Translation of "Peşinde" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Peşinde" in a sentence and their japanese translations:

Herkes mutluluk peşinde.

- 誰でも幸福を求める。
- だれでも幸福を求める。

O neyin peşinde?

- 彼は何を求めているのですか。
- 彼は何を求めているのか。

Şöhret peşinde koşmayın.

名声を求めるな。

Polisler katilin peşinde.

警察は殺人犯を追っている。

Polisler kaçağın peşinde.

警察は、逃亡者を追跡している。

Polisler senin peşinde.

警察が君をつけている。

Polis adamın peşinde.

警察がその男を追っている。

Peşinde %10 indirim veririz.

現金払いには10パーセント割引いたします。

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

‎でも子連れでは大変だ ‎オスの子供たちは ‎遊びに夢中

Hepsi burada av indirme peşinde.

‎狩りのために集まっている

Sadece kendi mutluluğunuzun peşinde yaşamamalısınız.

自分だけの幸せを追求して生きるべきではない。

Çoğu insan mutluluğun peşinde yaşıyor.

たいていの人々は幸福を求めて生きている。

Tom kesinlikle bir şeylerin peşinde.

トムのやつ絶対何か企んでるぜ。

O her zaman kızların peşinde.

彼は女の子の尻ばかり追いかけている。

Peşinde koşarak farklı şehirlere taşındığı gördüm.

工場での働き口を探し回り 結局は職にありつけずにいました

Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...

‎この小さなコウモリは ‎開花の時期に合わせて‎―

O her zaman şöhret peşinde koşuyor.

彼はいつも名声を追っている。

- Bizim Tom da şu hep dış güzelliği peşinde koşan tiplerden.
- Tom dış güzelliği peşinde olanlardandır.

トムは面食いだ。

çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski

何故かというと 成功を追求し 失敗のリスクを冒すことが

İnsanlar daha fazla özgürlük ve eşitlik peşinde.

人々はより多くの自由と平等を求める。

O, deniz kenarı villası almanın peşinde koşuyor.

彼は海辺の別荘を買うことに決めている。

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

森で狩りをするよりも いい方法であることが多い

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

森で狩りをするよりも いい方法であることが多い

- Hayatını gerçeğin peşinde geçirdi.
- Hayatını gerçeği aramakla geçirdi.

彼女は一生を真実を追い求めて過ごした。

Ben uluslararası finansta bir kariyer peşinde koşmayı planlıyorum.

国際金融で仕事を続けるつもりです。

üçüncüsü ne olursa olsun bu mesleklerin peşinde koşmak.

3つめに それが どんな仕事であっても続ける

Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.

これが欲しかった よかったよ

Eden mağlup Prusya ordusunun peşinde önemli bir rol oynadı .

その後の敗北したプロイセン軍を追跡しました。

Hayatın geriye kalan kısmını ideallerimin peşinde koşarak geçirmek istiyorum.

余生は自分の理想の追求に費やしたい。

- Tom kesinlikle bir şeyin peşinde!
- Tom kesinlikle bir şey çeviriyor!

トムのやつ絶対何か企んでるぜ。

Viyana'yı işgal ettikten sonra Napolyon, ordusuna Avusturyalıların peşinde Tuna'yı geçmesini emretti.

ウィーンを占領した後、ナポレオンはオーストリア人を追跡するために彼の軍隊にドナウ川を渡るように命じました。

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.

ムンバイのような大都市は ヒョウの格好の狩り場です

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.

自然保護活動家の彼は 仕事でヒョウを追跡しており 危険と隣り合わせです