Translation of "Kırsalda" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Kırsalda" in a sentence and their japanese translations:

Kırsalda büyüdüm.

僕は田舎で育った。

Sığırlar kırsalda otlanıyorlar.

牛が野原で草をはんでいた。

O kırsalda yaşıyor.

彼女はいなかに住んでいる。

Ben kırsalda yetiştirildim.

私は田舎で育てられた。

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

私の両親はいなかに住んでいます。

Kırsalda yaşamayı sevmiyorum.

私は田舎に住むのは嫌だ。

Kırsalda altı koyun vardı.

野原には六頭の羊がいた。

Yakında kırsalda yaşamaya alışırsın.

- 田舎の生活にすぐ慣れるでしょう。
- 田舎住まいにもすぐに慣れますよ。

Kırsalda gezmeyi zevkli buldum.

田園を歩くのは楽しいと思った。

Kırsalda birçok ağaç vardır.

田舎の方にはたくさん木がはえている。

Ben kırsalda yaşamak istiyorum.

田舎に住みたいな。

Tom kırsalda yaşamak istiyor.

- トムは田舎に住みたいんだ。
- トムは田舎で暮らしたいんだ。

O, kırsalda ikamet ediyor.

彼は田舎に住んでいる。

Ben kırsalda araba sürmeye gittim.

私は田舎にドライブに出かけた。

Kırsalda güzel bir yere sahiptir.

彼にはいなかにいい家があります。

Kırsalda tamamen yalnız başına yaşar.

彼は田舎で、全く一人で暮らしている。

Kırsalda kalırken iyi zaman geçirdim.

田舎に滞在している間、私は楽しく過ごした。

Ben kırsalda doğdum ve büyüdüm.

- 田舎で生まれて育てられた。
- 私は田舎で生まれ育ちました。

Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.

叔父が私を田舎にドライブに連れて行ってくれた。

Şehirde yaşamak kırsalda yaşamaktan oldukça farklıdır.

街に住むのと田舎に住むのとは大違い。

O, kırsalda sakin bir hayat yaşadı.

彼女は田舎で平穏な暮らしをしていた。

Teyzem kırsalda yalnız bir evde yaşıyor.

叔母は田舎の人里離れた家に住んでいる。

Bana kırsalda yaşamak istemenin nedenini söyle.

あなたがいなかに住みたい理由を教えてください。

Kırsalda yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum.

都会よりは田舎に住みたいな。

- Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.

彼らは戦争中田舎に住んでいた。

Ben emekli olduğumda hayatımın geri kalanını kırsalda geçirmek istiyorum.

引退したら余生を田舎で過ごしたいんだ。

Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.

1週間田舎にいてすっかり元気になったような気がする。

Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.

トムは都会での生活をあきらめ、田舎での生活をすることに決めた。

Bence kırsalda şehirde olduğundan daha fazla koca yürekli insan var.

やっぱり都会より田舎の方が大らかな人が多いのかな。

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

父は田舎に住んでいる。

Onun şehirde mi veya kırsalda mı yaşayıp yaşamadığı benim için hiç fark etmez.

彼女が都市に住んでいるか、それとも田舎に住んでいるかということは、どうでも良いことだ。