は住み心地がよい。

Bu ev yaşamak için çok rahat.

- この家は住むのにとても快適だ。
- この家は住むには快適だ。

Evinin çok rahat bir atmosferi var.

あなたの家はとても居心地のよい雰囲気ですね。

Odadaki herkes rahat bir nefes verdi.

- 部屋の誰もが安堵のため息を漏らした。
- 部屋の誰もがほっとため息をついた。

O benim arkadaşımla birlikte rahat hissetmedi.

彼女は私の友人といっしょでは落ち着かなかった。

Divana otur ve kendini rahat hisset.

ソファーでおくつろぎください。

Geçimini sağlayacak rahat bir geliri var.

彼女は暮らすのに十分な収入がある。

İki kadın parktaki bir bankta rahat ediyorlar.

2人の女性が公園のベンチでくつろいでいる。

Büyük evler yaşamak için mutlaka rahat değildir.

大きな家が全て住み心地がよいとは限らない。

Bu kazak çıkarmak ve giymek için rahat.

このセーターは脱ぎ着が楽だ。

Bu evi beğeniyorum, çünkü o çok rahat.

この家は住みごこちがよいので気に入っている。

Ne zaman buraya gelsem, kendimi rahat hissediyorum.

ここへ来るといつも心が休まります。

Tom, kendi görüşünü ifade ederken rahat hissetmedi.

- トムは気兼ねすることなく自分の意見を述べたことがない。
- トムは自分の意見を言うのにいつでもどぎまぎしてしまう。

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

人々が治療を求めることに 抵抗を感じない必要があります

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

雪は断熱材だ かなり窮屈で暖かいよ

Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.

君たちのためを思っては当直に立ち 君たちが安眠できるようにもしていた

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

‎水中ではおのずと ‎リラックスできる

Burası çok rahat, ben gerçekten evimdeymiş gibi hissediyorum.

居心地がよく、自分の家みたい。

Yan sokaktaki küçük ve rahat bir evde yaşıyoruz.

我々は横町の住み心地のよい小さな家に住んでいる。

İnsanlar en çok evde oldukları zaman rahat eder.

たいていの人は自宅にいるとき最もくつろげる。

Oğlunun güvenli varışını duyana kadar anne rahat olmayacaktır.

母親は息子が無事ついたということを聞くまでは安心しないだろう。

O, ülkede zengin ve rahat bir hayat yaşadı.

彼は田舎で裕福で快適な生活を送った。

Siz beni böyle izlerken ben nasıl rahat hissedebilirim?

君がそんなに僕をじっと見ているのにどうしてリラックスできるんだい?

Dün gece içinde uyuduğum yatak çok rahat değildi.

昨晩寝たベッドはあまり寝心地がよくなかった。

Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,

あの日 ヨセミテで多くの人が していた散策と変わらず

Ve anne, hep birlikte rahat bir nefes alabilmek için

母親は看護師の手を取り

Özür diledim, bu yüzden beni rahat bırak, tamam mı?

謝ったんだから、さっきのはチャラにしてよ。

Odam güneye bakar, bu onu güneşli ve rahat yapar.

私の部屋は南向きなので、日がよく当たって非常に快適である。

- Onlar lüks içinde yaşıyorlar.
- Onlar çok rahat bir yaşam sürüyor.

彼らは贅沢三味の暮らしをしているぜ。

- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen çekinmeyin."
- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen rahat olun."

「お電話をお借りしてもいいですか」「どうぞ、どうぞ」

Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.

- 父の残した財産のおかげで彼は楽に暮らせる。
- 父の残した財産で彼は楽に暮らしていける。

- Bebek annesinin kollarında mışıl mışıl uyuyordu.
- Bebek annesinin kollarında rahat uyuyordu.

赤ちゃんは母親の腕の中でぐっすり眠っていた。

Ben de uzun süredir ailemle birlikte rahat bir gün geçirdiğim duygusuna sahiptim.

私も、ほんとに久々に家庭でくつろいだ時間を過ごしたって感じ。

- Özür diledim, bu yüzden düş yakamdan.
- Özür diledim, bu yüzden beni rahat bırak.

謝ったんだから、さっきのはチャラにしてよ。

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.

この身長1.5メートル 体重100キロの獣は― かなりの怪力の持ち主で 致命傷を与えられます

- Bu uçak 400 tane yolcuya, oldukça rahat bir biçimde yer sağlıyor.
- Bu uçak rahatça 400 yolcu taşıyabilir.

この飛行機は楽に400人運ぶことができる。