Translation of "Otel" in Japanese

0.054 sec.

Examples of using "Otel" in a sentence and their japanese translations:

Otel oradadır.

そのホテルならそこですよ。

Otel nerede?

ホテルはどこですか。

Otel göle bakıyor.

ホテルは湖に面している。

Otel yabancı dolu.

ホテルは外国人で満ちてる。

Bu otel yapmayacaktır.

このホテルではだめだ。

- Otel rezervasyonumu iptal ettirdim.
- Otel rezervasyonumu iptal ettim.

私はホテルの予約を取り消した。

- Tom otel odasına geri döndü.
- Tom otel odasına döndü.

トムはホテルの自分の部屋に戻った。

Buralarda bir otel vardı.

昔この辺りにホテルがあったんだ。

Otel havalanına yakın mıdır?

ホテルは空港に近いですか。

Otel amcası tarafından çalıştırılmaktadır.

そのホテルは彼の叔父によって経営されている。

Otel yemeği ile meşhurdur.

そのホテルは食事で有名である。

Otel, bir dağın eteğindedir.

そのホテルは山のふもとにあります。

Otel beklentilerini karşıladı mı?

そのホテルはあなたの期待通りでしたか。

Otel elli misafir ağırlayabilir.

そのホテルは50人の客を宿泊させることができる。

Otel 500 kişi kapasiteli.

そのホテルは500人宿泊できる。

Otel 400 misafir ağırlayabilir.

そのホテルは400人の客を泊めることができる。

Otel 300 kişi barındırabilir.

そのホテルは300人の客を収容できる施設がある。

Otel yanıp kül oldu.

ホテルが全焼した。

Kendine otel suiti tuttu.

彼女はホテルのスイートルームを独り占めにした。

En yakın otel nerede?

一番近いホテルはどこですか?

Kaldığım otel istasyona yakın.

私達が泊っているホテルは駅の近くにある。

Kaldığımız otel çok rahattı.

私たちが滞在したホテルは非常に快適だった。

Bu otel köpekleri almaz.

このホテルは犬は受け入れない。

Bu otel denize bakıyor.

このホテルは海に面している。

Amcam bir otel çalıştırıyor.

おじはホテルを経営している。

Kaldığım otel istasyonun yakınındadır.

私達が泊っているホテルは駅の近くにある。

Otel buradan uzak mı?

ホテルはここから遠いの?

Bir otel rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

ホテルの予約をお願いします。

Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

ホテルの保安係りにつないでください。

Otel müdürü ile konuşmak istiyorum.

ホテルの支配人と話をしたいのですが。

Otel kasasında bazı şeylerim var.

ホテルの金庫に預けている物があります。

Sokağın karşısında bir otel var.

- 通りの向こう側にホテルがある。
- その通りの向こう側にホテルがある。

Otel, doğuda bir otele bitişiktir.

そのホテルは東側は湖に接している。

Otel kış boyunca kapalı kalır.

そのホテルは冬の間は閉まったままである。

Otel bir tepe üzerinde duruyor.

そのホテルは丘の上にある。

Başka bir otel önerebilir miyim?

他のホテルを紹介いたしましょうか。

O, bir sürü otel işletir.

彼はホテルをたくさん経営している。

Gölün yanında epeyce otel var.

湖畔にはかなり多くのホテルが有る。

Bu o zaman kaldığımız otel.

- これが当時私たちの泊まったホテルです。
- これがそのとき私たちの泊まったホテルです。

O otel göle çok yakındı.

そのホテルは湖のすぐ近くだった。

Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?

空港からホテルまでどのくらいありますか。

Bu otel geçen yıl yapıldı.

このホテルは去年建てられた。

Bu otel 500 konuk ağırlayabilir.

このホテルは500人の客を収容できる。

Bu otel 100 konuğu ağırlayabilir.

このホテルは100人の客が泊まれる。

Bu otel 700 konuk ağırlayabilir.

このホテルのベッド数は700である。

Otel buradan ne kadar uzaklıkta?

ここからそのホテルまでどのくらいの距離ですか。

Şehir merkezinde çok sayıda otel var.

ダウンタウンにたくさんのホテルがあります。

Otel bir Japon mimar tarafından tasarlandı.

そのホテルは日本人の建築家によって設計された。

Otel kelimelerle ifade edilemeyecek kadar gösterişliydi.

そのホテルは言葉で表現できないほど豪華だった。

O, konaklama için bir otel aradı.

彼はホテルに電話で宿泊を頼んだ。

Başka bir otel tavsiye eder misiniz?

他のホテルを紹介していただけませんか。

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.

私は三週間前にホテルを予約しておいた。

Otel rezervasyonlarını bir ay önceden yaparım.

私は1ヶ月早くホテルの予約を取った。

Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.

彼の両親はホテルを経営していた。

Otel rezervasyonumunu 5 Mayıs'ta onaylamak isterim.

五月五日のホテルの予約確認をしたいのですが。

Geçen yaz kaldığımız otel göle yakındır.

私たちがこの夏泊まったホテルは湖の近くに在ります。

O, otel seçimi hakkında çok özeldir.

彼女はホテルの選択には本当にやかましい。

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.

このホテルは決して満足のいくものではない。

Bu otel o otelden daha iyi.

このホテルはあのホテルより良い。

Bu otel odasında denizin sesini duyabilirsin.

このホテルの部屋から海の音が聞こえる。

Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.

このホテルでは昼食はでません。

Bu civarda bir otel var mıdır?

この辺にホテルはありますか。

Otel kasasına bir şeyler koymak istiyorum.

- ある物をホテルの金庫に預けたいのですが。
- ホテルの金庫に預けたいものがあるのですが。

O otel çok iyi yemekler sunar.

あのホテルの料理はとてもおいしい。

Şehrin kenarında küçük bir otel kurduk.

私達は町外れに小さなホテルに泊まった。

Hayatında daha önce bir otel işletiyordu.

若いころ彼はホテルを経営していた。

- Bu otel bu şehir için görece pahalı.
- Bu otel bu şehre göre nispeten pahalı.

このホテルはこの町にしては比較的高い。

Bu civarda ucuz bir otel biliyor musun?

ひょっとしてこの近くに安いホテルを知っていませんか。

Bu en iyi ikinci sınıf bir otel.

それはせいぜい二流のホテルだ。

Otel bana oda için 8.000 yen ödetti.

ホテルは部屋代として私に8000円請求した。

O bir otel görevlisi olarak yaşamını kazanır.

彼はホテルのボーイとして生計を立てている。

Ben bir yabancıyla otel odasını paylaşmak istemiyorum.

私はホテルの部屋を見知らぬ人といっしょに使用したくない。

Bu otel 1,000 misafirden daha fazlasını barındırabilir.

このホテルは千人以上の客が収容できる。

Bu otel harika bir deniz manzarasına sahip.

このホテルは見事な海の景色が見渡せる。

O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.

あの民宿なら、素泊まり5千円だよ。

Otel ile havaalanı arasında servis otobüsü var mı?

空港からホテルまでの送迎バスはありますか。

Bir yabancı ile otel odasını paylaşmak zorunda kaldı.

- 彼はホテルを知らない人といっしょに使わなければいけない。
- 彼はホテルの部屋を知らない人と一緒に使わねばならなかった。

Akşam 6.30'da Imperial Otel lobisinde beni karşıla.

午後6時30分に帝国ホテルのロビーで会いましょう。

Ben otel rezervasyonlarımı iptal ettim ve arkadaşlarla kaldım.

私はホテルの予約を取り消して友達の家に泊まった。

Biz bizim otel odasından okyanusun muhteşem manzarasına sahibiz.

私たちがホテルに取った部屋は海の眺めがすばらしい。

Otel telefonu salonda ve Harriet şimdi polisi aramaya çalışıyor.

ホテルの電話はホールにあり、ハリエットは今、警察に電話しようとしています。

"Bir otel odası rezervasyonu yaptınız mı?" "Henüz değil, üzgünüm."

「ホテルの予約はしてありますか」「すみませんが、まだなんです」

Burada önümüzdeki yıl yeni bir otel inşa edilmiş olacak.

来年ここに新しいホテルが建てられるだろう。

Bu otel 1000 tane misafir için yatacak yere sahiptir.

このホテルは千人を収容する設備がある。

Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum.

こんなところにこんなすてきなホテルがあるとは思いもしなかった。

En yakın otel servis telefonunun nerede olduğunu bana söyler misiniz?

一番近いホテルの館内電話はどこにあるか教えていただけますか。

Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı, ama onu pek sevmiyordum.

ホテルのメイドとしてパートで仕事していましたが、その仕事はあまり好きではありませんでした。

Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.

モーテルはホテルと似てるがずっと小さく、自動車で旅する人々に使用される。

- Bu benim üç yıl önce kaldığım otelin aynısı.
- Burası üç yıl önce de kaldığım otel.

ここって、3年前に泊まったのと同じホテルだね。